"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hz. İsa’nın nuzülü ve Deccal’in öldürülmesi

Atilla YILMAZ
19 Mart 2019, Salı 01:28
Bediüzzaman’ın Kastamonu Lahikası isimli eserinden; Kalbe ihtar edilen bir meselenin tahlili (2)

DÜNYANIN İLK SOSYALİST YÖNETİMİ (S.S.C.B)

Ekim devriminden sonra, Bolşevizm ve Sosyalizim dönemlerinde, Rus hakimiyeti altındaki bazı şehirlerde; meydanlara dikilen Lenin heykellerine bir bakalım:

Rus heykeltıraş Nikolai Tomsky tarafından, Berlin Friedrich shain, Lenin Meydanındaki heykelin yüksekliği on dokuz metre; Ukrayna’nın Harkov şehrindeki Lenin heykelinin yüksekliği 20 metredir.

Bediüzzaman; ‘’ Deccalın fevkalade büyük ve minareden daha yüksek bir azameti heykelde’’ olacağını haber veren bir hadisten de bahsediyor.

2007 yılında diyanet yaptığı açıklamada; minarelerin standart boylarının 24 metre olması gerektiğini söylemiştir.

Arşın; bir kol boyu yaklaşık 68 cm olduğuna göre; bir insanın boyu ortalama 170 cm olduğunu farz etsek; insan on arşın yükselse; 10x70=6.80 cm eder. 20 metrelik heykelin 6 metresini çıkarırsak 14 metre 80 cm eder. Bir insan on arşın yükselecek olsa kılıcı ancak bu heykelin dizine ulaşabilir.

Bu müteşabih (benzetmeli) hadisin tam da bir sırrı tahakkuk etmiş olur.

Bu hadisin yorumunu ve tevilini neden yaptığını, Said Nursî şu sözlerle ifade ediyor:

Peygamberin (asm) bu sözünü muhal, akla aykırı ve hurafe olarak niteleyen zındıkları dinsizleri susturmak; bu hadisi gerçek anlamıyla anlayıp ifade eden hocaları da ikaz etmek için bu açıklamayı ve yorumu yapmak ihtiyacını duymuştur.

Bediüzaman’ın buradaki ifadelerinden bu mektubun 1940 veya 41 yılında yazılmış  olduğu anlaşılmaktadır. Yani II. Dünya savaşının muhtemelen ikinci- üçüncü yılıdır.

Bu hadisin bir çok anlamı olduğunu söyleyen Said Nursî, bu anlamlardan bir mânasının çıktığını söylüyor . 

O mana da şudur:

“İsevîlik dini (Hırıstiyanlık) ve o dinden gelen adat-ı mütemmirresini (yerleşmiş adetler) muhafaza hesabına çalışan bir hükümetle, resmî ilanıyla, zulmetli pis menaati için dinsizliğe ve bolşevizme yardım edip tervic eden (yaygınlaştıran) diğer bir hükümet ki, yine hasis, pis menfaati için İslamlarda ve Asya’da dinsizliğin intişarına tarftar olan fitnekâr ve cebbar hükümetlerle muharebe eden evvelki hükümetin şahs-ı manevîsi temessül etse (cisimleşse) ve dinsizlik cereyanının (Bolşevizm) bütün taraftarları da şahs-ı mânevîsi tecessüm eylese (cisimleşse), üç cihetle bu müteaddit (çok) mânaları bulunan hadisin bu zaman aynen bir mânasını gösteriyor.’’ 

(Kastamonu Lahikası)

1900’den beri sürgünde yaşayan Vladimir Lenin, 16 Nisan 1917’de Rusya’ya döndü.  Sosyalist ve Marksist fikirlerinden dolayı Çarlık Rusya’sı tarafından Sibirya’da sürgüne gönderilen  Troçki de, Sibirya’dan firar ederek Avrupa’ya kaçtı ve Londra’ya yerleşti. 17 Mayıs 1917’de Petrogard’a geri döndü.

1917 Ekim Devrimi’nden sonra Troçki, Kızıl Ordu’yu kurarak başına geçti. Lenin, Rusya Komünist partisinin ilk lideri oldu ve Rusya’nın başına geçerek dünyadaki ilk sosyalist yönetimi kurdu.

Bakalım sonrasında neler oldu?

Okunma Sayısı: 5716
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı