"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi rayına oturursa ekonomi düzelir

Hüseyin GÜLTEKİN
02 Ekim 2023, Pazartesi
Bir tarafta geçimini sağlamaya çalışan nice yoksul… Diğer tarafta, dünden kalma olup ekmeği bayat diyerek atanlar… Bir tarafta, oldukça kalabalık evlad-ı ıyalleriyle gecekondularda ömür tüketen yoksul aile… Diğer tarafta lüks dairelerde hayatlarının keyfini çıkaran nice aile…

Bir tarafta, eski püskü elbiseleri giyen nice fakir aile… Diğer tarafta, elbiseleri ve çamaşırları dolaplarını tıkış tıkış dolduran, bir giydiğini bir daha giymekten imtina edenler… Bir tarafta, çocuğuna bir oyuncak bile alamayan nice ebeveyn… Diğer tarafta; lüks cep telefonu, tableti olan aileler… 

Bir tarafta, evinin kirasını ödeyemediği için kapı dışarı edilen nice aile… Diğer tarafta, lüks dairelerde hayatının keyfini çıkaran, tasarruf nedir bilmeyen, debdebe içinde yaşayanlar… Bir tarafta, ilgililerin lütfettikleri ancak asgari ücretle aybaşını getirmeye çalışan nice gariban… Diğer tarafta, üç-dört maaş alarak, hayat pahalılığının nasıl bir şey olduğunun farkına bile varmayan iktidar çevreleri…

Evet yirmi bir yılın sonunda, “ekonominin kitabını yazmışız” diyenlerin döneminde ekonomide Türkiye’nin içine düşürüldüğü vahim ve korkunç çöküş böyle.

Ama iktidar, sürekli olarak, kendilerine şartsız itaat eden taraftarlarına verdiği maddi imkânlarla, deyim yerinde ise bir eli yağda bir eli balda olan kesimlerle irtibat halinde olduğu için, ekonomideki vahim gidişatı göremiyor veya görmek istemiyor. 

Hâlen bu kötü gidişatı fark edemeyenler veya parti tarafgirliğinden dolayı görmek istemeyenler; lütfen bir de marketlerdeki fiyat etiketlerine bir baksınlar veya yoksul aileleri bir ziyaret etsinler.  

Her ne kadar, ülkeyi bu tehlikeli duruma sürükleyenler ortalığın süt liman olduğunu söyleyip dursalar da, durumun hiç de söyledikleri gibi olmadığınıkahir ekseriyeti yaşayarak görüyor. 

Canavarlaşan enflasyonun asıl sebebinin, milletin kalbi mesabesindeki Meclis’in devreden çıkarılarak, bütün yetkilerin hiçbir sorumluluğu olmayan tek adama verilmesi bu kötü gidişatın önlenemeyeceği hâlen anlaşılmamışsa vay milletin haline.                

 Milletin refah ve saadet seviyesinin ancak kurallar çerçevesinde işleyen düzgün bir ekonomiyle mümkün olduğunu, bu işleyişin de ancak düzgün ve gerçek manada bir demokrasiyle sağlanabileceğini; adalete, hakka ve hukuka dayalı bir demokrasinin de Meclisi’nden geçtiğini, dolayısıyla bu kurallar çerçevesindeki bir işleyişle, öncelikle demokrasinin, sonrasında da ekonominin rayına gireceğini bekliyoruz.

Bütün uygar ve gelişmiş ülkelerde, maddi-manevi sıkıntıların reçeteleri olan bu usulleri ve kuralları dikkate almayıp, meclisi devre dışı bırakarak, tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı yerine partili cumhurbaşkanı ile yola devam ederseniz; demokrasinin, adaletin, dolayısıyla ekonominin de rayına girmesini beklemek hayal olur.

Okunma Sayısı: 1480
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman Yıldırım

    2.10.2023 10:34:18

    Vay ki ne vay bu milletin hali.Toplum özellikle de mütedeyyin dindar dediğimiz toplum kesimi öylesine bir girdaba sokulmuş ki, gerçeklerle yalanlar abarttılar iç içe girmiş ne doğru ne yanlış anlayabilmek mümkün olmamaktadır. Toplum tek bir şahsın etrafında ona son derce bağlılık ve abartılı bir şekilde ona atfedilen sıfatlarla duygu ve düşünceler şaşirtilmıstir ki, adeta bu şahıstan önce hiç bir şey yokmuş herşey bu şahısla başlamış gibi. Yani bu dan önce hastanele yokmuş,buzdolabını da bu adam icat etmiş, kutulus savaşını da bu adam kazanmış, bundan önce hastanel yokmuş hastaneleri bu icat etmiş vs vs. Bu ve bunun gibi bir sürü saçmalıklarla toplum unutulmaya dolayısıyla gerçekler doğrular birbirine girmiş, hayat pahlıliģının güzel bir şey olduğunu bile iddia edenler var. Durum bu iken bu toplum gerçeği nasıl görecek faydayı zarardan nasıl ayırt edecek?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı