Bazı dostlarım soruyor; “Neden yazmıyorsun?” diye.
Daha doğrusu “yazamıyorum.”
Sebebine gelince, son bir ayda yoğun bir trafik akışı yaşadım. Geçen ayki, yoğunluğu yazmıyorum bile.
Meselâ, ayın başından beri yaptıklarımızı özetle aktaralım:
TASAM’ın düzenlediği ‘Türkiye’nin Stratejik Vizyonu 2023 Projesi”nin üçüncü aşaması olan Medeniyet İnşası programında konuşmacılar arasındaydım. Türkiye Vizyonu 2015 yılı çalışmalarına 5. Çalıştayla devam edilirken, proje kapsamında “Referans Değerler, Kurumlar, Kişiler” temalı Medeniyetin İnşası’nda biz de “Çocuk ve mekân” ilişkisini irdeledik.
…
Ardından Mutlu Yaşam ve Mutlu Yuva Derneği’nin dâvetlisi olarak Üsküdar Üniversitesi’nde konuşmacılar arasındaydım.
İstanbul Millî Eğitim Müdürü’nün yanı sıra, Kaymakam ve çok sayıda dâvetlinin konuştuğu kürsüde duygu yüklü anlar yaşanırken, biz de “Yetime bakmanın zor ve çetin olduğunu, ama karşılığında bunun cennete tırmanan basamaklar olduğunu” hatırlattık. Hiçbir yetimin yapılanları unutmadığını, en ufak bir hareketin bile zihinlere nakşedildiğini söyledikten sonra, bunun dünyada karşılığının olmadığını ve ancak ahirette ödenebilecek bir ücretle mukabele göreceklerini ifade ettik.
Çocuk evleri veya sevgi evlerinde çalışan gönüllü annelerin konuşmaları gözlerimizi ve yüreklerimizi doldurdu. Bu fedakârca çalışan “abla ve abileri” yürekten kutluyor ve alkışlıyorum.
Sağolsunlar dernek yöneticileri bizi bir plâketle onurlandırarak uğurladı.
…
Oradan, Malatya Belediyesi’nin organize ettiği 4. Kitap Fuarı’na uçtuk. Ayağımızın tozuyla Sakarya İlköğretim okulunda bir program gerçekleştirdik. Çocuklara hayat tecrübelerimizden aktardık. Mesleğimizle ilgili o kadar çok soru soruldu ki, nihayet karikatür faaliyeti ve ardından kitap imzalayarak programımıza son verdik.
Malatya kitaba aç. İki günlük gözlemimiz bu söylediklerimizi teyid ediyor. Özellikle minik çocukların kitaba yoğun olan ilgisi gerçekten görülmeye değer.
Malatya yurdunda kalan bir öğrencinin “Yetiştirilmiş Hayatlar” kitabına olan ilgisi ve özellikle ismimizin anons edilmesiyle birlikte bizimle tanışmak istemesinin ardından kendisiyle yaptığımız sohbet hayli ilginç ve bir o kadar da duygu yüklüydü. Yetim kızımız, kitabımızın onun duygularını birebir anlattığını ifade etti.
…
Malatya Kitap Fuarı’na veda ettikten sonra 6’ıncısı düzenlenen Uluslar arası Dergi Fuarı’nda Can Kardeş, Bizim Aile, Genç Yorum ve Köprü olarak yerimizi aldık. Açılışı hayli sürpriz doluydu. Zira standımızı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, dergilerimizi inceledikten sonra, basılmış karikatürlerimizle ilgili tek tek bilgi aldı. Sarıkamış Şehitlerini anlattığımız karikatürü beğendi ve bizde imzalayarak kendilerine takdim ettik.
Okurlarımızla buluştuk, hasbihal ettik. Özellikle Can Kardeş dergisiyle büyüyen dünün çocukları, bizi gördükten sonra “nostalji” yaşadı diyebiliriz. Hatıralardan bahsedenlerden tutun, hâlâ bu derginin varlığına sevinenler olduğu gibi…
Bu arada bir öğretmenin sınıfına karne hediyesi olarak 60 adet Can Kardeş dergisini bir koliye yükleyip götürmesi bizim bu konuda hâlâ yapacak daha çok işimizin olduğunu gösteriyor gibi.
…
Yalnız burada TÜRDEB’e bir çift sözüm olacak:
Daha önce planlandığı halde ve üstelik söz almamıza rağmen, Can Kardeş faaliyeti düzenleyeceğimiz salonun önce saati sonra da yeri değiştirildi. Bunun açıklamasını biz arkadaşlarımızdan sonradan duyduk. Gerçi bu saatten sonra tavzihin bir anlamı da yok. Ama burada TÜRDEB yöneticilerin kocaman bir ayıp ettiği düşüncesindeyim.
Neyse, umarım bu ayıbı önümüzdeki yıl telâfi eder görüşündeyim.
…
İşte bu sebeplerden dolayı elimize kalem alma fırsatı bulamadık. İnşallah, bundan sonra sizleri ihmal etmemeye gayret göstereceğiz. Bilginize.