"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Muhasebe

Havva Akkanat
03 Ekim 2020, Cumartesi 00:30
Ne çok vefat haberi aldık son günlerde.

Sevdiğimiz pek çok insanı ebediyete uğurladık. Bu dünya ticarethanesinde hepimiz ticaretimizi yaptıktan sonra göçüp gideceğiz. Peki, her gece başımızı yastığı koyduğumuz zaman, kâr-zarar hesabı yapıyor muyuz? Bizim de sıramız geldiğinde yolcu olacağız. O uzun yolculuk için ahiret azığımız hazır mı? Yoksa, çantamız boş veya günahlarla dolu olarak mı yola çıkacağız.

Hani şu ihmal ettiğimiz namazlar ne durumda? Hep ertelediğimiz, “yaşlanınca kılarız” dediğimiz namazlar... Yaşlanacak kadar zamanımız olduğunu nereden biliyoruz? Hem de Rabbimiz bize bu vazifeyi verirken, “yaşlanınca kılarsınız” demiyor ki.

Evlâtlarımıza Allah’ın emirlerini öğretip, onların da namaz, oruç gibi ibadetlerini yapmalarını sağlayabildik mi? Onları güzel bir ahlâk, dürüst bir insan, hayırlı bir evlât olarak yetiştirebilmek için gayret ediyor muyuz? 

Yüce Allah şöyle buyuruyor:

Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah’ın katındadır. (Enfal, 28) Evlâtlarımızın dünya istikbalini düşündüğümüz kadar, ahiret istikbalini de düşünüyor muyuz? 

Komşu hakkını, kul hakkını gözetiyor muyuz? Ocaktaki tencereyi düşündüğümüz kadar, ahiretteki rızkımızı düşünüyor muyuz?

Sık sık bir araya gelip, çay kahve içip sohbet ettiğimiz komşularımızın bir derdi olduğunda, onların derdi ile dertlenip, yardımcı oluyor muyuz? Yoksa, iyi gün dostu olarak mı davranıyoruz?

Müellifinin bile kendi yazdığı bir eseri yüzlerce defa okuduğu halde, biz günde yirmi sayfa okuyabiliyor muyuz? Okuduklarımızı içimize sindirip, hayatımıza yansıtabiliyor muyuz?

Gazetemizi her gün düzenli olarak alıp okuyor muyuz? Başkalarının okuyup istifade etmesi için gazetemizi tanıtıp okunmasını sağlıyor muyuz? 

Allah bize bu kadar nimetler verdi, biz bunların kıymetini bilemedik, israf ettik, çevreyi kirlettik, nimetlerin şükrünü eda etmedik, Rabbimiz de bir virüs vasıtasıyla bizleri uyarıyor. Kullarım ders alsınlar diye bir musîbet verdi. Gözle görülmeyen bir misafir, kapımızı çalmadan geldi, içimize yerleşti. Kendisine verilen emir gereği, insanları hasta ediyor, ölümüne vesile oluyor. Bu musîbetten gereken nasihati alarak kendimize çeki düzen verelim. Ki, daha büyük musîbetlere müstehak olmayalım.

Yaptığımız bunca hata ve günahlardan tövbe edelim, Cenab-ı Hakk’ın gazabından rahmetine sığınalım.

Okunma Sayısı: 2188
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı