"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Mehmed Âkif’i anmak

Faruk ÇAKIR
30 Aralık 2020, Çarşamba
2020 yılını geride bırakırken bu yılın son günlerinde TBMM’den isabetli bir adım atıldığını hatırlamak lâzım.

Türkiye Yazarlar Birliği, İstiklâl Marşı şairimiz Mehmed Âkif’in daha iyi tanınması ve tanıtılması için 2021 yılının “Mehmed Âkif Yılı” olarak ilân edilmesini teklif etmişti. Bu talep kamuoyundan da destek gördü ve nihayet TBMM aldığı bir kararla Ersoy’un ölümünün 85. yılı ve İstiklâl Marşı’nın kabulünün de 100. yılı olması dolayısıyla 2021 yılını “Mehmet Âkif Ersoy Yılı” olarak kabul ve ilân etti.

“İstiklal Mârşı”mızı yazan merhum Âkif, bu marşı kendi şiiri gibi görmemiş, bir bakıma millete hediye etmiştir. Herkesin bildiği üzere başta yarışmaya katılmamış, sonra özel rica üzerine bu şiiri yazmış ve verilen hediyeyi dahi kabul etmemiştir. Sadece bu tavrı bile bugünkü yaşananlarla kıyaslandığında ne kadar önemli bir fedakârlık olduğu her halde anlaşılır. Bazı ‘üst kademe idareci’ ve bürokratların devletin kasasından ve birden fazla yerden maaş almayı mübah germesi bir yana, merhum Mehmed Âkif’in yarışma öncesi ilân edilen ödülü kabul etmemesi bir yana... Aradaki farkı ve fedakârlığı görmek lâzım. 

Bilenleri elbette tenzih ederiz, ama Merhum Âkif’in yazdığı ‘marşı’ çok defa okumuş olsak da onu lâyıkıyla tanıdığımızı pek söyleyemeyiz. Merhum Âkif sadece bir şair değil ki. Ansiklopedilerde ondan bahsederken kısaca şöyle yazılıyor: “Mehmed Ragîf, daha sonra Mehmet Âkif Ersoy, Türk şair, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur’ân mütercimi ve siyasetçi. Mehmet Âkif Ersoy, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ulusal marşı olan İstiklâl Marşı’nın yazarıdır. ‘Vatan Şairi’ ve ‘Millî Şair’ unvanları ile anılır.”

Şu ünvanlara bir daha bakalım: Şair, veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız, Kur’ân mütercimi ve siyasetçi. 

Tarihi, ibret almak için bilmek lâzım. İstiklâl Marşı’nı yazan ve bu ünvanlara sahip olan merhum Âkif’in ömrünün bir döneminde Mısır’a göç etmek mecburiyetinde bırakıldığını bugünkü nesil biliyor mu? Peki, 2021 yılı Âkif yılı olarak ilân edildiğine göre bu meseleler hakkıyla anlatılabilecek mi?

TBMM’nin 2021’i Âkif Yılı ilân etmesi elbette takdire şayandır. Ancak bu kararın çok daha önceden alınmış olması gerekirdi.

Bazı mütedeyyin insanların Âkif’i yanlış tanıması ve onun aleyhinde bulunması da ayrı bir mesele. Buna sebep olarak da Âkif’in, Sultan Abdülhamid’e muhalif olması gösteriliyor. Bakalım 2021 yılındaki programlarda bu meseleler tartışılacak mı?

“Doğrudan doğruya Kur’ân’dan alıp ilhamı,/ Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâmı...” diyen Âkif’in bu tavsiyesi günümüz idarecilerince ne ölçüde hayata geçirilebilecek?

Türkiye, sahip olduğu değerlerin kıymetini bilmeli ve onları hak ettikleri ölçüde tanımalı ve tanıtmalı.

Okunma Sayısı: 1401
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yahya Evrin

    30.12.2020 22:46:25

    İnşallah 2021 Akif Yılı nda onu daha iyi anlar ve kavrariz. Yoksa taziye haberleri ile gecistiririz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı