"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

TBMM ‘soru’dan kaçar mı?

Faruk ÇAKIR
24 Eylül 2022, Cumartesi
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve dolayısı ile milletvekillerinin birinci işi, milletin sorularına ikna edici cevaplar vermek değil mi? Haberlere bakılırsa, TBMM bu vazifesini hakkıyla yerine getirmemiş.

Haber şöyle: TBMM’de son 5 yıllık süre içinde toplam 68 bin 363 soru önergesi verildi. Bakanlar bu önergelerden sadece 8 bin 147’sini süresi içinde, 34 bin 328’ini ise 15 günlük süre geçtikten sonra cevapladı. 23 bin 334 önerge cevapsız kaldı. 3 bin civarında önerge de halen işlemde bulunuyor. Cevaplandırılmayan önergelerden 22 bin 972’si muhalefet, 400’e yakını da iktidar ve onu destekleyen partiler tarafından verilmiş.

TBMM Başkanvekili, cevaplanmayan önergeler konusunda TBMM Başkanlığı’nın bir yaptırım yetkisi olmadığını belirterek, görevlerinin önerge muhatabı ve sahibi arasında hakemlik yapmak değil, yalnızca koordineyi sağlamakla sınırlı olduğunu belirmekle yetinmiş. 

Şimdi böyle bir tablo karşısında TBMM’nin üzerine düşen vazifeyi yaptığı söylenebilir mi? Soruları kim sormuş olursa olsun, o soruların vaktinde ve zamanında en iyi şekilde cevaplandırılması ‘kamuoyu denetlemesi’ için gerekli değil mi? 

TBMM’deki ‘vekil’leri sorduğu sorular bu kadar geç cevaplandırılır ya da cevaplanmazsa; milletin sorduğu ya da soracağı soruların akıbeti ne olur? Vatandaş, “Vekillerin sorularına bile cevap verilmiyor. Ben niye soru sorayım?” diye düşünmez mi?

Peki, olması gereken; Türkiye’nin bütün meselelerin TBMM çatısı altında konuşulması, tartışılması ve sorular sorulara da en erken şekilde cevap verilmesi değil mi? TBMM’nin ‘soru’lardan çekinmesi, cevaplandırmaması açıklık ve şeffaflık iddiasını da gölgelendirmiş olmaz mı?

TBMM’de soruların gerektiği şekilde cevaplandırılmaması ve bunun bir müeyyidesinin olmaması kötü bir örnek olarak bütün Türkiye’ye yayılıyor. Dolaylı olarak TBMM’de yaşananlardan haberdar olan belediyeler ya da diğer devlet kuruluşları da vatandaşın ‘soru’larına karşı aynı ilgisizlik ve duyarsızlığı sergilemeye başlıyor. Hatta, STK’lar ve bankalar bile aynı tavrı sergilemekten geri durmuyor. Vatandaşın herhangi bir konuda sorduğu soruyu ciddiye alıp da hemen cevaplandıran kaç kurum ve kuruluş vardır? Sosyal medya olmasa, mutlaka çok daha fazla ilgisizlik sergilenirdi. 

O halde TBMM gerek vatandaştan ve gerekse vekillerden gelen soruları ciddiye almalı ve en erken şekilde ve en ikna edici bir biçimde cevaplandırmalı. Bu yapılınca TBMM’nin tavrı diğer devlet kuruluşlarına da örnek olur ve nerede olursa olsun sorulan sorulara doğru şekilde ve vaktinde cevaplar verilir. 

Sorulardan çekinen, vaktinde cevap vermeyen kim varsa, hata ettiğinin farkına varmalı vesselam.

Okunma Sayısı: 990
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı