"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ey göz güzel bak!

18 Ocak 2015, Pazar
“Risâle-i Nur Talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: ‘Bende unutkanlık hastalığı tezayüd ediyor, ne yapayım?’

Ben de dedim: Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şâfiî’nin (ra) dediği gibi, Haram-ı nazar, nisyan verir.” (Kastamonu Lâhikası)

Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, harama bakmanın zararlarını ders verirken, yukarıdaki anektodu anlatıyor. Tabi anlatmakla da kalmıyor, kendi hayatı boyunca haramdan daima uzak durarak, derslerinden önce kendisinin ders aldığını da gösteriyor. Üstad Hazretlerinin harama bakmaktan ne kadar imtina ettiğini talebelerinin ve yanına gelen ziyaretçilerinin hatıralarından anlıyoruz. Kendisi de, “ilmin izzeti baktırmıyor” diyerek bu durumunu dile getiriyor. Zaten harama baksaydı, 90 cilt kitap hafızasında hiç silinmeden kalabilir miydi? 

İslâmî ilimler alanında Osmanlı’nın son dönem şahsiyetlerinden Mahir İz Hoca Efendiye (1895-1974) bir gün, “Hocam! Maşallah, çok keskin bir zekânız, muazzam bir hafızanız var. Bunu nasıl başarıyorsunuz ?” diye sormuşlur. Şu cevabı vermiş : “Oğlum biz Osmanlı ilk mektebine gittik. Bize ilk gün yolda nasıl yürünür, bunun kaidesini öğrettiler. Göz, ayağın ucunda olacak yürürken! Hep önümüze bakardık. Sizler boyuna etrafınıza bakıyorsunuz... Sizde hafıza olmaz. Günahı göz işlerse de, belâsını gönül çeker. Gözler bakar, gönül rahatsız olur ve hafıza zayıflar.” Mahir İz Hoca merhum maaşının her ay zekâtını veren ve öğrencilerine tavsiye eden, ender insanlardandır.

Daha yakın zamana kadar kızlar ve kadınalar,babalarının, kardeşlerinin, çocuklarının yanında giyinmekten haya ederlerdi. Bugün ise, başı örtülü kadınlar bile, kısa kollu, dar ve şeffaf kıyafetlerle sokağa çıkmaktan çekinmiyorlar. Güya örtülü, ama tesettürsüz dolaşıyorlar. Allah razı olsun 03.01.2015 tarihli Yeni Asya’da Yasemin Yaşar Ablamız “Çeyrek Tesettürlüler”başlıklı mükemmel bir yazı yazdı. Sözde tesettürlülerin halini çok güzel izah etti, mutlaka okunmalı diyorum. 

Bu ahlâkî çürümeye karşı, İmanları tazeleyip kuvvetlendirerek tedbir alabiliriz. Bunun için de Risale-i Nur eserlerini çok okumamız ve okutmamız gerekmektedir.

İslâm’ın bütün emir ve yasakları, iki dünyada mutluluğun kazanılması içindir. Bu sebeple Allah’a isyan ederek, emirlerini çiğneyerek mutlu olmak mümkün değildir. Bunlardan bir kısmını yerine getirip bir kısmını da ihmal edemeyiz. Çünkü İslâm, akaidiyle, ibadetiyle ve ahlakıyla bir bütündür. Nasıl ki namaz, oruç ve diğer ibadetler dinin bir parçasıysa ahlâkî emirler de bir parçasıdır. 

İşimizin gerçekten zor olduğunun hepimiz farkındayız. Günümüzde İslâm’ı yaşamak önceki dönemlere göre çok daha zor. Önceden harama düşürecek yollar sınırlıydı ve sadece yüz yüze iletişimle mümkün olabiliyordu. Günümüzde ise durum çok değişti. İnternet, televizyon, caddeler sokaklar, AVM’ler, gazete ve dergiler insanın gönül ve zihin dünyasına, ahlâkına olumsuz etkiler yapan pek çok unsurlar taşımaktadır. Bunların insana verdiği zarar önceki dönemlerle kıyaslanamaz. Günümüzde medyanın ve sanal âlemin etkisi yirmi dört saat boyunca devam etmektedir. Öğrenciler akıllı cep telefonlarınının ekranından sabaha kadar ayrılamıyor. Sabah da okula uykusuz geliyorlar. Veli toplantılarında başarının düşüklüğünün sorumluluğu öğretmenlere yükleyen bazı veliler, çocuklarının saat kaçta uyuduklarının farkındalar mı? Kontrol edebiliyorlar mı çocuklarını? Sabaha kadar akıllı telefonları ile vakit geçirip, sabah namazını kılmadan ve kahvaltı bile yapmadan kendini otobüse veya servise zor atan çocuklarından haberleri var mı?

Geçenlerde İHL’sinde okuyan bir grup kız çocuğuna selâm verip sordum: ”Sabah namazını kılabildiniz mi? Hepsinden aldığım cevap “hayır” şeklindeydi. Bu durumu, biz kendimize dert edinmezsek huzur içinde uyuyabilir miyiz?

Üstad Hazretleri boşuna feryat etmiyor:

”Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. Içinde evlâdım yanıyor, îmânım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, îmânımı kurtarmaya koşuyorum.” (Tarihçe-i Hayat)

Erdoğan AKDEMİR / [email protected]

Okunma Sayısı: 1472
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı