"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslâm âleminde demokrasi karşıtlığı

İbrahim ERSOYLU
12 Kasım 2023, Pazar
İslâm Âleminde demokrasi karşıtlığının öne çıkan önemli iki sebebi vardır:

Birincisi: Oralarda Bediüzzaman gibi “muvazene ile zarureti nazara alarak mudakkikane meşrutiyeti Şeriata tatbik etmek”1 ile İslâm ile demokrasinin doğru ilişkisini kurabilen âlimlerin bulunmamasıdır.

İkincisi: İslâm ülkelerini istibdatla yöneten tek adam rejimlerine bakarak, İslâm’ın istibdada müsait olduğunu zanneden Batı ülkelerinde 2. Avrupa zihniyetindeki yönetimlerin, demokrasinin prensiplerine aykırı bir şekilde, o rejimleri koruyup kollamalarıdır. Suriye’de Esat, Suudi Arabistan’da Suud ve Mısır rejimlerini eleştirmeyip korumaları gibi. Onların ülkemizi perişan eden askerî darbelere ve müstebit tek adam rejimine ciddî manada karşı çıkmamaları da buna eklenebilir.

Bediüzzaman, demokrasi manasında kullandığı meşrutiyeti, “Adalet, meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten (kanun hâkimiyetinden) ibarettir”2 şeklinde tarif eder. Bu yönü ile İslâm’a en yakın ve uygun idare şekli demokrasi olduğu söylenebilir.

Günümüzde Afganistan, Irak, Suriye gibi birçok İslâm ülkesi, Batılı büyük devletlerin zulmüne maruz kalmaya devam etmektedir. ABD ve bir kısım AB ülkeleri, Filistin’de yaptığı mezalime rağmen İsrail’e destek vermeye devam ettikleri gözardı edilmemelidir.

Bu durum, İslâm âleminde Batı ülkelerine karşı kin ve adavet beslenmesine yol açmıştır.

Halbuki Bediüzzaman, Batılı ülkelerin hepsinin aynı anlayışta olmadığını; orada iki akımın bulunduğunu, birincisinin semavî dinlerden ilham alarak hak ve hürriyetler ile insanlığa hizmet ettiğini, kendisinin buna karşı olmadığını, ancak tabiat felsefesinden beslenen, insanlar arasında dinsizliği ve ahlaksızlığı neşreden, zayıf ve güçsüz ülkeleri ve milletleri sömüren 2. Avrupa akımına karşı olduğunu ifade eder. 3

Bediüzzaman gibi ahir zamanın Peygamber varisi bir Müceddidin Anadolu topraklarında ortaya çıkması, İslâm âlemi, özellikle Türkiye için İlâhî bir lütuf olmuştur. Onun İslâm ile demokrasiyi bağdaştıran Cumhuriyetçi, dindar bir âlim4 olarak telif ettiği Risale-i Nurlarla ve yetiştirdiği Nur Talebeleriyle Türkiye halkını, diğer İslâm ülkelerindeki Demokrasi karşıtlığı yapan dinî hareketlerden uzak tutmuştur.

Bediüzzaman, “meşrutiyet-i meşrua”nın/ İslâm’a uygun demokrasinin, dört mezhepten istihracının mümkün olduğunu eserlerinde ifade etmiştir.5 O, fiilî olarak ta Ahrar/ Demokrat siyasî güçleri desteklemiş,6 Türkiye’de ortaya çıkan ‘dini siyasete alet eden’ akımları tasvip etmediğini beyan etmiştir.7

Diğer İslâm ülkeleri böyle bir lütuftan mahrumdurlar. Ne yazık ki onların halkları, Suriye, Mısır, Cezayir’de olduğu gibi zalim idarecileriyle sürtüşerek, kimisi de silahlı mücadeleye kalkışarak binlerce Müslüman kanının akıtıldığı katliamların yaşanmasına sebep olmuşlardır.

Son söz: Türkiye dâhil İslâm dünyasının, müstebit idarelerden ve istibadın zincirlerinden kurtularak demokrasiye geçmeleri için Bediüzzaman ve Risale-i Nur’u anlamaya şiddetle ihtiyaçları vardır. Bu konuda biz Nur Talebelerine de çok iş düşmektedir. Allah yardımcımız olsun Âmin.

Dipnotlar:

1 - Münazarat,41.

2 - Divan-ı Harbi Örfi,2011, s.65.

3 - Lem’alar, 2017, s.291.

4 - Şualar,2017, s.393 vd.

5- Divan-ı Harbi Örfi, s.25.

6 - Emirdağ L., 2016, s.535 vd.

7 - Age., s. 364

Okunma Sayısı: 1998
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İbrahim Ersoylu

    12.11.2023 14:40:17

    Bediüzzaman, "Yaşasın Kur'an-ı Kerim'in Kanun-i Esasları" isimli,14 mart1909 tarihli Dinî ceride'de yayınlanan makalesinde " Cumhuriyet ve demokrat manasındaki Meşrutiyet" ifadesini kullanmıştır. Divan-ı harbî Örfi, Yeni Asya neşriyat, (2011), s.205.

  • Murat Cansız

    12.11.2023 01:48:00

    Âmin. Kalemine sağlık İbrahim kardeşim

  • Arda Yıldız

    12.11.2023 01:14:28

    Yazınızı okudum. Bir sorum olacak: Üstad nerede meşrutiyeti demokrasi manasında kullanıyor kaynak verebilir misiniz İbrahim abi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı