"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dehşetli bir hastalık: Gıybet

İbrahim ERSOYLU
10 Temmuz 2020, Cuma
Gıybetin manası: İnsanları gıyaplarında çekiştirmek, hoşlanmayacakları sözlerle anmaktır. Anılan kişi o anda orada bulunsa ve hakkında söylenen sözlerden darılacak olursa, o söz gıybet olur. Söz doğru olursa zaten gıybettir. Yalan olursa hem gıybet, hem iftira olup iki katlı bir günah olur. 1

“Birbirinizi gıybet etmeyiniz” diyen Kur’ân’a göre gıybet, ölü arkadaşının etini yemek gibi müstekreh bir iştir. Çünkü dedikodusu yapılan şahsın o anda orada bulunmaması sebebiyle o ölü mesabesindedir. 2 

Gıybette menhus bir lezzet vardır. Kişi onun dehşetli akıbetini düşünmeyip hissiyatına hâkim olmazsa gıybette sınır tanımaz, başkaları hakkında ağzına geleni bal yiyor gibi pervasızca ortaya döker. Ancak bu bal manen zehirlidir. Dehşetli manevî ağrıları ahirette hissedilecektir.

Gıybet, ateşin odunu yakıp bitirdiği gibi iyi amelleri imha eder. 3  Bin bir zahmetle kazanılan sevapları, gıybetlerini yaparak irade ile başka kişilere kaptırmak ne kadar zararlı bir iştir. Gıybet öyle netameli bir günahtır ki, kişinin verecek iyiliği yoksa, gıybeti yapılanın günahları alınır, yapanın hanesine yazılır. Bu da başka bir faciadır.

Bu iş, müfrit siyasî tarafgir kişiler tarafından acımasızca yapılır. Üstad Bediüzzaman, huzurunda bir salih âlim, siyasî fikrine muhalif diğer bir salih âlimi fıskla (günahkâr olmakla) gıybet ettiğini, siyasî  fikrine muvafık bir münafığı senakarâne methettiğini gördüğünü, bu yüzden “Şeytandan ve siyasetten Allaha sığınırım” dediğini ifade eder. 4

Üstadımız Bediüzzaman gıybet etmediği gibi, huzurunda başkasının gıybet yapmasına müsaade etmediği 5 halde, günümüzde sosyal medyada ve değişik internet gruplarında kendilerini Nur Talebesi kabul eden bir kısım kişilerin, acımasızca gıybet ettikleri esefle müşahede edilmektedir. 

Hata yapan bir kişiyi elbette uyarmak lâzımdır. Ancak bu işi herkese açık gruplarda değil, onunla irtibat kurarak uygun bir üslûpla yalnız ona söyleyerek yapmak lâzımdır. 

Gıybet, düşmanlık, haset besleyenler ve inatçıların en çok kullandıkları alçak bir silâhtır. İzzet-i nefis sahibi olanlar, bu pis silâha tenezzül edip onu kullanmazlar. 6

Üstad Bediüzzaman, gıybetin birkaç yerde caiz olabileceğini belirtmiştir:

1– Hakkı gasp edilmiş birinin, hakkını almak için vazifeli birine şikâyette bulunmasıdır.

2-  Teşrik-i mesai sebebiyle istişarenin hakkını vermek için, “Onunla iş birliği yapma. Çünkü zarar görürsün” gibi sözler gıybet olmayabilir.

3- Tahkir ve tezyif maksadıyla değil, tarif için “O topal ve serseri adam filan yere gitti” gibi sözler de gıybet olmayabilir.

4- Fasık-ı mütecahir olan yani sıkılmadan, utanmadan açıkça günah işleyen ve onunla mütelezziz olanlar hakkında söylenen sözler de gıybet olmayabilir.

Sonradan gıybetin farkına varılması halinde tövbe istiğfar etmeli, “Allahummeğfir lena ve limeniğtebnahu /Allahım bize ve gıybetini yaptığımız şahsa mağfiret eyle” diye duâ etmeli, ona rast gelince “Hakkını helâl et“ demelidir. 7

Sözün Özü: Gıybetin dehşetli sonucunu hatırlayarak, hissiyatımızı dizginleyip çok zor şartlarda kazandığımız salih amelimizi kendi isteğimizle gıybet yoluyla başkasına kaptırmayalım. Huzurumuzda bu alçak iş yapıldığı zaman, yapanları güzellikle uyaralım. Dinlemedikleri vakit, içimizden “Ya Rab! Ben bu işe razı değilim” diyelim. Bir Hadiste yapılan bir kötülüğe şahit olan kişi, onu içinden kınarsa, “Ben buna katılmıyorum” derse, o günahın ona bulaşmayacağı ifade edilir. 8

Allah cümlemizi insî ve cinnî şeytanlardan, bilhassa gıybet hastalığından muhafaza etsin. Âmin.

Dipnotlar:

1– Müslim, Birr, 70. 

2- Hucurat, 12.

3– Mektubat, 467.

4– Hutbe-i Şamiye, s. 125.

5- Tarihçe-i Hayat, s. 503. 

6- Mektubat, s. 466. 

7- A.g.e. s. 467.

8- Camiu’s Sağir, cilt: 2, s. 188.

Okunma Sayısı: 1907
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir

    10.7.2020 16:24:16

    2) Büyük bi vartadır gıybet.Ama çoğu kişi bunun farkında değil,ya da çoğu kişinin umurunda değil bu tehlike.Çünkü gıybet,insanların kulağına hoş bir sözcük gibi gelmeye başlamış.Ama unutmayalım ki hepimiz;Rabbimizin huzuruna gideceğiz ve yaptıklarımızdan ve dahi yapmadıklarımızdan da hesaba çekileceğiz.O yüzden;gıybet denen mereti bi kenara bırakıp,acilen gıybetini ettiğimiz insanlarla biraraya geleceğiz ve onlardan helâllik dileyeceğiz.Aksi takdirde;hiç ummadığımız musibetlerle karşı karşıya kalabiliriz,Allah muhafaza...

  • Abdulkadir

    10.7.2020 16:24:09

    1) Bu asırda gıybet;su gibi kullanılıyor ve her tarafta kol geziyor adeta.İnsanlar rahatlıkla başkalarını çekiştirebiliyor ve gıyaplarında,acımasızca eleştiriler sergileyebiliyor.Oysaki;gıybet demek ölü kardeşin etini yemekten farksız.Yüce Rabbimiz gıybeti yasaklamış ve mü'min kardeşinin arkasından,kesinlikle konuşmamayı emretmiştir.Ama birçok insan tam tersi yönde hareketler sergiliyor.Hele de siyasi konularda;gıybet unsuru baş gösteriyor ve kardeş geçinen insanlar,birbirlerini acımasızca çekiştirebiliyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı