Alâk Sûresi’nin kısaca meali: Oku! Yaradan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir Alâk’tan yarattı. Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti. Oku! Yaradan Rabbinin adıyla oku!” 1

Bir şeyi okurken Rabbimizin adı ile başlayacağız veya onun adına okuyacağız. Buna Risale-i Nur Külliyatı’nda, “Mana-yı harfi” denilir. Bu da mahlûkata ve bütün kâinata Cenâb-ı Allah hesabına ve O’nun sanatı ve eseri nazarı ile bakmaktır, okumaktır.

Cenâb-ı Allah, “okuyun, yazın, düşünün ve aklınızı çalıştırın!” dediği halde, İslâm ülkelerinde olsun sanki bu emre uymak ve uygulamak bir tarafa, çoğumuz unutmuşuz. Müslümanların perişan oluşları hep okumamanın tokadıdır. Bu dünyadaki cezasıdır. Bir de ahiretteki cezası vardır. Dünyadaki cezası malûm; kişilerde ve ailelerde huzursuzluk, fakirlik, maddî ve manevî hastalıklar. Bediüzzaman Hazretleri, “Bizim düşmanımız cehalet…” 2 derken bu hastalığı anlatmaya çalışmıştır.

Bu kadar okullar, bu kadar kurslar hatta okuma kampanyaları… Sonuç sıfır. Peki okumaya bu kadar düşman olmamızın bazı sebepleri olmalıdır. Ben bunu çok kişi üzerinde bizzat araştırdım. Aldığım cevaplar, “Alışmamışım. Zor geliyor. Hiç vaktim olmuyor. Aman okuyanlar kafayı yiyor. Okuyanlar işsiz geziyorlar. Okumakla para mı kazanılıyor?” daha birçoğunu siz de ekleyebilirsiniz. 

Bir okula konuşmacı olarak dâvet edildim. Kendimi kısaca tanıttıktan sonra söze şunun ile başladım: “Susmasını öğren, konuşmasını nasıl olsa öğrenirsin.” Öğrencilere bunu sorduğumda bilmeyen yok. Nasıl ve nerden öğrendiklerini sorduğumda hepsi birilerinden öğrendiklerini söylediler. Ben de, hemen okumayı öğrenirsek hayatta her şeyi öğreniriz, dedim ve bu konuyu ispatlamaya başladım. Bütün öğrenciler pür dikkat dinliyorlardı. 

“Herkesin bazı istekleri vardır, bu isteklerinin hayalini kurarlar….” 3 ve sordum ne olmak istediklerini. Hepsinin onlar için önemli istekleri vardı… İsteklerinize kavuşmanın birinci adımı candan istemek, ikincisi çalışıp sabretmek, bir de asla vazgeçmemek. Bu isteklerinize kavuşmak için okumak lâzım. 

Soru cevap bölümüne geçtik. Öğrenciler tam bir ders almışlardı. Sormak istedikleri soruları kendileri cevaplıyorlardı.

Bir öğretmen “Şimdi torpili olanlar kazanıyorlar” dedi. Az kalsın benim konuşmalarımın hepsi çöp sepetine gidecekti. Dedim, hocam anladığım kadarıyla âdil olmayan bir idareden bahsetmek istiyorsunuz. İşte bunun yolu da yine okumaktan geçiyor. Böylece seçeceğimiz adamları biz seçeriz. Biz siyaseti televizyondan değil de kitaptan okur öğrenirsek iyi insanları seçmesini de biliriz.

Okumayı dost görmemize engel var mı?

Dipnotlar:

1- Alâk 1-2-3-4-5.

2- Münâzarât: 53.

3- Tecrübe Edilmiş Usûllerle Mutluluk ve Başarının Sırları-1.