Babalar Günü, 15 Haziran'a denk geliyor. Babalar günü dolayısıyla bu yıl da babam için bir şeyler yazayım dedim. Ama ne yazacağım diye kararsız kaldım.
Onun için bundan seneler önce yazdığım bir şiir aklıma geldi, onu sizlerle paylaşmak istedim. Hatırlanma ve birer Fatiha okunması amacıyla.
Ben hayatta en çok seni sevdim,
Diyemedim, ne yazık ki, babama.
Bilemiyorum, nedendi bu suskunluğum?
Öldükten yıllar sonra bile anlayamıyorum.
O babam ki; tek maaşla beş çocuk büyüttü,
Beşi de erkekti, beşi de meslek sahibi oldu.
Ben hayatta en çok seni sevdim,
Diyemedim, ne yazık ki, babama.
Sağlam bir demokrattı, dik duruşluydu hani,
Telefon tamircisiydi ama tanırdı tüm şehir onu.
Ben hayatta en çok seni sevdim,
Diyemedim, ne yazık ki, babama.
Bir ara müteahhitlik bile yaptı, bizim için,
Yine de aksatmazdı vazife-i ubudiyetini, dünya için.
Ben hayatta en çok seni sevdim,
Diyemedim, ne yazık ki, babama.
Çalıştığı zamanlar eve bereket yağardı,
Tek maaşla nasıl olurdu bu, hala anlayamam.
Örnektir hayatı bize, ders almamız umuduyla.
Ben hayatta en çok seni sevdim diyemedim, ne yazık ki, babama.
Bir hadis-i şerifte üzerinde çok düşüneceğimiz babaların bir özelliğini görmüş oldum. “Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Hiçbir evlâd babasının hakkını ödeyemez. Şayet onu köle olarak bulur ve satın alıp âzâd ederse, babalık hakkını ödemiş olur.”1
Hayat boyunca babalarımızın kıymetini bilmek umuduyla….
Dipnot:
1- Müslim, Ebû Dâvûd, Edeb 120; Tirmizî, Birr 8; İbni Mâce