İşte bu bağlamda Büyük Üstad Bediüzzaman: “Sakın, sakın, dünya cereyanları, hususan siyaset cereyanları ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasın.” diyerek çok önemli bir uyarıda bulunan, çağın tabibi unvanına hak kazanmış bir aksiyon ve fikir adamıdır. Onun yolundan giden ve Risale-i Nur’dan istifade edenler de Nur Talebesi unvanını alır. Dış mahfiller, sürekli olarak Müslümanlar arasına nifak tohumlarını atmakta ve özellikle Nur Talebelerini bölüp parçalamaya çalışmaktadırlar. Hizmet tarzları farklı olan Nur gruplarını bir birine düşürmek için uğraşmaktadırlar. Bunlara karşı çok şükür müsbet hareketle mücadele eden Yeni Asya’mız var. Onun sarsılmaz ve sebatkâr okuyucuları var. Bu mücadeleyi başarıyla sürdürmek için Yeni Asya’ya sahip çıkmalı ve ona yardımcı olmalıyız. Bunu, imkânımız varsa birden fazla gazete alarak daha çok kişinin Yeni Asya okumasını sağlamalıyız. Zira Yeni Asya girdiği yeri aydınlatır, insana huzur ve güven verir. Huzurun olduğu yerde de fitne ateşi çabuk söner.

Yeni Asya, siyasî cereyanlardan uzak, hizmet odaklı bir yayın organıdır. Hiçbir zaman siyasilerin emellerine alet olmaz. Dini siyasete hizmet ettirmek isteyenlere karşı, mümkünse siyaseti dine hizmet ettirmeye çalışır. Günümüzde Asr-ı Saadet modelini yaşamaya ve yaşatmaya çalışan Nur Talebelerinin ortak sesi ve nefesi mesabesindedir. 

Yeniden Gazetemize omuz verelim. Gazeteden uzaklaşan bazı kişiler bugün gazetemiz aleyhine bir kampanya yürütmektedirler. 

Gazetenin sesinin kısılmasını, kapatılmasını istemektedirler. Bu gazete onların isteği üzerine açılmadığı gibi, onların arzu etmesiyle de kapanmaz. Onun sahipleri vardır. Allah’ın izniyle, bu bayrak kıyamete kadar iman ve hürriyet burcunda dalgalanmaya devam edecektir. 

Bazıları istemese de...