"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devletin ideoloji dayatması ve takiyye

İbrahim ERSOYLU
11 Eylül 2020, Cuma 00:20
Türkiye’de yetmiş, seksen yıldan bu yana yaşanan en büyük sıkıntılardan biri; devletin, demokratikleşmemesi sebebiyle bir şahsın ideolojisinin kanun ve yönetmenlikler zoruyla topluma dayatılmasıdır.

Bu durum, özellikle idareci ve bürokratları takiyye yapmaya mecbur etmektedir. Onları, içinden benimsemedikleri halde, dışlarından Kemalizm’i benimsemiş gibi görünmeye mecbur etmektedir. Bu baskı ve dayatma, kişileri çift kişilikli insanlar haline getirmektedir.

HUKUKTA KİŞİYE ÖZEL KANUN OLMAZ

Türkiye, Çin, İran ve Kuzey Kore gibi ülkeler tek şahıs ideolojisiyle yönetilirken, demokratik ülkelerde devlet vatandaşlarına ideoloji dikte etmemektedir. Uluslar arası hukuka göre anayasa ve kanunlar, istisnasız ülkenin bütün fertlerini kapsar. Kişiye özel kanun olmaz.

İçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda ülkemizde ne yazık ki bu garip ve hukuka aykırı durum hâlâ devam etmektedir. Türkiye’de 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, 10 Kasım merasimlerinde Kemalizm devlet kanalı ile bürokrasiye, okullara ve sivil kesimlere zoraki benimsetilmeye çalışılmaktadır.

Bu dayatma insanların bazılarını riyakârlaştırıyor, bunlar M. Kemal’i ve Atatürkçülüğü kendi gayelerine alet ve basamak yapmaktadır.

DEMOKRATİKLEŞME TAKİYYEYE İHTİYAÇ BIRAKMAZ

Tarafları rahatlatmanın en iyi yolu; devletin, çağdaş ülkelerde olduğu gibi de-mokratikleşerek ideolojilerden arınmasıdır. Bu gerçekleştiğinde takiyye meselesine ihtiyaç kalmayacaktır. Herkes dilediği gibi kanaat sahibi olacak.

Dayatma sürdükçe bu kısır döngü devam edecek, takiyye de sürecek, insanların ihlâsı bozulacak, bu yüzden çatışma ve sürtüşmeler durmayacaktır.

KEMALİZM’İ DAYATMAK, ÜLKEYİ GERİ BIRAKMAKTA 

İşin diğer bir tarafı; bu dayatma toplumda gerilimlere yol açtığı için nesillerin enerjilerini de tüketmekte, kabiliyetlerin doğru bir şekilde gelişimine mâni olmaktadır. Bu durum ülkenin ilim, fen ve sanatta ilerlemesine ve yükselmesine engel olmaktadır.

Son söz: Artık Türkiye, ideoloji dikte etmekten bir an evvel vazgeçmeli, medenî devletler gibi sistemini demokratikleştirerek vatandaşlarını ve bürokrasiyi takiyye yapmaktan kurtarıp rahatlatmalıdır. Geri kalmış üçüncü dünya ülkesi görüntüsü Türkiye’ye yakışmamaktadır.

Okunma Sayısı: 2912
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah Tunç

    11.9.2020 09:26:15

    Sadece brokraside mi takiyye var? He men hemen her kesimde var.Ve en kötüsü dindarlarda bu takiyenin bulun masıdır.Bilhassa birlikte 12 sene be raber hareket eden,ülkeyi idare eden iki dindar kanatta daha fazla var. Ve ülkeyi bu sıkıntılı hale getiren onlar. Sı kıntının büyüğü bunlarda. Ve sızmadık ları yer,kurum ve kesim yok! Şu anda içimizde bile varlar. Bunlara söz anla tabiliyor musunuz?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı