2023 genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçiminden 10 ay sonra yapılan mahallî seçimler iktidardaki AKP’yi ikinci parti durumuna düşürmüş ve birçok büyükşehir belediye başkanlığını kaybetmişti.
Mahallî seçimlerinden üzerinden geçen 15 aylık sürede kayyımla başlayan süreç, belediye başkanlarının gözaltı ve tutuklanması ile devam ediyor. Başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere İstanbul’da 8 ilçenin belediye başkanı tutuklandı.
Geçtiğimiz günlerde üç ilçede belediye başkanvekilliği seçimleri yapıldı. Belediye Meclisi seçimleri sonucunda ikisini CHP’li, birini de AKP’li Belediye Meclis üyesi belediye başkanvekili olarak seçildi.
Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’nin tutuklanmasından sonra İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınmasının ardından yapılan seçimde AKP adayı Eray Karadeniz’in vekil olarak seçilmesi tartışmayı ve tepkileri beraberinde getirdi.
“Etik, demokratik teamül, nezaket, centilmenlik” gibi konular gündeme gelirken, AKP’yi AKP’lilerden daha fazla destekleyen medya mensupları, “Erdoğan’ın belediye başkanlığı düşünce CHP centilmenlik gösterdi mi ki şimdi AKP’den centilmenlik bekleniyor?” türü elma ile armudu karıştıran yorumlar yaptılar.
Dikkat çeken bir durum da başkanvekili göreve başlar başlamaz, AKP İl Başkanı “vekil belediye başkanı”nı tebriğe gittiğinde AKP Genel Başkanı ve Cuhurbaşkanı Erdoğan ile canlı telefon bağlantısı kurulup sevinç gösterilerinde bulunulması oldu. Bu durum muhalefet tarafından tepkiyle karşılanırken, millet tarafından yadırgandı.
İkinci bir durum da AKP’li bir milletvekilinin gündemden ne kadar uzak olduğunu, Belediye Başkanının istifa ederek AKP’ye katıldığını söyleyip, “Hoş geldin. Çok daha iyi hizmet edeceğini düşünüyorum” demesi oldu.
***
SİYASETİN YUMUŞAMASI İÇİN
Yandaş gazetecinin bahsettiği konuya gelince…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken cezaevine giren Tayyip Erdoğan’ın görevi düşürülünce belediye başkanlığı seçimi yapıldı. O dönem 97 belediye meclis üyesi bulunan Fazilet Partisi’nin adayı Ali Müfit Gürtuna, 111 oyla seçimi kazandı.
Gürtuna, Gaziosmanpaşa’da yapılan seçimi özel bir televizyonda değerlendirirken söylediği “Seçilmiş bir yönetici görevden alındığında yine aynı ekolden birinin seçilmesi demokratik teamül haline getirilmelidir” ifadesi kutuplaşmış ve sertleşmiş siyaset anlayışının nasıl yumuşaması gerektiğini de ortaya koydu.
Gürtuna diyor ki, “Gaziosmanpaşa özelinde yapılanlara doğru demek zor ancak sadece Gaziosmanpaşa’ya indirgeyerek konuşmamamız lâzım. Demokrasinin temel paradigması her şeyden önce şudur; farklılıklara saygı ve farklılıkların kabulüdür. Bunu demokratik teamüllerin zeminine oturtabilirsek, her süreçte, karşımıza çıkan her olayda farklı standartlar ortaya koymayız. Bunun adını koyarız, bir belediyede veya herhangi bir kurumda seçilmiş bir sorumlunun, bir başkanın olduğu bir kurumda, herhangi bir sebeple görevden alınması halinde yine aynı ekolden birinin seçilmesinin tercih edilmesini biz demokratik bir en azından nezaket haline, teamül haline getirmeliyiz.”
İşte bu yapılabilirse siyasette nezaket ve yumuşuma iklimi yakalanabilir.
***
DEMOKRASİYE DAHA FAZLA YARA AÇILMASIN
Bu tartışmalar demokrasi endeksinde 103. sırada olan hibrit rejimler (düzenli seçim sahtekârlıkları olan ve adil ve özgür demokrasi olmalarını engelleyen uluslardır) kategorisinde olan Türkiye’yi demokrasi sıralamasındaki yerini daha da geriye götürür.
Demokrasimiz daha fazla zarar görmesin, daha fazla yara almasın. Milletin iradesine saygı gösterilsin. Burada sorumluluk hem iktidar, hem de muhalefette düşüyor.