“Kitap gönderdiğiniz mahkûmların ranzalarında, başlarının yanı başında küçük de olsa bir kütüphaneleri oldu. Ranzasına uzanıp dinlendiğinde bile kitaplarından birini alıp okuyor. Bundan daha iyi bir hizmet tasavvur edilebilir mi?”
İsmail GÜR, Kapalı Cezaevi, Siverek-URFA
*
Halil Uslu Ağabeyimin ismini 1970’li yıllardan itibaren çok duymama rağmen çok fazla tanımıyordum. Ta ki 2001 yılı Haziran ayına kadar. Oğullarımın Sünnet merasimi dolayısıyla yaptığımız dâveti kabul etti. Sünnet merasimimize katıldı. Güzel bir konuşma yaptı. Bazen bana Enişte diye takılmasına rağmen (Van’dan evliyim) az irtibatımız oldu. Cezaevi hizmet çalışmalarımız başlayınca irtibatımız eskiye göre biraz artı. Halil Uslu Ağabeyim benim gibi teorik olarak değil bizzat yaşayarak Medrese-i Yusufiye hizmetlerini yapan kimse idi. Tam bilemiyorum, ancak mutlaka Medrese-i Yusufiye’ye birkaç defa girmiş çıkmıştır.
Halil Uslu Ağabey iman Kur’ân hizmetine vesile olabilmek için cezaevlerinde yüzlerce konferans verdi. Binlerce Risalenin mahkûmlara ulaştırılmasına vesile oldu.
İzmir’de bulunan Çocuk ve Gençlik Cezaevi’nin Müdürü ile bir vesile ile tanıştık. Yeni Asya deyince, “sizin bir yazarınızla tanışıyoruz” dedi, ancak ismini hatırlayamadı. Halil Ağabeyin İzmir’e gelmesini bahane ederek Gençlik Cezaevi Müdürü Hamit Beye konferans için müracaat ettik. Halil Uslu ismini hatırladı, çok sevindi. Başımızın üstünde yeri var, dedi. Konferans günü cezaevine birkaç kişi birlikte gittik. Halil Ağabey mahkûm gençlerin durumuna çok uygun güzel bir konferans verdi. Konferans devam ederken belirli aralıklarda “alkış” diyerek kendine alkış yaptırıyordu. Bu alkış meselesini uzun yıllar düşünmüş tam anlayamamış, kendisine de soramamıştım. Meğer kendisini dinleyenlerin dikkatini dağıtmamak için uyguladığı bir dinletme tarzı imiş. Konferanslarının sonunda salonda bulunanlara küçük Risaleler’den dağıtıyordu. Acemiliğimden tedbirsiz davranmış, küçük Risalelerden getirmemiştim. Dağıtmadık diye üzülmüştü. En son olarak, ikimizin de tanıdığı bir cezaevi müdürüne yapılan haksızlık için köşemde bir yazı yazmamı istedi.
*
Kasım Ali Güngör Ağabeyle zaman zaman cezaevi hizmetlerimize verdiği destekler ve daha önceleri gazetemizde yayınlanan 40 yıllık okuyucu hatırası ile telefonla tanıştık. Mutlaka Bursa Mevlidlerinde görüşmüşüzdür. Ancak birebir tanıyamadık. Cenâb-ı Hak her iki ağabeyime de bol bol rahmet eylesin.
Vefat eden iki ağabeyime hem minnet borcumu ödemek hem de duâya vesile olması için yukarıdaki uzun girişi yaptık.
Bu sebepten dolayı, Ramazan Cezaevi çalışmamızdaki müjdelerimizden başlıklar halinde bahsedeceğiz.
1- 12 ayda ihtiyaç olacağını düşündüğümüz Risale-i Nur Külliyatının 7 ay sonu itibarı ile yüzde onu kaldı.
2- Hedeflediğimiz paket adedine ulaştık ve paketleri mahkûmlara ulaştırdık, ulaştırmaya devam ediyoruz.
3- Cezaevlerine 2015 Ocak Ayında 500 adet GENÇ YORUM, BİZİM AİLE dergilerini gönderiyorduk. 2016 Ocak Ayında 1000 adet yeni dergi hedeflemiştik. Ağustos Ayında 850 adet dergi gönderebiliyoruz. Ancak imkânımız olsa 1150 dergi gönderebileceğiz.
Yani Ağustos ayı itibarı ile hedefimizi aşmış bulunmaktayız, bu aydan itibaren 300 adet dergi açığımız var.
4- Cezaevlerinden gelen mektuplardan yakınlarının adreslerini verip ilgilenmemiz için rica edenler var. Bu hususta da çalışıyoruz.
Not: EuroNur tv’de Sabahaddin AKSAKAL ve Halil USLU’nun hizmet hatıralarını seyrettim. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ediyor, EuroNur.tv ekibini de tebrik ediyorum.