"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Hârika önlemler”in akıbeti

Cevher İLHAN
17 Nisan 2021, Cumartesi
GARABET

“Ramazanda salgına karşı tedbirler”in hafta içi sokağa çıkma sınırlaması saatlerinin öne alınması, evlerde dahi toplu iftarların, camilerde - mescidlerde teravih namazının yasaklanmasıyla, kamuda dönüşümlü esnek mesainin yeniden getirilmesi ve 65 yaş üstü ve 18 yaş altının şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanma sınırlamasıyla kalınması birçok yönüyle tartışılıyor. 

Eleştirilerin başında özellikle sokağa çıkma yasağının akşam 7’ye çekilmesiyle alelâcele evlerine yetişmek isteyen vatandaşların çarşı pazarda, duraklarda, trafikte, toplu taşıma araçlarında yığılmalara sebebiyet verilmesiyle iç içe yığılan kalabalıklarda vakaların artmasına sebebiyet verilmesi geliyor. 

Bundandır ki son “salgın önlemleri”nin de bir işe yaramayan göz boyamadan ibâret olduğu, “önlem alınıyor” gibi yapılıp aslında hiçbir tedbirin alınmadığı tesbitleri yapılıyor.

Özetle “Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların (yaklaşık milyar liranın) nerede olduğu?” sorusuna tenâkuzlar ortasında hâlâ hiçbir mâkul cevap verilmezken, “tek kişilik yönetim”de Hazine’nin içinin boşaltılmasıyla salgında destek sağlanamadığından üç veya dört haftalık “tam kapanma”ya gidilememesiyle ortaya çıkan garabetlere yenileri ekleniyor. 

Daha da garibi, birçok ülke Türkiye’ye uçuşları durdururken, konunun uzmanlarınca “virüsün üçüncü ve en yüksek pik” yaptığı, resmî rakamlarla 62 bini bulan günlük vak’a sayısıyla, 300’e yaklaşan vefatlarla Türkiye’nin Avrupa’da “birinci”, dünyada en üst sıralarda salgının pik yaptığı ülkelerin başında gelmesine bakmadan vahamet bir “başarı hikâyesi” olarak propaganda edilmesi. 

Ve bu fiyaskoda iktidar mahfillerinde ve “iktidara ilişik medya”da dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen “kısmî kapanma” garabetinin yüksünmeden “hârika önlemler” olarak övülmesi! 

Zira hâlâ bütün suçun milletin üzerine atıldığı başarısızlığın akıbeti ortada.

İBRET

“Lebâleb kongreler”e bigâne kalınırken…

Türkiye’de Kovid-19 virüsü salgınında vatandaşlar çifte standarttan yakınırken geçtiğimiz günlerde Norveç’te örnek bir gelişme yaşandı. 

Bilindiği gibi, öncelikle “tek kişilik yönetim”ce duyurulan “kurallara” uyulmadığı gerekçesiyle vatandaşlara ceza üstüne ceza kesilirken, yasaları ve kuralları uygulamakla yükümlü mülki âmirlerin, parti genel başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın bizzat çağrısıyla on binlerce partilinin bir araya yığıldığı iktidar partisinin “lebâleb kongreleri”ne hiçbir işlem yapmadılar. 

Keza emniyet mensupları siyasi iktidarca duyurulan kuralların yine iktidardakilerin tıklım tıklım kongrelerle çiğnemelerine göz yumdular, bütün uyarılara rağmen savcıların harekete geçmediler; hatta üç beş kişinin bir araya gelmesine ceza verilirken, binlerce insanın kapalı salonlarda bir arada olmasının “kuralların ihlâli olmadığı” çelişkisi sergilendi.  

Bu ikircikli hal eleştirilirken, Şubat ayında, kısıtlama kurallarını ihlâl ederek doğum günü için restoranda kutlama yapan Norveç Başbakanı Erna Solberg’e “Covid-19 tedbirlerine uymadığı için” Norveç polisinin çekinmeden 20 bin Kron para cezası kesmesi dikkat çekici oldu. (gazeteler, 10.4.21)

Ancak daha da çarpıcısı, cezayı kabul ettiğini, itiraz etmeyeceğini, polisle konuştuğunu ve para cezasını ödeyeceğini belirten Başbakan’ın “Norveç halkı bireylerin de hata yapabileceğini ve hata yapan bireylerin bunun bedelini ödemekle yükümlü olduğunu biliyor” diye konuşması. “Daha sorumlu davranmalıydım” demesi ibret-i âlem oldu.  

Ve cezayı kesen komiser Ole Severud’un, Başbakanın öncü bir rolü olduğunu ifade ederek cezanın ‘halkın tedbirlere olan güvenini korumak için’ verildiğini kaydetmesi.

Ne diyelim, darısı bizim polisimize ve iktidardakilere…

İLGİNÇ

“Sorumlu, 84 milyon değil, 83.999.999’dur!” 

Kalabalık bir cenâze merâsimine katıldığı için “öngöremedim, özür dilerim” diyen Sağlık Bakanı’nın en son “Vak’aların artmasının sebebi hepimiziz, 84 milyon” sözüne vatandaşlardan yoğun tepkiler yağdı. (gazeteler, 12.4.21)

Her ne kadar Bakan daha sonra “84 milyon suçlu’ demedim, ‘sorumlu’ dedim” diye tavzihte bulunsa da vatandaşlar özellikle sosyal medyada “Lebâleb kongrelerinize, mitinglerinize katılmadık, bunu kesinlikle kabul etmiyoruz” dediler.  

Bakan’ın “Vak’aların artmasının sebebi hepimiziz, 84 milyon” sözüne en ilginç tepkiyi Deva Partisi Genel Başkanı iletti. Babacan’ın Bakan’a “Yok, sorumlu 84 milyon değil; 83.999.999’dur. O bir kişi hiçbir başarısızlığının sorumluluğunu üstlenmiyor” cevabı dikkat çekti. (gazeteler, 13.4.21)

KISACA

“Suçu milletimizin üzerine yıkıp kaçamazsın!”

“Şimdi de çıkıp utanmadan salgının bu noktaya ulaşmasından 84 milyon hepimiz sorumluyuz diyerek suçu milletin üstüne atmaya çalışıyorsunuz. Hayır, bu tablonun sorumlusu milletimiz değil salgını yönetemeyen, aşıyı getiremeyen, milletimizi yokluğa mahkûm eden sizsiniz.”

Meral Akşener, (İYİ Parti Genel Başkanı)

Okunma Sayısı: 1927
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hacı Ahmet

    17.4.2021 13:12:16

    Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların nerede olduğu? bir an önce milletin yetimin hakkı şuraya gitti diye açıklaması lazım. Yoksa zanna sebeb olur. Kendide zan altında kalır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı