Vaktiyle, memleketin birinde, padişahın küçük oğlu bir kuyunun yanından geçerken, ak saçlı bir ninenin kuyudan su çekmeye çalıştığını görür. Dayanamaz ve bir koşu gidip ninenin suyunu çeker.
Şehzadenin yardımına teşekkür eden ak saçlı nine, saçından iki tel kopararak şehzadeye verir ve şöyle der: “Oğlum, ne zaman dara düşsen, bu iki kılı birbirine çakarsın. Bir de bakmışsın ki bir dudağı yerde, bir dudağı gökte biri çıkar karşına. Korkmayasın, ismi Abbas’tır. ‘Kırbacı’ ve uçabilen ‘Sihirli Seccade’siyle tüm dileklerini yerine getiriverir hemen…”
Geçtiğimiz haftaya damga vuran “Seccade” tartışması” hatırımıza Cahit Sıtkı’nın “Abbas” isimli bu hikâyesini getirdi.
Bilindiği üzere; Kemal Kılıçdaroğlu’nun bir iftar yemeği sonrasında çektirdiği fotoğraflarda, bir seccadenin üzerine ayakkabısıyla bastığı görülmüş, bu fotoğraf kısa sürede siyasetin gündemi haline gelmişti.
“Seccadeyi göremediğim için çok üzgünüm” diyen Kılıçdaroğlu, defaatle özür dilese de AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidar medyasının kendisini hedef almasına engel olamadı.
Kuran-ı Kerim ile mitinglere çıkmasına alıştığımız Erdoğan, bu kez “seccade tartışmasını” bir seçim kampanyası haline getirip, elindeki seccade ile miting yaptı.
Bugüne kadar ne zaman başı dara düşse “ak saçlıların iki kılını” birbirine çakan AKP; “kırbacını” elinden hiç düşürmezken, “sihirli seccadesini” ise bu defa istediği gibi uçuramadı.
“Aykırı Yel”den kaynaklanan “muhalif” hava koşulları, AKP’nin sihirli seccadesine, piste zorunlu iniş yaptırdı.
Hem; “cep delik cepken delik” diyen vatandaş, bu defa AKP’nin uçan sihirli seccadesine eskisi gibi rağbet etmiyor.
Kuzey’den esen bir rüzgâr çeşidi olan “Aykırı Yel”in ise Trabzon taraflarından esmeye başladığı tahmin ediliyor.
Konu “Aykırı Yel” olunca, bir de üzerine Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu’nun Trabzon’da miting yapılacağı duyulunca, afet ve acil durumlar sorumlumuz AFAD boş durur mu? Durmaz elbet!
Millet İttifakının Trabzon mitinginden bir gün evvel, Trabzon halkına sms gönderen AFAD; Trabzon’da kuvvetli fırtınanın beklendiğini, ağaç, direk ve çatı uçması, hatta baca gazı zehirlenmesi olabileceğini belirtip, Trabzon halkını evlerinde kalmaya davet etti.
AFAD’ı dinlemeyen “aykırı Trabzon halkı”, güneşli ve “berrak bir havada”, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’nu dinlediler.
Sonradan anlaşıldı ki AFAD’ın kuvvetli fırtınadan kastı, muhalefetin “Aykırı Yel”iymiş meğerse.
“Haydi Abbas, vakit tamam. Akşam diyordun, işte oldu akşam.” diyen Cahit Sıtkı’nın şu dizeleriyle yazımıza son verelim:
“Bu sabah hava berrak;
Bütün erkekler delikanlı, bütün kadınlar genç kız.
Fakirinde refah, hastasında sağlık,
Sorulsa çocuk bahçesi derim, karşı bayırdaki mezarlık…”