H. MUHARREM OKUR - ARDA BİLİK
Geçtiğimiz hafta sonu İzmir’de 19 Mayıs’ın da Pazartesi gününe denk gelmesiyle üç günlük çok güzel bir okuma programı düzenlendi.
Biz de mümkün olduğunca katılmaya çalıştık. Öğleden evvel şahsî okuma ve müzakereli dersin ardından çorba ikramı oldu. Namaz sonrasında ise önceden belirlenmiş konuların müzakereli derslerle icra edildiği çok güzel bir program gerçekleşti.
Pazartesi günü ise ailecek dolu dolu bir piknik organizasyonu yapıldı. Emeği geçen ve katılan herkesi tebrik ediyoruz. Üstad Hazretleri Şualar eseri On İkinci Şua’da bu manadaki birliktelikleri siyasî yahut zararlı bir cemiyet faaliyetleriymiş gibi göstermek algısını taşıyanların, vatana ve millete karşı husumet tavrıyla hareket ettiklerini ya da ecnebî hesabına bu milletin can damarını kesmeye ve bozmaya çalıştıklarını aktararak; bu manada birlik ve beraberliği ihtiva eden toplanmaları, sosyal hayatın bir temel taşı, insan fıtratının bir zarurî ihtiyacı, insanın tek başına mücadele edemediği dünya sıkıntılarına ve problemlerine karşı bir nokta-i istinad ve samimi kardeşliğe vesile olarak tanımlar. “Risale-i Nur şakirtlerinin pek çok takdir ve tahsine şayan ders-i imanda toplanmaları…”(1) şeklinde devam eder.
Bizler de program boyunca bu manaları müşahede ederek sık sık şükrettik. Maalesef “cemaat” kavramının itibarsızlaştırılmaya ve bu samimane birlikteliklere farklı manalar verilmeye çalışıldığı süreçte, toplum bilimcilerin, psikoloji ilmini bilenlerin de inkar edemeyecekleri, insan ruhuna iyi gelen bu sosyalleşme faaliyetleri hele ki iman dairesinde olursa iki cihan saadetini meyve verecek bir özelliğe bürünüyor. Evet, “Sahra, düşmanla beraber bir fincan kadar dar; iğne deliği, dostlarla beraber bir meydan kadar geniştir.” (2) hükmüyle dünyamız perişan, karanlık, dar, sıkıntılı da olsa, iman dairesinde dostlarımızla beraber ferahlıyor, genişliyor, Nurlanıyor… Cenab-ı Hakk tesanüdümüzü daim kılsın. Âmin.
Dipnotlar:
1-Şualar, On İkinci Şua, s. 320
2- Aclunî, Keşfü’l Hafâ, 2:246, Lem’alar, Üçüncü Lem’a, s. 32