Dişler çoğu canlı için besinlerini çiğnemek, daha küçük parçalara getirmek için kullanılır.
Karıncalar için de dişler ehemmiyet arz eder. Bazı karınca türleri dişlerini, örümcek yumurtalarını, kırkayakları, böcekleri ve termitleri yemek için kullanır.
Dacetine türü karıncalar ise, çenelerini adeta bir hayvan yakalama tuzağı olarak kullanır. Bir tür kapan olarak da düşünebiliriz. Her aşamada büyük bir itina gösterilir. Yiyecek arayan karınca, antenleriyle bir böceğin kokusunu aldığında çenesini 180 derece açarak bekler. Kokunun bir böceğe ait olduğunun analiz edilmesi ve o yöne doğru çenesinin açılması cay-i dikkattir.
Çenenin açılması elbette yeterli değildir. Sabitlenmesi ve akabinde böceğin durumuna göre durum değiştirmesi de gereklidir. Bunun için karınca öncelikle çenesindeki küçük dişlerini, ağzının üst damağına geçirerek kilitler. Çene ve dişleri av için uygun gelen karınca devamlı olarak antenlerini ileriye doğru atarak onlarla etrafını kolaçan eder. Antenleri yardımıyla aldığı sinyal böceğin koordinatlarını verir. Sürekli güncellenen bu bilgi avın başarıyla neticelenmesini sağlar.
Karınca yavaş yavaş böceğe doğru yaklaşır. Karınca antenleri ile böceğe dokunduğunda, artık küçük böcek karıncanın alt çene dişlerinin ulaşabileceği mesafededir. Karıncanın anteniyle böceğin temas etmesi mekanizmayı harekete geçirir. Böcek için artık yapacak bir şey kalmamıştır. Karınca damağını indirir, çenesi birden kapanır ve böcek bir kazığa saplanır gibi dişlerin arasına sıkışır.
Söz konusu karıncalar avlarını hemen hiç kaçırmazlar. Çünkü dünyada refleksi en hızlı olan çeneye sahiptir. Bu sürat hakkında fikir edinmek için kendimizle mukayese etmemiz yeterlidir.
Gözümüzü çoğu zaman farkında olmadan çok hızlı kırparız. Ancak gözümüzü kırpma hızımız dahi tuzakçı karıncanın ısırma süratinin yanında oldukça yavaş kalır. Gözkapağının, kapanması ve açılması saniyenin 1/3’ü kadar bir süre alırken, bu karıncaların çenesi bunun neredeyse 100 katı hızda çalışır. Gözlenen en hızlı vuruşları 0,33 milisaniyede gerçekleşir. Bu şaşırtıcı hız mekanizması avın başarısında kilit rol oynar.
Bu neticenin alınmasında 1.8 milimetre uzunluğundaki çene yapısı tek başına yeterli olmaz. Karıncanın iç kısımlarında soluk borusuna bağlı içi havayla dolu bir kese bulunur. Bu sistem, dişin çok hızlı hareket etmesini sağlar. Çeneleri minyatür bir fare kapanı gibi işletir. Avlanırken, çene tamamen açıktır ve her an kapanmaya hazırdır.
Isırma hızı sabit olarak devam etmez. Isırma işleminin sonuna yakın yavaşlar. “Özel kas sistemi” sayesinde çene hareketi yavaşlatılır. Böylece dişlerin birbirine hızla çarpmasını engeller.
Böceğin kokusunu alması, çenesini açarak beklemesi, antenleriyle mesafeyi belirlemesi, hızlı refleksli çene mekanizması, hızlı hareket etmesi ve bu hızın sona doğru yavaşlaması karıncanın dikkat çekici hususiyetleridir. Hikmetle yaratan Rabbimizin karıncadaki sanatını okumak duasıyla…