"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sol cenah ve dinî istismar alanları açmak

İbrahim ERSOYLU
19 Ağustos 2025, Salı
Sol cenahta yer alan kariyer ve siyasî makam sahibi bir kısım şahsiyetler, değişik TV kanallarında ve ulusal gazetelere verdikleri demeçlerinde suçun şahsiliği kuralını dikkate almadan ve istisna teşkil eden kötü bazı örneklerden yola çıkarak Şeriata ve dinî cemaatlere hücum etmekle siyasette dinî istismar alanları açmaktadırlar.

Onlar, böyle yapmakla bu alanları kendi lehine doldurmaya teşne iktidar bloğunun devamına dolaylı yoldan katkı sağlamış olmaktadır.

Türkiye’de seçmen profilinin takriben % 70’ini sağ, %30’unu sol kesimin oluşturduğu gerçeği, geçmiş yıllarda yapılan seçimlerin sonuçlarında görülmüştür. Sağ kesimde önemli bir yeri olan muhafazakâr camianın çoğu, İslâm’ın gereklerini yerine getirmezse da, onun değerlerine ve dinî hizmet yapan cemaatlere yapılan hücumlardan rahatsız oldukları da bilinmektedir.

23 yıldır AKP iktidarına destek vermiş olan muhafazakârların bir bölümünün hipnozdan kurtulup, iktidarının sergilediği zulümlerin, kanunsuzlukların, yolsuzlukların farkına varıp onlardan desteğini çekmeye başladığı ve arayışa girdiği bir zamanda sol adına yapılan bu hücumlar, sıkışan iktidara bir can simidi gibi olmakta ve onlara siyasette rahat kullanacakları dini istismar alanları açmaktadır.

İktidar, geçmişte defalarca yaptığı gibi bu saldırılara güya dindarlar adına hamasî nutuklarla karşı çıkarak, kendilerinden soğuyan kesime “Sakın ha bizi terk etmeyin… İslâm’a ve Müslümanlara nasıl saldırdıklarını görüyorsunuz… Biz gidersek onlar gelir, 1950 öncesi gibi sizi dininizden imanınızdan mahrum ederler, sonra mahvolursunuz” diyecekleri açıktır.

Sosyal demokrat aydınlar ve siyasîlerin, AKP iktidarının tahkimine yarayan bu saldırıların yanlış olduğunu ve ona katılmadıklarını beyan ederek dindar camiayı rahatlatmaları lâzımdır. Aksi halde muhafazakârlar, bu saldırılardan ürküp iktidarın kucağına kerhen sığınmaya devam etmeleri kuvvetle muhtemeldir.

21. asır demokrasi, adalet, medeniyet, hak ve hürriyetler asrıdır. Hür Batı ülkelerinde olduğu gibi, ırkı, siyasî ve dinî görüşü ne olursa olsun bu değerlerin ortak paydasında birleşen ve birbirlerinin görüşlerine saygılı olan toplumlar, demokrasi, ilim, sanayi ve teknolojide ilerleyip zenginleşirken, kimse kimseyi rahatsız etmeden, huzur ve sükûn içinde bir hayat yaşamaktadırlar.

Türkiye’deki sosyal demokratlar, Batı’daki muadilleri gibi ideolojilerden arınmış bir anlayışla, “ama, fakat, yalınız” kelimelerini kullanmadan herkes için demokrasi, adalet, fikir ve inanç hürriyetlerini savunmaları lâzımdır. Dinî değerleri hedef alan ve mütedeyyin kitleyi rencide eden hücumlara yüksek sesle karşı çıkmaları gerekmektedir.

Gözü dönmüş 28 Şubat darbecileri, 1997’de dinî değerlere saldırıp, dinî müesseseleri tahrip ederek muhafazakâr camiayı rencide etmeselerdi, sosyal demokratlar da dindarlara yapılan zulümlere itiraz etmiş olsalardı, siyasal İslâm akımı muhafazakârların desteğini alarak 2002’de rahat bir şekilde iktidara gelebilir miydi? Gelemezdi.

Son söz: Demokratik hür Batılı ülkelerde olduğu gibi Türkiye’nin birinci sınıf bir demokrasiye geçerek kalkınıp huzur ve refaha kavuşması için sol kesimin içinde bulunduğu toplum çoğunluğunun demokrasi, adalet, hak ve hürriyetleri hazmederek içselleştirmesi gerekmektedir. O da fertlerin birbirlerinin farklı düşünce, din ve vicdan hürriyetlerine saygı duyarak bir arda huzurlu ve güvenli yaşamanın prensip ve adabını hayatlarında uygulamalarıyla mümkün olabilir.

Okunma Sayısı: 1264
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Osman Yıldırım

    19.8.2025 16:53:27

    Türkiyede solcuların iktidar olma potansiyeli yok iken 23 yıllık sağcı ve dindar olduğunu iddia eden bugünkü iktidarı yönetim anlayışı ve tohuma dayattığı jakobenlik solcuların anlayış ve yönetim biçimlerini aratır hale getirmiştir. Yani "Bu millet ihtiyarıyla CHP yi iktidara getirmez" ancak son 23 yıllık iktidar anlayış ve uygulamaları dini ve dindarlığı bitirdiğinden eğer CHP iktidara gelecekse bunun yegane sebebi dindar görünümlü iktidarın icraatları olacaktır. CHP kendi kendini iktidara getirmeyecek ancak bu iktidar CHP yi iktidara taşıyabilir.

  • Semanur Tunoğlu

    19.8.2025 15:11:51

    Atatürkçülerin kendi kafalarında bir islam dini tasavvuru var. Ve o tasavvura göre islam dininin bütün özelliklerini tırpanlıyorlar. Hatta ezan dahi türkçe okunmalı. İbadetlerin önemi yok. Kalp temiz olsa yeter. Böyle saçma bir şeye inandıkları yetmiyor elbette. Ülkedeki umum müslümanların da kendileri gibi inanmasını istiyorlar. Ellerine güç geçtiğinde zorluyorlar. İşin özünde bunlar islama, Müslümanlığa, peygamberimize, araplara, ümmete düşmanlar. Sadece açığa vuramıyorlar.

  • Hasan S

    19.8.2025 13:08:11

    Teşekkürler, güzel bir makale, Allah yar ve yardımcımız olsun

  • S. Pelin Kurukahveci

    19.8.2025 08:50:39

    Hasılı Rabbimiz %70'i sağcı olan şu insanları kemalsitlerin iktidarından korusun. En kötü sağcı iktidar dahi kemalistlere gönül rahatlığıyla tercih edilir. Rabbim solculara kemalistlere fırsat verme. Amin. Amin.

  • S. Pelin Kurukahveci

    19.8.2025 08:48:48

    Kemalist camiada ne konuşulduğuna arada kulak misafiri oluyorum. Güya aydın, profesör, kadın hakları savunucusu 55 yaşlarında bir hanımefendi şöyle söylüyor: "İmamoğlu iktidara geldiğinde ilk iş olarak tarikat ve cemaatlerin elinde esir tutulan çocuk, genç ve kadınları özgürleştirmekle başlamalıdır. Tarikat ce cemaatlerce beyni yıkanan, medeniyetten uzaklaştırılan gençlere ve kadınlara özgürlük vermelidir. Cemaat ve tarikatların insanların beynini yıkamak için ellerinde olan yurtlarını vesair imkanlarını ellerinden almalıdır. İnsanları orta çağ karanlığına hapsetmek isteyen gericilerin ellerindeki insan kaynağı kurutulmalıdır." ......buna benzer zırvalarla kendilerini aydın ve özgürlükçü şovalyeleri olarak görmekteler. Ve bu özgürlük anlayışlarını da diğerlerinin üzerinde tatbik etme haklarının sonsuzluğuna inanmaktadırlar.

  • S. Pelin Kurukahveci

    19.8.2025 08:36:54

    Hocam, solcu/kemalistleri çok iyi tarif etmişsiniz. Ancak 21. Yüzyılda yaşıyor olmamız onlar için bir şey ifade etmez. Zira onlar, 23. Yüzyılda da aynı jakoben anlayışlarına devam edeceklerdir. Değişmesi muhal bir anlayışa sahipler. Can çıkar da bunlardaki zihniyet çıkmaz hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı