Bugün heryerde baharın kokusu duydum.
İyice yakınlaşmıştı bize iyice yanaşmıştı.
Gözümüze, burnumuza ve kulağımıza
Bugün baharın kokusunu duydum.
Dallar açmıştı çiçeklerle
Kokusu endam ediyordu her yerde
Kuşlar aynı musıkînin seline salmış kendilerini cikcik ötüyorlardı.
Yeni bir sayfa açılmıştı kâinatta. Dallar çiçek açmış, kimi beyaz kimi pembe. Bir sanat görünüyor gözlerimize. Sanki bir sergi gibi her yer. Sanatlarla dolu.
Bir sanatkâr sanatlarını sergiliyor. Ve bahar sergisi açılıyordu. Sanat elbette bir sanatkârı isterdi. İşte bahar sergisi önümüzdeydi. Bir zatı kerim.
Bir cemali ezeli sanatlarının sergisini açmıştı. Uzun geçen bir kış mevsiminden sonra nihayet bahar gelmişti. Kuşlar onun coşkusuyla ötüp dallar o coşkuyla açıyor tabiatta bir canlanma yeniden yaşanıyordu. Haşrin en güzel nümunelerinden biri değil miydi bahar. Önümüze seriliyor. Gözün, kulağın, dilin ibadeti önümüze seriliyor.
Elbette her cemal ve kemal sahibi kendi güzelliğini ve kemalini görmek ve göstermek ister diyor Bediüzzaman (ra). Gözlerimize ve bütün duyularımıza bu güzellik ve kemaller gösteriliyor. İbadetin tefekkür boyutu kâinat sayfasında sergileniyor, yeniden açılıyor. Zikir, fikir, şükür görevimiz.
Allah (cc) lâyıkıyla yapmayı nasip etsin.