HABER: MEHMET CEBE

Isparta; Gül Diyarı, Nur Diyarı, Halı Diyarı bir güzel şehir... Isparta deyince öncelikle aklımıza bunlar geliyor ama daha neler geliyor neler... Isparta deyince aklımıza Barla geliyor, Sav Köyü, İslamköy, Kuleönü geliyor. Eğridir Gölü, Medrese-i Nuriye geliyor... 

Ve buraları bize hatırlatan, Nur Diyarı dememize sebep olan asrın büyük din âlimi, Bediüzzaman Said Nursî geliyor. Isparta’yı, ülkemizi hatta dünyamızı, Kur’ân nuru olan Risale-i Nur Eserleri ile nurlandıran ve “Isparta taşıyla toprağıyla mübarektir” diyen Bediüzzaman Said Nursî geliyor.

Hiçbir suçu olmadığı halde 1926-1934 yılları arasında Barla’da devrin idarecileri tarafından mecburi ikamete tabi tutulan, 1935 Eskişehir, 1944 Denizli ve 1948 Afyon mahkemelerinde yargılanarak susturulmak, sesi kısılmak istenen, ama  muhteşem savunmasıyla ve mahkemelerin âdil hakimlerinin kararlarıyla sonuçta beraat eden, eserleriyle adını tarihe ve akıllara yazdıran Bediüzzaman Said Nursî geliyor aklımıza... 1950’den sonra da vefatına yani 1960 yılına kadar Isparta merkezde şimdi müze olarak hatıraları bulunan evinde ikamet eden Bediüzzaman... 

Biz bu yazımızda hem Isparta’yı hem Isparta’yı eserleriyle nurlandıran Bediüzzaman’ı ve onun hatıralarını yâd etmek istedik. Bu amaçla kısa bir tur attık.

Üstad Said Nursî’nin Isparta’da kaldığı evi ziyaret ettik. 2000’li yıllarda Bediüzzaman adına mevlid okuttuğumuz şehir merkezinde bulunan Ulu Cami ve çevresine kısa bir gezi yaptık.

Kardeşim için okutulan bir mevlid programı için geldiğimiz Isparta’dan, güller diyarından, Nurlar diyarından sizlere ulaşıyoruz ve Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin kaldığı evden hatıralar ve Isparta’nın güzellikleriyle, tarihiyle başbaşa bırakıyoruz.

GÜL KOKULU HAVA

Isparta Turkiye’nin güneybatısında yer alan bir ilimiz. Akdeniz Bölgesi’nin kuzeyindeki Göller Yöresi’nde bulunan Isparta; Burdur, Afyonkarahisar, Konya,  Antalya ile çevrilidir.

Özellikle şehirde yetişen gül sayesinde adını duyuran şehrin ekonomisi büyük oranda tarım ve hayvancılığa bağlıdır.

Tarihi ve tabii güzellikleri, rengarenk ve muhteşem gül kokulu havasıyla görülmeye değer bir şehir Isparta. Nüfusu 444 bin 914 olan Isparta 1.049 m râkıma sahip. 

Isparta deyince akıllara ilk önce ne gelir? Elbette gül. Ve güle endeksli sanayi.

Ama son yıllarda gülün yanı sıra lavantayla da adını duyuruyor.

Ne var ki Isparta sadece gül ve lavanta değil...

***

Isparta’nın tabiî güzellikleri

DAVRAZ DAĞI

Isparta’nın doğusunda, Isparta ve Eğirdir’e 25 km mesafede yer alan, Toros Dağları’na bağlı Davraz 2.635 m yüksekliğinde kayak turizmine açık bir dağdır. 1995’te turizm bölgesi olarak ilân edildi. Kayak merkezinde bulunan 12 pistin toplam uzunluğu 23.500 m. Antalya’ya yakınlığı ve gelişmeye müsait konumu dolayısıyla ayrı bir avantaja sahip. Davraz’ın coğrafi özellikleri, kayak dışında diğer tabiat sporlarının da yapılmasına imkân tanıyor.

EĞİRDİR GÖLÜ

Uzunluk: 50 km       

Genişlik: 15 km

Yüzölçümü: 468 km²

Ortalama Derinlik: 14 m

Tektonik ve karstik etkilerle oluşmuş, bir tatlı su gölüdür. Dik kayalara, düz ve sığ bir tabana sahip olan gölün, kıyı uzunluğu 150 km’dir. Eğirdir Gölü, bir tatlı su havzası olduğu için koruma altında bulunuyor. Göl üzerinde akaryakıtla çalışan teknelerin bulunmasına izin verilmiyor. Gezi teknelerinin motorları güneş enerjisiyle çalışıyor. Kışları soğuk olduğu için göl suyu buz tutuyor. Bediüzzaman, Isparta’dan Barla’ya ilk gelişinde buz tutmuş gölde, buzları kırarak getirilmişti. Eğirdir Gölü üzerinde Can ve Yeşil adında iki ada bulunuyor.  

GÖLCÜK TABİAT PARKI

Birinci derecede tabiî SİT alanı olan tabiat parkına adını veren Gölcük Gölü Güneybatı Anadolu’nun tek kaldera gölü olma özelliğini taşımaktadır. Göl çevresinde 1600 metre civarındaki düzlükler ve sırtlar oldukça fazla yer kaplamaktadır. Ulukız Tepe (1566 m), Kirazlı Tepe (1653 m) ve Pilav Tepe (1551 m) önemli yükseltilerden olup tabiat parkının görsel peyzaj değerlerinin başında gelmektedir. Yılkı atları, kirpi, Anadolu Sincabı, kızıl tilki, gelincik, tavşan, yaban domuzu tabiat parkında yaşayan memeli hayvanlar. 32 familyaya ait 102 kuş türü tabiat parkı içinde yayılış gösteriyor. Isparta, tabiî güzelliklerinin yanı sıra birçok medeniyetin merkezi olması dolayısıyla tarihî yerler açısından oldukça zengin.

GÜLDEN SONRA LAVANTA

Gül, artık Isparta için sadece bir sanayi kolu değil. Gül hasadı turizm faaliyetlerine de dö-nüştürülmüş durumda. Isparta’da gül hasadı Mayıs ortasında başlıyor. Mayıs ortasından Hazirana kadar olan 15 günde gülle geçinen köyleri buram buram bir gül kokusu sararken artık geleneksel hale gelen bir gül festivali düzenleniyor. Isparta, son yıllarda gülün yanı sıra lavantayla da anılır oldu. Lavanta bahçeleri Keçiborlu İlçesi’ne bağlı Kuyucak Köyü’nde bulunuyor. Lavanta, sıcaklık, yağış gibi mevsimsel durumlar etki etse de Temmuz’un başında açmaya başlıyor. Hasat işleri ise Temmuz ayının sonundan Ağustos sonuna kadar yapılıyor. El dokuma halılarıyla da meşhur olan Isparta Halısı makine halılarının öne geçmesiyle bitme noktasında. Halı dokuyanlar şimdilerde minyatür halı dokuyarak varlığını sürdürüyor.