Ramazan; rahmetiyle, bereketiyle, af ve mağfiretiyle hoş gelmiştir. İnşallah hayırlara vesile olur.
Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu:
“Kim Ramazan’ın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih namazını kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” 1
Bediüzzaman: “İşte Ramazan-ı Şerif âdeta bir âhiret ticareti için gayet kârlı bir meşher, bir pazardır. Ve uhrevî hasılat için, gayet münbit bir zemindir. Ve neşvünema-i a’mal için, bahardaki mâh-ı Nisandır. Saltanat-ı rububiyet-i İlâhiyeye karşı ubudiyet-i beşeriyenin resmigeçit yapmasına en parlak, kudsî bir bayram hükmündedir.” diyor. (Mektubat)
“Terviha” nefsi rahatlatmak manasına gelir. Çoğulu ise “Teravih”tir. Her dört rekât sonunda bir miktar oturup istirahat edildiği için “Terviha” denilmiştir.
Ramazan ayı boyunca yatsı namazından sonra kılınması mezheplerin ittifakı ile sünnet bir ibadettir. Camide ve cemaatle kılınması da sünnettir.
Abdurrahman b. Avf’ın naklettiği bir hadiste Hz. Muhammed (asm):
“Şüphesiz Allah Ramazan orucunu farz kıldı. Ben de Ramazan gecelerini ihya etmeyi sünnet kıldım. Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ı oruçla, gecelerini namazla ihya ederse, anasından doğduğu gün gibi günahlarından temizlenmiş olur” buyurmaktadır.
Teravih namazının mezheplere göre mahiyetini şöyle anlatabiliriz:
Hanefi Mezhebi:
Ramazan ayı süresince, erkek ve kadınlara sünnet olan, ruha ve bedene afiyet sunan, bedenle ruh arasında dengeyi ayakta tutmayı amaçlayan namazlardan biri de Teravih’tir.
Her dört rek’âtın sonunda oturup biraz dinlenerek, dört defa (toplamda yirmi rek’ât) dinlenerek kılınan namazdır. Vakti; yatsı namazından sonra vitir namazından önce fecri doğuncaya kadardır. Gecenin üçte biri geçtikten sonra kılmak müstehabdır. Her iki terviha (selâmdan sonra ki zaman) arasında isteyen tespih ile meşgul olur, isterlerse susup beklerler.
Cemaatle kılınması, Sünnet-i kifayedir. Bir mahalle veya kasabada birkaç kişi bu cemaati oluşturup Teravih kılarlarsa, cemaate katılmayıp evinde kılanlar sünneti terk edilmiş sayılmaz (Et- Tebyin/Zeylai-El Muhit/ Raduyyidin Serahisi) Evinde cemaat’la Teravih namazını kılan cemaatin sevabını alır. Bir camide iki ayrı teravih namazı kılınması veya bir kişinin bir günde farklı iki camide iki defa teravih namazını kılması da mekruhtur.
Teravih namazının hatimle kılınması sünnettir. Hatimle kılınmayan camilerde rekâtlarda aynı ölçü ve uzunlukta okumak müstahaptır. Elemtere Sûresi’nden aşağısını veya sadece İhlâs Sûresi’ni okumasını âlimler uygun görmüşlerdir. Tadili erkâna uymak şartı ile seri bir biçimde kılınabilir. Teravih namazının kazası yoktur.
Şafii Mezhebinde Teravih:
Ramazanın sünnetlerindendir. Erkek ve kadınlara teravih namazı sünnet-i müekkededir. Azı iki, çoğu yirmi rekâttır. Vakti, yatsı namazından sonra başlar fecre kadar devam eder. Cemaatle kılınması sünnettir, tek başına kılan, bu sünnetten mahrumdur. İki rekâtta bir selâm verilir. Selâmlar arasında Salâvat’ı Şerife yahut başka bir zikir getirmek sünnet değil bid’attır. Ancak zikir ve salâvatlar teravih namazı sünnet kasd edilmeden yapılması matluptur. Vakti çıkıp kılınmayan teravih namazını kaza etmek gerekir. Bir defada olsa hatimle teravih kılmak sünnettir.
Teravih namazlarını eksiksiz camide kılan kimse, bin aydan daha hayırlı olan “Kadir” Gecesi’ni de ihya etmiş olur.
Haydi camileri doldurup teravihlerimizi orada kılalım, kim bilir belki bir sonraki Ramazana ve de teravihe ömrümüz yetmeyebilir, bu son Ramazanımız ve de Teravihimiz olabilir.
Dipnot:
1- Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174.