Global araştırma şirketi Gallup, 2022 yılında dünyanın en sinirli ülkelerinin hangileri olduğuna dair “Global Emotions” raporunu yayınladı. 

Bu rapora göre, geçtiğimiz yıl dünyanın en sinirli altıncı ülkesi olan Türkiye bu sene ikinci sırayı aldı ve istikrarlı yükselişini emin ve sağlam adımlarla sürdürerek zirveyi zorladı.

Türkiye dünyanın en sinirli ülkeleri sıralamasında birinciliği Lübnan’a kaptırırken ikinci sıradaki ülkemizi sırasıyla, Ermenistan, Irak, Afganistan, Ürdün, Mali ve Sierra Leona takip etmektedir.

Birinci sırada olan Lübnan’da halkın yüzde 49’u kendisini sinirli olarak tanımlarken, bu oran Türkiye’de yüzde 48 olarak tespit edilmiş. Bir başka ifadeyle ülkemizdeki halkın neredeyse yarısının sinirli olduğu gözlemlenmiş. 

Peki, bu ülkeler neden dünyanın en sinirli ülkesi, hiç düşündünüz mü? 

İlk olarak zirvedeki Lübnan’ı ele alalım. Başkenti, bir zamanlar doğunun Paris’i olarak anılan Beyrut olan bu Ortadoğu ülkesi, günümüzde, 19. yüzyıldan bu yana görülen en büyük ekonomik darboğazlardan birini yaşıyor. 

Ülkenin yüzde 80’i yoksulluk sınırının altında. Enerji krizi nedeniyle evlere elektrik verilemiyor. Hastanelerde doktorların yarısının ülkeyi terk etmesiyle personel sorunu yaşanıyor. Siyasetçilere göre ülke çöküşün eşiğinde. 4 Nisan 2022 tarihinde Lübnan başbakan yardımcısı ülkenin iflas ettiğini açıkladı. Bu tespitler bir yerlerden tanıdık geldi değil mi?

İkinci sıradaki ülkemizi açıklamak için tek bir kıstasın yeterli olacağı kanaatindeyiz. Fiilen savaşta olan iki ülkede haziran ayı enflasyon oranlarına bakıldığında Rusya’nın enflasyon oranı %17.1, Ukrayna’nın enflasyon oranı %18’dir. Ülkemizdeki haziran ayı enflasyon oranı ise %78.6 olarak bildirilmiştir. Yanlış anlaşılmasın, bu oran TÜİK tarafından paylaşılmıştır!

Gallup, ülkemizdeki bu sinirin sebebi ile ilgili olarak, “Ukrayna’daki savaştan önce bile enflasyonla uğraşan ve son dönemde iyice otoriter bir hükümete sahip olan Türkiye” demektedir.  

Devamındaki ülkeler Ermenistan, Irak, Afganistan, Ürdün, Mali ve Sierra Leona da göz önünde bulundurulduğunda bu ülkelerin ortak özellikleri; ekonomik sıkıntılar, halkın ekseriyetinin zorlaşan hayat şartları ve siyasilerin yanlış politikalarıdır.

Sonuç olarak; bilginin, liyakatin, ahlakın önemli ya da yeterli olmadığı, ekonomik sıkıntıların, adam kayırmanın, hukuksuzluğun fazlaca olduğu bir ülke düşünün. Bu ülkede yapılan hiçbir şey halka hizmet olarak yansımaz. Yanlış yapılan her şey halka yalan, iftira, ahlakî çürüme, yozlaşma ve sinir olarak sirayet eder. Toplumu, kanunlardan ziyade, görünüşte onu tatbik edenlerin keyfî yönetmeye başlar. 

Bir millet cehaleti sebebiyle hakkını hukukunu bilmezse demokratik yolla iş başına gelen hamiyetli yöneticileri de başına bela eder. Sonra da kendi kendine sinirlenir durur.