"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

OHAL ve KHK mağduriyetleri giderilmeli

30 Ocak 2022, Pazar 23:21
Prof. Dr. İzzet Özgenç, KHK’lıların mağduriyetlerini giderecek Toplumsal Uzlaşı Kanunu’nun taslağını, ulaşması gereken her adrese ulaştırdığını ve değerlendirildiğine dikkat çekti.

SÜMEYYE IŞIKÇI - İSTANBUL

TV5’de gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sunduğu “Kulis Ankara” programında Türkiye’deki hukuk sistemi ve adalet karnesi konuşuldu. Ceza Hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, soruları cevapladı. Somut bir suç işlemedikleri halde sırf bir cemaatin okuluyla, bankasıyla, gazetesiyle irtibatlı oldukları için insanların ‘terörist’ ilân edilerek mağdur edilmelerinin hukukî açıdan doğru olmadığını belirten Özgenç, KHK’lıların mağduriyetlerini giderecek Toplumsal Uzlaşı Kanunu’nun taslağını, ulaşması gereken her adrese ulaştırdığını ve değerlendirildiğini söyledi. Prof. Dr. İzzet Özgenç, Türkiye’deki örgütlerin tesbitinde tümevarım yöntemi uygulanması gerekirken tümdengelim yönteminin uygulandığını  söyleyerek bunun mağduriyetlere sebep olduğunu ifade etti. Özgenç, somut suç işlemiş insanların arasındaki ilişkilerden hareketle bir örgütün varlığının tesbit edilmesi gerekirken, önce bir suç örgütü tasavvur edildiğini, sonra o örgütle ilişkisi olduğu düşünülen herkesin suçlu ilân edildiğini söyledi. 

Böyle bir uygulama doğru değil

Özgenç, “Bu kişiler somut bir suç işlememiş olsalar bile o örgütsel yapıyla olan ilişkisi dolayısıyla bu insanları suçlu ilân edersiniz, terörist ilân edersiniz ve bu şekildeki bir yöntemle bir sürü insanı mağdur edersiniz.” dedi. Özgenç, özellikle 15 Temmuz 2016’dan sonraki süreçte uygulamaların da bu tümdengelim yöntemiyle yapıldığını, bu sebeple de pek çok insanın mağduriyetine sebep olunduğunu söyledi. Özgenç, “Aslında 15 Temmuz hadisesinin bir örgütsel yönü var. Yani o suç, örgütsel bir ilişki olmadan işlenebilecek bir suç değil. Hatta 15 Temmuz 2016 öncesinde de suç işlemek amacıyla oluşmuş örgütsel yapılar vardı; ama bunlara bizim, işlenen somut suçlarla bağlantılı olarak ulaşmamız gerekiyordu. Ama biz, işlenen somut suçları bir kenara ittik, bir cemaat yapılanmasını terör örgütü olarak dizayn ettik, tanımladık. Ondan sonra bu cemaatle şu veya bu şekilde bir ilişki içinde olan, bu cemaatle daha önce bir şekilde mensubiyet ilişkisi içinde olan, bunların evlerinde kalan, bunlara kurban bağışında bulunan, gazetesine abone olan, şunu yapan, bunu yapan insanların hepsini biz terörle suçladık ve terörist muamelesine maruz bır aktık. Böyle bir uygulama doğru değil” ifadelerini kullandı.

Töhmet altında bırakamayız

KHK uygulamalarının sağlıklı bir şekilde sürdürülmediğini söyleyen Özgenç “Somut bir suçla ilişkisi olmayan insanları biz töhmet altında bırakamayız.” ifadelerini kullandı. Özgenç, konuya ilişkin şunları aktardı: “Somut bir suçla ilişkisi varsa insanın eğer, onun hukuk neyi gerektiriyorsa icabına bakalım; ama somut bir suçla ilişkisi yoksa, yani bir tarihte bilmem ne yurdunda kalmış, bilmem ne evinde kalmış, bilmem gazete okumuş, şunu yapmış, bunu yapmış diyerek insanları soruşturma süreçlerine, kovuşturma süreçlerine tabi tutuyorsak, mahkûm ediyorsak, burada biz, sadece mağduriyet ortaya çıkarırız. Bu, doğru değil. Bunun önüne geçecek bir çare bulmamız lâzım gelir. Bu çare de şu: Şu anda bunların bir kısmı, kesinleşmiş hüküm olarak karşımıza çıktı. O nedenle kesinlikle bir kanunî düzenlemeye ihtiyaç var. Bu kanunî düzenlemeyle, somut bir suça bulaşmamış olan insanların mağduriyetinin bir şekilde telâfi edilmesi lâzım. Eğer ben bir silah satın aldıysam, uyuşturucu madde satın aldıysam, bunun bedelini ödeme konusunda bankada para transferinde bulunuyorsam, bundan dolayı beni cezalandırabilirsin; ama ticarî ilişkilerim gereğince, devletin denetimi ve gözetimi altında bulunan bir bankada bir hesap açtığım için ben eğer terörle suçlanıyorsam, burada bir yanlışlık var.”

 

Topluma kazandırılması lâzım

Özgenç, taslak metnini hazırladığı Toplumsal Uzlaşma Yasası’na dair soruyu şu şekilde cevapladı:  “Biz bu süreçte bir sürü insanı soruşturduk, kovuşturduk, yargıladık, kamudan ihraç ettik, ama herhangi bir suç isnadında bulunmadık. Soruşturduk ama kovuşturmaya yer olmadığına karar verdik. Kovuşturduk, yargıladık ama sonunda beraat etti kişi veya gazetesini okuduğu için veya okuluna çocuğunu gönderdiği için, bankasında hesabı olduğu için terörle suçlayarak bir insanı mahkûm ettik, ama kişilere somut bir suç isnadında bulunmadık. Bu insanları bizim toplumda ‘hükümlü’ diye toplumda dolaştırmamamız lâzım. Bu insanların topluma kazandırılması lâzım. Bu insanların ümitlerini canlı tutmamız lâzım. Bunu sadece belli bir örgütsel yapıyla ilgili olarak değil, Güneydoğu’daki meseleler için de bunu işletmemiz lâzım gelir. Bakın toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmış ama kolluğa taş atmamış, kamunun malına zarar vermemiş, kimsenin burnunu kanatmamış, sadece Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiği için bir insanı cezalandırmayalım diyorum.”

Okunma Sayısı: 5351
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı