Aslında zahmetli bir süreç sonunda ulaştık oraya. Orada geçireceğimiz günlerin bereketi için dua ede ede gittik. Yapacaklarımızın listesini hazırlayıp heyecanlanıyorduk.
Biliyorduk ki, Barla dostlukları, kardeşlikleri unutulmaz. Oraya bizi tekrar gönderen Rabb’e hamd olsun diyorduk. Ve nasibimize yazılmış olan, üzerinde isimlerimizin yazılmş olduğu nimetleri toplamak için yola koyulduk. Gördük ve müşahede ettik ki;
Barla, selamlaşmaktır; gördüğün herkesin yüzüne rahatlıkla gülümseyebilmek, halini hatrını sorabilmektir.
Barla, cennet bahçesidir; güneşin doğuşundan sonra okunan Kur’an’lar, cevşenler, Risale-i Nurlarla nurlanmış, Bediüzzaman Hazretlerinin cennete dair sualleri cevaplamış olduğu huzur kokulu bahçedir.
Barla, tefekkürdür; kafanı nereye çevirirsen çevir, beşerin bulaşık elinin çok da kirletemediği, size tefekkür yaptıran nahiyedir.
Barla; Bediüzzaman Hazretlerinin evine giderken karşınızda kalan o heybetli dağın tepesindeki tek kalmış ağaçtır; o ağaç ki, Üstadın dik duruşunu, davasının yüceliğini temsil eder. Tek bir vücut gibi görünür ama yanına giderseniz binler dalları ve yapraklarıyla, kalın sarsılmaz kökleriyle o aslında çeşit çeşit fertlerden müteşekkil bir şahs-ı manevidir.
Barla, kırmızıya olan sevgidir; kırmızı pembe gülleri, kırmızıya çalan günbatımı, kırmızı meyveleri, kırmızı trabzanlı cennet bahçesiyle Barla kırmızı kitapların yuvasıdır, kırmızı Risale-i Nurlar’ın neşvü nema bulup tüm dünyaya yayıldığı merkezdir.
Barla, uhuvvettir; etraftaki tanımadığnz insanların dahi hissiyatlarını anlayabildiğiniz yerdir.
Barla, okumaktır; önce kendini sonra kâinatı okumaktır. Barla okuduğuna sadık kalmak, sadık kaldığına inanmak, inandığına sahip çıkmaktır.
Barla çam kokusudur; çamdağıdır Barla... Attığın adımları kolaylaştırana dua ede ede çam dağına çıkmaktır, bir saat tefekkür için nefes nefese kalmaktır. Ve buna şükretmektir Barla.
Barla, birliktir; gelmiş ve gelecek Nur Talebeleriyle tek bir şahıs olduğunu görmektir. Birlikte okunan Risale-i Nurların içine işlemesine izin vermektir.
Barla yıldızları görmektir, Barla mavinin yeşille omuz omuza vermesidir, Barla lezzettir, metropollere sıkışan ruhların rahat nefes alabildiği yerdir, huzurdur, tebessümdür Barla.
Barla’da aniden nasip olan okuma programımızın gözlemleri bunlar... Kamp arkadaşlarıma sorsanız daha çok tanımı çıkar Barla’nın... İyisi mi biz şöyle diyelim; Barla güzel olan herşeydir. Biz daha ne isteriz ki...
Kamp kardeşlerime bilhassa bize evini açan Mehmet Alaylı Amca’ya “Barla’da okuduğum Risale-i Nurlar’ın havada temessül eden manaları ve harfleri sayısınca Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun” diyorum. Binler elhamdülillah...
Umum Nur talebelerine, kardeşlerime birer birer selam ve dua ediyorum...