"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Roller mi değişti?

Hüseyin GÜLTEKİN
02 Eylül 2019, Pazartesi
Eski tek parti, o kadar zulüm ve zorbalıklardan sonra geç de olsa bu gün daha demokratik bir seviyeye gelirken, bugün mevcut iktidar 1930’larda 40’larda onların uyguladıkları demokrasiyle taban tabana zıt ucube sisteme sahip çıkıyor. Ülkeyi, tek parti ve tek adam rejimi ile idare etmeye çalışıyor.

Geçmişte yaptıkları hukuksuzluk, adaletsizlik ve keyfiliklerin millet nazarında gördüğü menfi tepkiyi nazara alarak, bugün hak, hukuk, adalet diye yürürken, bugünkü iktidar sahipleri onların bırakmak zorunda kaldıkları adaletsizliklere, hukuksuzluklara ve keyfiliklere sahip çıkıyorlar. KHK’larla on binlerce kişiyi işinden aşından etmekle kalmayıp, darbe ile darbecilerle hesaplaşmak adına darbe ile darbecilerle uzaktan yakından bir ilişkisi olmayan çoluk çocuk demeden, kadın erkek demeden, yaşlı hasta demeden hapishanelere doldurmakta herhangi bir beis görmüyorlar. Bu gibi haksızlıkları hukuksuzlukları dile getirenleri de hemen bir çırpıda vatan haini, darbeci olarak damgalıyorlar.

Laiklik ve Kemalizm adına manevî değerlerle, dindar ve muhafazakâr kesimlerle kavgalı olan eski partinin devamı olan bugünkü parti, eski yanlışlarını terk etmek istediğini akla getiren işler yapıyor. Her kesimin hayat tarzına ve inancına saygılı olduklarını belirtiyorlar. Bazıları camilerde saf tutuyor. Hatta nasihatlarda bulunarak, değiştiklerini ifade ediyorlar. Buna rağmen, bugünkü iktidar sahipleri bunların bu davranışlarını samimî bulmayıp, geçmişteki hataları ile itham etmeye devam ediyorlar.

Kısaca istiyorlar ki bunlar yetmiş-seksen yıl önce laiklik adına, Kemalizm adına yaptıkları haksızlıklara, hukuksuzluklara, dine ve dindarlara olan adavetlerinin herhangi bir nedamet, bir pişmanlık duymadan yollarına devam etsinler. Böylece kendileri bu malzemeyi istimal ederek iktidarlarını ve makamlarını tahkim edebilsinler. Geçmişte onların laiklik adına veya Kemalizm adına yaptıkları zulüm derecesine varan kanunsuzlukların ve hukuksuzlukların aynısını veya bir benzerini bugün kendileri dindarlık adına yapmaya devam etmelerinin, İslâmî değerlerle bağdaşır bir yönü var mı? Yoksa bütün siyasetlerin çok üstünde tutmamız gereken ulvî değerlerimize perde olmakla kalmayıp, lekedar eden durumlar mı söz konusu sizce? 

Bütün bu yaşananlara bakarak, hayret etmemek mümkün mü?

Okunma Sayısı: 2424
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    2.9.2019 04:16:03

    Fikr-i inhisarînin hastalıklı hali... Cenab-ı Hak şifa versin. Tebrik ,dua ve selamlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı