Açlığın şifa kaynağı olduğunu geçmiş dönemlerdeki hekimler ifade ettiği gibi günümüzdeki araştırma sonuçları da net bir şekilde ortaya koyuyor. Evet, eskiden beri hastalıkların açlıkla tedavi edildiği bilinen bir gerçektir. Müslüman hekim Halis İbni Kelemi’ye ilâcın ne olduğu sorulduğunda “Açlık” ve hastalık sorulduğunda “Yediği bir yemeği sindirmeden ikinci bir defa yemektir” 1 demesi son derece manidârdır. Nitekim Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın “En müessir ve en faydalı ilâç açlıktır.” 2 ifadesi bu manayı teyit eder.
Hz. Lokman Hekim ise oğluna şu şekilde nasihat etmiştir: “Ey Oğlum! Miden dolu iken sakın yeme! Zira tokken yiyeceğin şeyi köpeğe atman, senin için onu yemekten daha iyidir!” 3
Yine ona bir mü’min birisi sorar: “Günde ne kadar yemek yemeli? Lokman Hekim de bir yumruğunuz kadar yeter! diye cevap veriyor. “Bu kadar yeter mi?”
Gelen cevap son derece manidârdır: “Bu kadar yersen o seni taşır. Daha fazla yersen sen onu taşırsın.”
Keşşaf Tefsiri’nin müellifi büyük âlim Zemahşeri de; “Eğer kabirde yatan ölülere, ‘Ömrünüzün kısa oluşunun sebebi nedir?’ diye sorulsa, şüphesiz ki, ‘Çok yemedir’ diye cevap vereceklerdir” demiştir. 4
Dipnotlar:
1- Bağdâdî, s.17, Tıbb’ün Nebevî Ansiklopedisi, s .66.
2- Erzurumlu İbrahim Hakkı, Marifetname, s. 592.
3- ed-Dürrü’l Mensûr, 5/161.
4- Tıbb-ı Nebevi Ansiklopedisi, s. 189-190.