Medrese-i Yusufiyeden gelen ve Risale-i Nur ile ilgili manidar bir mektubu aktarıyoruz:

Selamun aleyküm Medrese-i Yusufiye Ekibi;

Siyasi suçlamalar sebebiyle cezaevindeyim. Cezaevinde insanın okumaya, düşünmeye, geçmişini ve hayatını sorgulamaya çok vakti oluyor. Nedense Risale-i Nurları da okumayı istememe rağmen ciddi anlamda okuyamadım.

Yakın zamanda sistemli bir şekilde okumak nasip oldu. Ve gördüm ki bu eserler tahmin edilenden daha köklü bir ağırlığı olan, ilmi değeri yüksek kitaplar. Yıllarca bunlardan habersiz yaşadığımın üzüntüsünü iliklerime kadar çekmekteyim. Bu eserler felsefenin, sosyolojinin ve psikoloji bilimlerinin incelemesi gereken, inanç, ahlak, erdem gibi insana yönelik değerleri aklın ve kalbin terazisinde tartıp günümüz kişilerine sunan, yakut elmas zümrütlerle dolu devasa bir hazine...

Keşfedilememiş bir hazine. Maalesef böyle bir hazineyi ne televizyonlarda ne gazetelerde ne de dijital dünyada hak ettiği ilgiden mahrum bırakmışız.

Benim de sizden istirhamım bu eserleri ve müellifini daha iyi tanıyıp anlama adına ‘Tarihçe-i Hayat, Hizmet Rehberi ve Gençlik Rehberi’ni’ bana gönderebilmenizdir. Üzerine notlar alıp işaretleme yaptığımdan şahsi kitabım olması önemli. Zaten kurumun kütüphanesinde de bu kitaplar eksik olduğundan ulaşamadığım kitapları sizden talep ediyorum. 

Ayrıca Zübeyir Gündüzalp’in üzerine yazılmış tavsiye bir kitap ve yayınevinizin güncel bir kitap katalogunu gönderebilirseniz çok memnun olurum. 

Yalnız cezaevi kuralı gereği şahsa kitap gönderileri tekli ayların ilk haftası yapılmalıymış. Yoksa cezaevi gelen kargoyu geri çevirebiliyor. Yani Eylül, Kasım gibi tek sayılı ayların ilk haftasında kargoya verip bana gönderebilirsiniz. Böyle zor zamanlarda en küçük bir iyilik ve çaba büyüyen bir kartopu gibi devasa hacimlere ulaşabiliyor. Sizin de ilgi ve alakanızın hayırla yadedildiğinden emin olabilirsiniz. Şimdiden teşekkürlerimi iletir sevgi ve saygılarımı sunarım.