"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dindar kimlikli siyasî akımın parti denemeleri (3)

İbrahim ERSOYLU
10 Ekim 2025, Cuma
Sağdaki bölünme solu iktidara taşıdı

12 Mart 1971 Askerî Muhtırası’ndan kısa bir zaman sonra Türkiye’de Anayasa Mahkemesi, “irtica odağı oldu” gerekçesiyle Millî Nizam Partisi’ni kapattı. Lideri Necmettin Erbakan yurdu terk ederek İsviçre’ye gitti.1  

Gelecek seçimde dindar çevrenin bir kısım oyları Demokratların partisi Adalet Partisine tekrar gitmesin ve demokratlar tekrar tek başlarına iktidara gelemesin diye, derin devletin yönlendirmesiyle Muhsin Batur, Turgut Sunalp ve Haydar Saltık adlı muhtıracı generaller, İsviçre’ye giderek N. Erbakan’ı2 Türkiye’ye dönüp yeni bir parti kurması hususunda ikna ettiler.3 

N. Erbakan, Türkiye dönerek MNP yerine kurulan Millî Selamet Partisi’nin başına geçti. MSP, 1973 seçimlerine girerek %11’lik oy oranıyla 48 milletvekili kazandı. Halk Partisi birinci sıraya yerleşirken, Adalet Partisi ikinci sıraya düştü.4 

Derin devletin planı, dindar kimlikli bir parti kurdurularak sağ oyları bölmek, aradan Cumhuriyet Halk Partisinin öne çıkmasını sağlayıp, onu tek başına iktidar yapmak, bu durum mümkün olmaz ise, dindar görünümlü partinin koalisyon desteği ile onu iktidara taşımaktı. 5 

Halk Partisi, 1973 seçimleri sonucunda birinci parti konumuna gelmekle beraber, tek başına hükümeti kurabilecek güce erişemedi. 1974’te Bülent Ecevit Başbakanlığında CHP-MSP Koalisyonu kuruldu.6 O dönemde Halk Partisi kanatları altında bulunan komünist ve sosyalist unsurlar, parti marifetiyle değişik devlet makamlarına tayin edildiler.

Derinlerin bu koalisyonu kurdurmalarının arka planındaki diğer bir hedefleri, onun marifetiyle bir kanun çıkarılarak 12 Mart Muhtırasıyla hapse atılmış beş bin anarşistin affedilerek dışarıya çıkarılmasıydı. Nur Talebeleri Yeni Asya vasıtasıyla MSP’yi ısrarla uyarmalarına rağmen bu koalisyon, anarşistlerin affedilmelerinin yolunu açtı. Dışarıya çıkan anarşistler, Türkiye’yi yangın yerine çevirmek suretiyle 12 Eylül’e bol bol gerekçe üreterek zemin hazırladılar. 7

Sağın bölünmesiyle iktidardan düşen demokratların 1965-71 yılları arasında başlattıkları ve ileri bir safhaya taşıdıkları demokratikleşme ve ekonomik kalkınma hamleleri askıya alındı.

Siyaset bilimci ve ekonomi uzmanların yaptıkları değerlendirmeye göre o dönemde Demokratların iktidarının yolu askerî muhtıra ve sağı bölen siyasî hareketlerle kesilmeseydi, demokratikleşme ve ekonomik kalkınma hamlelerine devam etselerdi, Türkiye kısa bir zaman içinde çok farklı bir konuma yükselirdi. Allah-u âlem büyük bir ihtimalle ülkemiz birkaç sene içinde demokrasi ve ekonomik kalkınmada Almanya ve Japonya standardında dünyanın en zengin, müreffeh, medenî ülkelerinden biri olacaktı. 

Ne yazık ki halkın çoğu, o zamanlar Süleyman Demirel’in başında bulunduğu hürriyetçi demokrat iktidarın kıymetini takdir edemediler ve ona yeteri kadar sahip çıkmadılar. Günümüzde olduğu gibi 1970’lerin başında da Türkiye’nin % 70’ni teşkil eden sağ kesim, derin devletçe yollarına kurulan ve demokrat olmayan milliyetçi ve dindar kimlikli parti tuzaklarına düşerek demokratları bırakıp bu partilere yöneldiler. Bunun neticesinde ülke siyasî, sosyal ve ekonomik yönünden darboğaza girdi, istikrarsızlık, gerilim ve kaos içinde bocalamaya devam etti.

(Devam edecek) 

Dipnotlar:  

1- wikipedi.org.com tr.  

2- Maksadımız N. Erbakan’ı kötülemek olmayıp yaşanan tarihî bir gerçeğe dikkat çekmektir.

3- Mehmet Kutlular, İşte Hayatım, s. 261 vd.  

4- wikipedi.org.com tr.  

5- Mehmet Kutlular, İşte Hayatım,  s. 262 vd.

6- wikipedi.org.com tr

7- Mehmet Kutlular, İşte Hayatım, s. 264 – 266.

 

 

 

 

Okunma Sayısı: 1675
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Recep Ayer

    14.10.2025 14:24:51

    Kardeşim bu konuda nur talebeleri arasında ihtilaf var.İki içtihad var.Bir kısmı senin görüşünde.Bir kısmı aksi görüşte.Risale i Nur da üstadın meramını anlamak için bu konuda yazılmış bütün mektupları birden nazara almak gerekiyor.Siyaset doğrudan bizim işimiz değil.Ancak baktığımda ve üstadın ölçülerini nazara aldığımda ölçünün her zaman CHP olduğunu görüyorum.Üstad çok partili hayata geçildiğinde onu bir daha iktidara getirmeyecek ehveni şer bir siyasi harekete destek vermiş.Ana fikrin bu olduğunu görüyorum.Kaldı ki DP de 7 Ozak 1946 da CHP nin içinden çıkıp ayrılan bir siyasi hareket.Ancak ezanı aslına çevirmesi ve hürriyetçi uygulamaları ve ülkeye hizmetleri tercih sebebi olmuş.

  • Arda Yıldız

    12.10.2025 13:51:57

    Recep abi o zaman şunu diyebilir miyiz: Merkez sağdaki en güçlü partiyi desteklemek lszım. Merkez sağın bölünmesine engel olmak lazım. Taki güç CHP tarafına geçmesin.

  • Recep Ayer

    11.10.2025 10:57:38

    Arda Kardeşime :Kardeşim potansiyel olması illa olması anlamına gelmiyor.Mesela 1952 olması lazım Cevat Rıfat üstadı ziyaret ediyor.DP nin yeterince dindar olmamasından müşteki insanlar var.Üstad tam bir uhuvvetle karşılıyor.Ne üstad ne de o siyasetten bahsetmiyorlar.Üstad o gidince Emirdağ Lahikasındaki dört partiyi tahlil eden mektubu yazıyor.Daha dindar bir partinin kurulup DP nin parçalanıp CHP nin iktidara gelmesini istemiyor.Neticede o zaman kurulmuyor.CHP nin o dönemdeki milletvekillerinin az olmasına aldanmayınız.Bu İnönü nün getirdiği çoğunlukçu sistemden kaynaklanıyordu.1950 seçimlerinde CHP nin oyu % 39 küsur idi.

  • Recep Ayer

    11.10.2025 10:21:13

    İleriki yazılarınızı merakla bekleyeceğim.Bu arada 1980 sonrası merkez sağın bölünmüşlüğü ve sonrasında iki partinin anlaşamaması ve DYP nin SHP ile koaliasyon kurması meseleri de var.Refah Partisinin 1998 Ocak ayında Anayasa Mahkemesince kapatılması sonrasında 2000 li yılllar.Anap ve Doğru Yol partisinin baraj altında kalması.Ak Partinin ANAP benzeri bir siyasi hareket oluşturması.Kuruluşunda ve sonrasında kitlesini büyütmeye çalışması.Merkez sağda kitle partisi olarak tek kalması meseleleri var.

  • Recep Ayer

    11.10.2025 10:11:18

    O zamanlarda Adalet Partisi merkez sağı temsil ediyordu.Derin güçler merkez sağı bölmek için yine sağda ama dindar kimlikli parti kurulmasına yardım ettiler.Aynı mesele 1950 öncesi çok partili hayaa geçişte Millet Partisinin kurulup merkez sağı temsil eden DP nin zayıflatılması ve bölünmesine benziyor.Bundan kazançlı çıkan elbette CHP oldu.1950- 1960 arası DP den dolayı taraftarlarına demkratlar deniyordu.AP kurulduktan sonra ise taraftarlarına adalet partililer dendi.Sonrası ise Doğru yolcular veya Anaplılar denmesi gibi.Yoksa onlara demokratlar denmiyordu o zamanlar.

  • Eda Gül Beyaz

    10.10.2025 23:11:42

    Merkez sağda sorun lider sorunudur. Böldüler, komplo kurdular avutmacası maalesef gerçekçi yorum yapmayı engelliyor. Milletin güvenebileceği lider yok. Merhum Demirel Cumhurbaşkanı olana kadar milletin dilinden anlıyordu. Kemalistlerle iş tutunca milletin teveccühünü kaybetti. Merkez sağdaki lider antikrmalist olmak zorunda.

  • Arda Yıldız

    10.10.2025 20:11:47

    İslamcı bir partiyi Erbakan kurmasaydı başka biri kuracaktı. Yani bazı şeyleri engelleyemezsiniz. Su gibidir akar yatağını bulur. Bugün dünya da sağ popülist bir dalga yükseliyor. Bu tabiki Türkiye'yi de etkiliyor. Merkez sağ bundan 70 sene önce olduğu gibi stabil durmuyor. Merkez sağ seçmeni de değişti, dönüştü. Öncelikleri farklılaştı. Köylülükten çıkıp şehirleşti. Zenginleşti. Bunları hep dikkate almak lazım.

  • S. Pelin Kurukahveci

    10.10.2025 09:22:11

    Hocam sorun şu ki, merkez sağdaki %30'luk tabana ne oldu? Şu anda neredeler? Eğer iktidar partisindelerse, bu tabana karşı solcularla iş birliği yapmak akıllıca değil. Merkez sağın CHP destekli bir Demokrat Parti etrafında toplanması muhaldir. Zira sağ seçmen CHP binasının kaldırımından bile geçmek istemez. Dolayısıyla şu anda Demokrat Parti kaybettiği tabanını yanlış cenahta arıyor. Merkez sağ seçmen CHP'de değil. Demokrat Parti CHP'den ne koparabilir?

  • Tarık Tufan

    10.10.2025 07:33:23

    Bence gayet güzel olmuş kimse üç beş kişi dışında devlet büyüsün kuvvetli olsun istemiyor herkes mal mülk sahibi olmak için çaba sarf ediyor

  • Osman Yıldırım

    10.10.2025 06:33:16

    Aynı derin güler aynı planlarını uygulamaya devam etmekte ve ülkemizde demokratları safmışız bırakarak din istismarcılarıni uzun süre iktidarda tutarak ülkenin demokratik anlayıştan uzaklaşıp tekadama dayalı tespotik bir rejimle yönetmeyi sağladılar ve ülkenin tüm dengeleri alt üst oldu,bir şahsın keyfine göre yönetime ile karşı karşıya bırakıldı, bu durumdan başta Nur talebesi olmak üzere dindar ve mütedeyyin çevreler sorumluluk taşımaktadır,zira bugün demokrat dediğimiz akl ı selim anlayış siyaset denkleminde dışına içildi ve din gibi kutsallar siyasete alet edilerek ülkede huzur sükun hukuk ve adaletten uzaklaşılarak tek adama dayalı rejimle yönetilmeye mahkum edildi.

  • Abdullah

    10.10.2025 06:29:35

    Erbakan'ı isviçreden getirip, parti kurduranlar şunlardır; Muhsin Batur, Turgut Sunalp ve Ali Topuz'dur. Haydar Saltık bu karede yok.Herhade yanlışlıkla yazılmıştır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı