Bir gün Hz. Musa'ya (asm) Cenab-ı Hak, "Senin komşun falan adresteki bir kasaptır" dedi. Bunun üzerine Hz. Musa, merak edip bu kasabı buldu. Evine girdi ve onunla tanıştı.
Kasap, çok yaşlı annesini yedirip içiriyor ve ihtiyaçlarını karşılıyordu. Yaşlı kadın da, bir şeyler söylüyor fakat ne dediği anlaşılmıyordu.
Hz. Musa, "Sen annenin karnını doyurduktan sonra sana ne söylüyor" diye sordu.
Kasap: "Annem, ona bakıp ilgilenmemden, ihtiyaçlarını karşılamamdan dolayı çok memnun olur ve bana her zaman: "Oğlum! Cenab-ı Allah seni Cennette Hz. Musa'ya komşu eylesin!" diye dua eder" dedi.
Bu cevap üzerine Hz. Musa; kasabın yaşlı annesinin hayırlı duasını aldığı için bu mertebeye yükseldiğini ve kendisine cennette komşu olacağını anladı.
İŞTE O PEYGAMBER BENİM!
Sevgili ve şefkatli Nebîmiz sallallâhu aleyhi ve sellem de, İslâm'ın ilk yıllarında Mekke sokaklarından birinde yürüyordu. Yaşlı bir kadınla karşılaştı. Kadın Peygamberimize (asm): Şu çuvalı sırtıma kaldır da evime götüreyim, dedi.
Peygamberimiz (asm) de çuvala baktı ve ağır olduğunu gördü. Ben bu çuvalı senin sırtına kaldırmam, dedi.
Kadın niçin kaldırmıyorsun? diye sordu. Sevgili Nebimiz (asm) "Bu çuvalın yükü ağır. Sen taşıyamazsın. Sen bunu benim sırtıma kaldır ve evine kadar götüreyim" dedi.
Çuvalı sırtına aldı ve yaşlı kadının evine kadar götürdü. Kadın bu durumdan çok memnun oldu.
Ardından da Peygamberimize (asm), "Oğlum dikkat et. Sen çok iyi bir insansın. Bu günlerde peygamber olduğunu söyleyen biri çıkmış. Putlarımızı kötülüyormuş. Onunla karşılaşırsan sakın inanma" dedi.
Peygamberimiz de gülerek, "İşte o peygamber benim!" diye cevap verdi.
Kadın bu duruma çok hayret etti ve: "Demek ki, anlatılanlar hep iftira imiş. Senin gibi şefkatli, merhametli ve yardımsever biri asla yalancı olamaz" deyip Müslüman oldu.
BU SEPET BANA DA LÂZIM OLACAK
Adamın biri de yaşlı babasına bakma zahmetinden kurtulmak için babasını bir sepetin içine koymuş ve küçük oğlu ile beraber ormana bırakmış.
Ormandan geri dönerlerken çocuk babasına, "Sepeti ormanda niçin bıraktın?" diye sormuş.
Babası da "Bu sepet bana bir daha lâzım olmaz" demiş.
Çocuk da cevaben, "Bu sepet sana lâzım olmayabilir. Fakat ileride sen yaşlandığın zaman bana lâzım olacak. Ben de aynı sepete seni koyup aynı ormana bırakacağım" demiş.
Çocuğun bu ibretli ve anlamlı cevabı babasını şefkate ve merhamete getirmiş. Baba ve çocuk ağlamış. Geri dönmüşler, hem sepeti ve hem de yaşlı babayı alıp eve getirmişler.
İman, İslâm, ihlâs, istikâmet, ümit, Kur'ân ve sünnet üzere kalınız.