"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cennetin harika meyvesi: Nar

Feyzullah ERGÜN
07 Mart 2016, Pazartesi
Cennet bahçelerinin muhteşem ve harika bir meyvesi, Kur’ân-ı Azimüşşanda üç âyette mu’cizeliği tanıtılan, düşünen insanı hayrette bırakıp, tabiatçıların (natüralist) fikirlerini aciz bırakarak sarsan, yendiği zaman Allah’ın (cc) kudret ve azametini herkese tefekkür ettiren bir nimetten söz edeceğiz. Yani ‘NAR’dan.

“… Asma bahçeleri ve zeytin ağacı ve nar birbirine çok benzeyen ve birbirinden çok farklı, mahsul verdiği ve olgunlaştığı zaman onların meyvesine bakın! Şüphesiz bütün bunlarda inanacak insanlar için mesajlar vardır!“ “Çeşit çeşit mahsul veren tarlaları, zeytin ağacını ve NAR’ı meydana getiren; hepsi birbirine benzer ve hepsi birbirinden çok farklıdır! Olgunlaştığında onların meyvelerinden yiyin…” (En’am Sûresi, Âyet: 99-141)

“Onların ikisinde de çeşit çeşit meyveler, hurmalar ve NAR’lar olacak.” “O halde, hangi nimet ve kudretini inkâr edebilirsiniz Rabbinizin?“ (Rahman Sûresi, Âyet: 68- 69) 1

Bu cennet meyvesi Kur’ân-ı Kerîm’de RUMMEN olarak isimlendirilmiştir. Said Nursî Hazretleri, marifetullah yolunda “NAR ağacı safi bir şarabı hazine-i rahmetten alıp meyvesine yedirir, kendisi çamurlu ve bulanık bir suya kanaat eder”2 diyerek akla, kalbe ve ruha tefekkür kapısını açar. Bu tefekkür silsilesini sürdürdüğümüzde “Bütün ukulü hayrette bırakan hikmetli bir cemal-i san’at, faydalı bir hüsnünakış göstererek Sani-i Zülcelâl’in medayihine (övgülerine) bir kaside-i methiye gibi bir eser gösterir. Meselâ NAR ve mısıra dikkat et.“ 3

“Kudret Konserveleri” olan her bir narın içerisine san’atla dizilmiş tanelerden bir habbesinin cennet bahçelerinden gönderildiği Resulullah’ın (asm) müjdelerindendir. Bu mu’cize meyvenin içine depolanan, enerji kaynağı vitamin, mineral ve sistemleri destekleyen antioksidan maddelerin, vücudumuzun sağlık ve hastalık durumlarında sağladığı faydalar aşağıda belirtilecektir.

Çukurova bölgesinde yaşadığı bilinen Yunan hekim Dioscorides sindirim sistemi bozukluklarında sık sık narı tavsiye etmiştir. Günümüz araştırmalarında “Amerikan Kardiyoloji Gündemi’nde yayınlanan kalp ile ilgili bir çalışmada araştırmacılar üç ay boyunca her gün NAR suyu içen hastalarda kalp fonksiyonunun düzeldiğini gözlemlemiştir.”4 Nar suyunun kolon kanseri hücrelerini azalttığı, yapılan başka araştırmalarda Prostat tümörü gelişimini önlediği gösterilmiştir. Düzenli NAR tüketen tansiyon hastalarının kan basıncında ve çarpıntıda fark edilir derecede azalma tesbit edilmiştir. Kemik yoğunluğundaki kaybı da önlemeye bir destektir.“ 

Şimdi çok önemli bir bilgiyi öğrenmeye hazır olun! Nardaki aktif maddeler, sağlıklı hücrelerimizin DNA hasarı onarımını hızlandırırken, kanser hücrelerinin DNA onarımını ise engelliyor! DNA’sını tamir edemeyen kanser hücreleri ‘Apopitoz’a yani hücre intiharına gidiyorlar! Sanırım Allah (cc) bizim için yarattığı nimetleriyle gıdadan çok daha ötesini sunmuş… Her geçen gün başka bir bilimsel çalışma besinlerdeki mu’cizeleri açığa çıkarıyor.”5 NAR bütün meyveler içinde en yüksek oranda antioksidan madde ihtiva eder. Bu da vücutta biriken serbest radikallerin (zararlı atıklar) atılmasına ve organizmanın temizlenmesi, başta cildin sağlıklı, genç kalmasına, kalp ve damarların sağlıklı ve esnek, kan değerlerinin normal seviyede kalmalarına destek vermektedir. Narın çekirdeği, kabuğu ve içindeki zarlar da çok değerli olup, ishal başta olmak üzere, sindirim sistemi hastalıklarına, kış çayı hazırlandığında, kurutulmuş kabuklardan birkaç parça ilâve edilince faydalı bir grip çayı elde edilebilir. NAR kabuğunun iç kısmı ve zarlarıyla dişler-diş etleri fırçalanırsa dişler beyaz diş etleri sağlıklı olur. Faydaları saymakla bitmeyen NAR nimeti modern Batı tıp dünyasında fonksiyonel gıda (ilâç besin) sınıfına dahil edilmiştir.“ 

Çünkü oksitleyici (paslandırma) etkilerle her nefes alışımızda yaşlanıyoruz ve antioksidanlarla bu durum bir nebze geciktirilebiliyor. Ancak yapılan araştırmalar antioksidanların etkilerinin bundan çok daha öte olduğunu ortaya çıkardı.”6 Bundan da anlaşılıyor ki NAR, üzerinde en çok bilimsel çalışmalar yapılan meyvelerin başında gelmektedir.

Sonuç olarak ikrâm-ı İlâhî olan NAR nimetinin harika yaradılışını Said Nursî Hazretlerinin, marifetullah derecelerinde yükselten tarif ve tasviriyle “… kainâtta şu görünen fevkalâde ucuzluk ve şu göz önündeki hadsiz mebzuliyet (ucuz ve bolluk), sikke-i vahdeti güneş gibi gösterir. Eğer mebzuliyetle elimize geçen şu san’atlı meyveler Vahid-i Ehad’in (cc) malı olmazsa, bütün dünyayı verse idik, bir tek NARı yiyemezdik”7 tefekkür ederek, sağlıklı kalmak için değerlendirmeliyiz.

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1) Muhammed ESED, Kur’ân Mesajı, S. 316-329-1279 İşaret Yayınları 2013.

2) Said NURSÎ, Lem’alar, S. 308 Yeni Asya Yayınları 2005.

3) Said NURSÎ, Sözler, S. 892 Yeni Asya Yayınları 2004.

4) Dr. David GROTTO, Hayat Kurtaran 101 yiyecek, S. 274 Martı Yayıncılık.

5) Dr. Elif GÜVELOĞLU, Kanser İyileşir, S. 71 Hayykitap 2015.

6) Age. S. 246.

7) Said NURSÎ, Sözler, S. 486 Yeni Asya Yayınları 2004.

Okunma Sayısı: 9456
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı