BEDİÜZZAMAN Said Nursî’nin hayatından kesitler aktaran “Hür Adam” filminin yapımcı ve yönetmeni Mehmet Tanrısever, Said Nursî’nin hayatını niçin filme çektiğini açıklarken, “Çünkü o hakkı yenmiş bir kahraman. 84 yıllık hayatının 35 yılı zindanlarda, sürgünlerde geçmiş. O kadar şey yaşamasına rağmen ülkeden kaçamaz mıydı? Bu kadar büyük bir adamın filmini yapmayacaksın da kimin filmini yapacaksın” dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Bediüzzaman Said Nursî’nin hayatından kesitler aktaran “Hür Adam” filmiyle ilgili olarak, “Atatürk’ün manevî kişiliğine hakaret” edildiği gerekçesiyle yapılan şikâyet sonrasında, film vizyona girmeden soruşturma açıldı. Gelişen durum sonrası Taraf gazetesi, yapımcı-yönetmen Mehmet Tanrısever’e film ile ile ilgili iddiaları sordu. Daha galası bile yapılmadan çok tartışılmaya başlanmasına açıklık getiren Tanrısever, “Uzanamayan murdar diyor tabiî... Tartışılsın, tartışılması iyidir. Tartışılmadığı zaman korkacaksın” dedi.

 

NİÇİN SAİD NURSÎ?
Tanrısever, Said Nursî’yi niçin filme çektiğini ise şöyle açıkladı: “Çünkü o hakkı yenmiş bir kahraman 84 yıllık hayatının 35 yılı zindanlarda, sürgünlerde geçmiş. O kadar şey yaşamasına rağmen ülkeden kaçamaz mıydı? Bu kadar büyük bir adamın filmini yapmayacaksın da kimin filmini yapacaksın.” 20 yıl öncede bu filmi yapmak istediğini ancak zaman ve zeminin müsaade etmediğini belirten Tanrısever, Cumhuriyetçi laik hassasiyetleri olan çevrelerce tepki çekmesinin sebebini anlatırken ise şunları kaydetti:
“Bazı tabular var tabii ama filmde, her şey gayetsakin ve kibar bir şekilde veriyor. Rejim tabuları bunlar... Yasaklar vs. Üstad, ‘ben dindar cumhuriyetçiyim’ diyor. Kimse siyaset yapmıyor, politik bir film değil.”

 

“Filmde Atatürk’ü Said Nursî karşısında ezik gösterdiğiniz konusu eleştiri topladı. En çok konuşulan da Said Nursî’nin Atatürk karşısında bacak bacak üstüne atma  yada kapı çarpma olayı...” şeklindeki soru üzerine Tanrısever, Bediüzzaman’ın dini bir lider olduğunu ifade etti. Tanrısever, Atatürk’ün zaten Said Nursî’nin dini liderliğini beğendiği için ‘gel beraber çalışalım’ dediğini, birinin dini bir güce, diğerinin de siyasi bir güce sahip olduğunu belirterek, durumun gayet insani bir vaziyet olduğuna dikkat çekti.

 

Said Nursî’nin hem Kürtlerin, hem de Türklerin yanında olduğunu kaydeden Tanrısever, vefat etmesinin üzerinden 50 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlâ korktuklarını kaydetti.
Filmin finansmanında kimseden destek almadığının altını çizen Tanrısever, “Ben bu filmi yapmaktan şeref duyuyorum. Bunu ister kabul etsinler, ister etmesinler; kendimi yorgun bir kahraman olarak görüyorum. Ben paramı, yüreğimi koydum bu işe. Eleştirilere kızman, iltifatlara da sevinmem” şeklinde konuştu.