"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Dost, dostuyla beraber...”

Havva KÜÇÜK KONUR
18 Ocak 2020, Cumartesi 00:39
Dost; hicranıyla iki büklüm eden, hissiyatların meflûç bıraktığı, şeker-şerbet muhabbetlerin sonsuzlukta kaybolmuş iklimi, birbirine giren/geçen ruhların, hâlî, vicdanî, ruhî birlikteliği...

Varlığıyla aziz, derdiyle dilhûn, sevinciyle meşhûn eden; bir varoluş sıkıntısının tam ortasında, ikliminin ateşiyle serinleten, soğukluğuyla ısıtan, yakan, yandıran, yakınlatan... 

Çiçekte balı, sözde özü, yağmurda eleğimsağmayı gösteren, kendini kendiyle anlatan, başka anlatılanlara bakmayan, kalbî mutmainliği aşan, aştıran bir hâl...

Mahur bir beste yayılır etrafa. Kanunun tellerinden, tamburun içli soluyuşundan gelen... Gökyüzünün renkleri çıkar açığa. Hani başka renkleri var mı acaba deyip bakarız ya. Dostun veçhesi de öyle işte. Her cevrinde ayrı rüya, her perdesinde ayrı renk... Kalplere bırakılan buz dağlarına inat, muhabbetin şahikasında ısınan gönüllerin harmanı, elbette mümtaz bir birliğe müheyya. Her beste kendi tınısından, her renk kendi tonundan, mayasından verdikten sonra oluşacak armoni, ne kadar aziz olur kimbilir... Özlediğimiz, istediğimiz, beklediğimiz iklimin renkli yağmurlarında ıslanmayı kim istemez!

Herşey dostun mübeccel elleriyle şekillenecek letafette belki de. Dostun, dostluğun bâki sümbülleri her elde, her yürekte olsa, rayihasını yaysa öteler ötesine. Gülse dünyalar, gülümsemesiyle. Yağmur yürekliler baharı getirse... Meyyit ruhlar bu baharın nefhasıyla dirilse... Üveykler pervaz etse bu iklimin neşvesinde... Hâlelense kâinat, semavât, arz ve veçhe... Her yüz ona dönse, onda büyüse, yürüse...

Bir hasret damlası düşüyor gönül denizime hergün. Bir hercai menekşe açıyor morlu sarılı.. Her yayılışı âh olan, âhlaşan bir nefes sonsuzluğa. Güneş mi çıkacak, yağmur mu yağacak arkasından deyip kendine baktıran... Elemli, kederli, hazin...

Bir mum yakıyorum gündüz vakti. Aydınlığıyla yüreğimi, aleviyle gözlerimi büyülesin diye. Dostun varlığına benzesin diye. Bir yerlerde, bir şekilde var olduğunu bilmek gibi... Nefes aldığını, yaşadığını hissetmek gibi... Dünya yolunun gamsız yolcusu gibi... Varolmanın yokluğunu, yokluğun varoluşunu izlemek gibi... Gerçeğin tam ortasında, her an görülen bir düş gibi...

Bir göz kırpma sıcaklığı belki. Yalnızlığa enis, karanlığa ışık, zor zamanına destek, gamda, kederde yardımcı... Hâlinle hâllenen, hâllendikçe hâleleşen, hâreleşen, ummanlaşan... İki ayrı bedenin bir ruhu, iki farklı mekânın bir sâkini, iki ayrı hayatın bir bütünü... Pekçok kelimenin ifadede acziyeti, kelâmdaki zaafiyeti... Sadece yaşanası, yaşatılası...

Dostun bahçesi, binbir çiçeğin arz-ı endamı... Aynı toprakta açan farklı renk, doku ve kokunun muhteşem menbaı... Dostluğun gönül teknesine düşmek için ne yapmalı bilemiyorum. Nasıl yürümeli, dokunmalı, olgunlaşmalı? Bir yel olup esmeli mi, bir yağmur olup düşmeli mi? Yoksa sermest olup beklemeli mi hazana durmuşları? Yanmalı, yakmalı, yakınlaştırmalı mı? Dostluğun ateşi suzan olsa, elbette yakar, bir eder ruhları. Ayrı ayrı yanmaz bedenler, ayrı yolda bellemezler birbirlerini. Yüreği bir atanlar için ateşin kime düştüğünün bir önemi yoktur çünkü. 

Hani der ya Üstadım: “Birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz şimalde, birimiz cenupta, birimiz dünyada, birimiz ahirette olsak da, biz yine birbirimizle beraberiz.”

Dost, iklimiyle farkındalık, yaşattıklarıyla sonsuzluk ülkesinden damladır. Hakikî dost, zaman-mekân buudunu aşmış, dünya-ukbâ kaygısı kovalayandır. 

Onun içindir ki Efendiler Efendisi (asm);

“Dost dostuyla beraber Cennet’te buluşacaktır.” buyurur.

Mevlâ, nasib eyleye!

Okunma Sayısı: 2427
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı