"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Konut fiyatlarına başka bir bakış açısı

Furkan Alyakut
27 Mayıs 2022, Cuma
Türkiye’deki son bir yıllık konut satış maliyeti T.C. Merkez Bankasının verilerine göre %96, Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezinin raporlarına göre ise %134 oranında artış göstermiştir.

Hangi kurumun verilerini dikkate alırsak alalım konut satış maliyet oranlarında geçen yıla nazaran en az bir kat artış olduğunu görmekteyiz. Peki, bu akıl almaz durumun asıl sebepleri nelerdir? Bu durumun mantıklı izahatı ve çözümlemesi nasıl yapılabilir?

Bunun için önce arz ve talep kavramlarına basitçe değinmek gerekir: Talep, ürünlere ve hizmetlere karşı toplumda oluşmuş satın alma isteğidir. Arz da genellikle talebe göre şekillenir ve kamuya sunulan üretime ve hizmetlere verilen genel addır.

Ülkemizde yıllık ortalama 800.000 konut talebi bulunmaktadır. Konut üretim sektörü bu sayıyı yakaladığında piyasa dengeye gelir durağan ölçekte devam eder. Eğer bu sayı geçilirse arz fazlalığı sebebiyle konut değerleri düşecektir. Bu sayı yakalanamazsa da talep tamamen karşılanamadığı için arz yokluğu sebebiyle konutların değeri artacaktır. 

Hükümetin dilinden düşürmediği ve topluma adeta yutturmaya çalıştığı gerekçeye göre konut fiyatlarındaki yükselmenin asıl sebebi Korona virüs pandemisi ve fırsatçılardır. Ancak bu açıklama gerçeğin çarpıtılmış yansıtılmasıdır. Bu izahın aksine, salgın şartları, konut sıkıntısını fark etmemizi geciktiren bir yan etkendir. 

Asıl sebep her alanda olduğu gibi kur dalgalanmaları ve beceriksiz yönetim sonucu meydana gelen ekonomik krize dayanmaktadır. 

Birkaç farklı noktadan değinecek olursak;

İlk olarak Rahip Brunson krizi ile başlayan kur dalgalanmalarına karşı hükümet, faiz artışı ile çare bulmaya çalışmıştı. Bunun sonucu olarak konut kredi faiz oranları da artmıştır. Bu artış “projeden satış”ı yavaşlatmış ve proje bitirme sürelerinin uzamasına sebep olmuştur. Akabinde yeni projelere de yeterince başlanılamamış ve piyasadaki talebi karşılayacak sayıda konut imal edilememiştir.  

Pandemi süreci elbette bu sıkıntıları tetikledi ancak salgın bir diğer yandan da bu sıkıntının hemen fark edilmemesini de sağladı. Nitekim piyasa durgunken sıkıntılar fark edilemez konumdaydı. Ne zaman pandemi sona erdi ve normalleşmeler başladı, o zaman piyasa hareketlenmeye başladı ve farkına vardık ki talep sayısı kadar yüksek bir arz sağlanamamaktaymış.

Ayrıca ülkemizdeki enflasyon sonucu birikimini eritmek istemeyen vatandaşların, birikimlerini korumak üzere somut varlıklara yönelmeleri de talebi artıran bir etkendir. Yani talep yükselmiş ancak arz azalmış ve makas giderek açılmıştır.

Az bir döviz için yabancılara peşkeş çekilen “pasaport hediyeli konut”ları görmezden gelmek; bu krizin çakma suçluları olarak korona, fırsatçılar ve enflasyon şeytan üçgeni arasında kalmamıza sebep olur. 

Bu üçlünün krize etkisi belirttiğimiz gibi asıl değil yan etkendir. Ünlü ekonomist Erdoğan’ın (!) dediği gibi bu etkenler aslında sebep değil sonuçtur. 

Sonuç olarak konut satış maliyetlerinin artmasının asıl sebebi pandemi veya enflasyon değildir.  Ülkemizde liyakat aranmaksızın akraba kontenjanından atanan çokomelli damatlar gönderilip yerine “Dolar için 20, 25, 30 TL olacak diyorlar. Olmaz. TL zaten en zayıf durumundadır.” türünden hikmetli (!) sözleri ile vatandaşla adeta dalga geçen esnaf bakanlar getirildiği müddetçe konut fiyatları da araç fiyatları da artar, enflasyon da hiperenflasyona dönüşür. 

Okunma Sayısı: 1284
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı