"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokratlar nasıl bu hale geldiler? (1)

İbrahim ERSOYLU
15 Aralık 2023, Cuma
Ahrar/demokrat siyaset geleneği, Osmanlının son döneminde 1908’de kurulan Ahrar Fırkası’na kadar uzanır.

Kurucuları arasında Nureddin Ferruh, Ahmed Fazlı, Celaleddin Arif Bey gibi şahısların olduğu, Prens Sabahattin, Mizancı Murat ve Hasan Fehmî Beyin arka planında bulunduğu bu parti, İttihat ve Terakki iktidarı komitacılarının ağır baskısına maruz kalması, 31 Mart olayının faturası kendisine de çıkarılması yüzünden kendini feshetmiştir.

Cumhuriyet döneminde 1924’te Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, 1930’da Serbest Fırka kur(dur)ularak çok partili demokratik sistem denemeleri yapılmıştır. Ancak bu partiler, o zamanın tek adam tek parti rejimi yöneticileri tarafından kısa zaman sonra kapatılmışlardır.

1945’te İkinci Dünya Savaşı akabinde Rusya, onunla yaptığı saldırmazlık antlaşmasının sona ermesi üzerine, Türkiye’den Boğazlarda ve Kars ve Ardahan’da hak talep etti. Türkiye, Rus tehdidine karşı Hür Batılı devletlerden yardım talep etti. Onlar da, demokrasiye yol vermesi ve çok partili siyasî hayata geçmesi şartıyla onun talebini kabul ettiler. 1945’da açılan hür zeminde Ahrar/demokratlar, 35 sene sonra dirildiler ve Demokrat Parti’yi kurdular.

1950’den 2000’e kadar 50 yıl boyunca Türkiye’nin Siyasî Tarihinde demokrasi, hukuk ve hürriyetlerin tesisi ve ekonomik kalkınmasında önemli rol oynayan demokratlar, nasıl siyaset sahnesinin dışına itilerek etkisiz hale getirildiler?

Bu soruya cevap mahiyetinde demokratların dışında tezahür eden sebepler olduğu gibi, onlardan kaynaklanan sebepler de vardır.

Dış sebepler: İkinci Avrupa zihniyetini taşıyan küresel derin güçler, İslâm âlemini temsil edebilecek potansiyele sahip, Osmanlı mirasını devralan 80 Milyonluk bir Türkiye’nin demokrasiye geçmesini istemezler.

Zira tam bir demokrasi ile yönetilen güçlü bir Türkiye, 1,5 – 2 Milyarlık İslâm Âlemine numune-i imtisal olur, onların da istibdat idarelerinden kurtulup demokrasiye geçmelerine sebep olabilir. Bunun neticesinde İslâm ülkelerinin tabii kaynaklarını sömüren İkinci Avrupa güçlerinin menfaatleri yok olabilir. Onun için bu güçler, değişik araçları kullanarak Türkiye’de demokratların iktidar yollarını zaman zaman kesmişlerdir.

Ezcümle 1950’de seçimi kazanıp 10 yıl Türkiye’nin idaresini üstlenen Merhum Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti ile tezahür eden demokrat iktidarı, müstebit rejimin geri bıraktığı ülkede birinci sınıf bir demokrasi, adalet ve hürriyetleri tesis etmiş, kaynakları yerli yerinde, üretim alanlarda kullanarak ekonomik yönden de Türkiye’yi kalkındırmıştır.

Türkiye’nin bu duruma gelmesini hazmetmeyen güçler, Kemalist darbeci askerleri kışkırtarak 27 Mayıs 1960’ta silahlı ve kanlı bir darbe ile demokrat iktidarı alaşağı ettiler, Başbakan Adanan Menderes ve iki bakanını idam ettirdiler.

Demokrat Parti’den sonra Merhum Süleyman Demirel liderliğinde Adalet Partisi ile toparlanan demokratlar, 1965’te seçimleri kazanarak iktidara tek başlarına geldiler ve ülkenin demokratikleşme yolculuğunu ve ekonomik kalkınmasını devam ettirdiler.

O dönemde Türkiye kalkınma hızının yüksekliği ve enflasyonun düşüklüğü açısından tarihî bir zirve yakalamıştı. Yine derin güçler harekete geçti, o zamanki askerî yönetimi kışkırtarak 12 Mart 1971’de muhtıra ile demokrat iktidarı istifaya zorladı, onun yerine Kemalist bir yönetimi iş başına getirdi.

(Devam Edecek)

Okunma Sayısı: 1768
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Arda yıldız

    15.12.2023 10:17:03

    Üstadımız ikinci Avrupa ayrımını din ve dindarlık ekseninde yapıyor. Demokrasinin islam dünyasına yerleşmesi noktasında ikinci bir Avrupa ayırımı yapmak mümkün değil. Avrupa da her türlü cereyan dışarıya karşı sömürge düzeninin devamından yana tavır alıyor. Çünkü Avrupa ülkeleri bu sömürge düzeninde çıkar ve menfaat görüyor. Yani Türkiyede demokrasi yerleşsin diyen ikinci bir avrupa yok. Bu konuda iyimser olacak bir veri de yok. Ama dinsizliğe karşı olan, ahlaksızlığın ve ailenin yıkılmasının zararlarını hisseden ve bu konularda Müslümanlarla ortak acılar çeken bir dindar kesimin olduğu da açıktır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı