Mescidler, insanın huzur bulacağı ve kalbinin mutlu olacağı yerlerdir. Çünkü mescidler; hem zikir meclisleri, hem ilim meclisleri, hem de Cennet bahçeridir. Cenab-ı Hak Kur'ân'da: "Kalbler ancak ve ancak, Allah'ı zikrederek ve onu anarak huzur bulur." buyurmuştur.
Çünkü buralar, zikir, şükür, fikir ve ilim mekânlarıdır. Mescidlerde; namaz kılınır, Allah (cc) ve Peygamber (asm) sevgisi öğretilir ve sünnetin sürur verici kuralları belletilir.
Mescidler, Kâbe'nin şubeleri hükmünde olduğundan kudsî mekânlardır. Bu mukaddes mekânlarda; melekler, cinler ve ruhanî varlıklar da devamlı ibadet edip Allah'ı zikrederler. Bizlere dua ederler. Buralarda ihlâsla yapılan ibadet, ilim, eğitim ve öğretimden Cenab-ı Hak razı olur ve Cennette onları mükâfatlandırır. Mescidlerde yapılan, zikirler, fikirler, şükürler ve imanî ilimler Cennet nimetlerine dönüşür. Cennette azık ve rızık olur.
Bir gün sevgili ve re'fetli Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Sahabe'ye hitaben: "Gidin Cennet bahçelerinde yeyip için ve faydalanın, buyurdu.
Sahabe: Cennet bahçeleri nerelerdir ey Allah'ın Resulü? diye sordular. Resûl-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm cevaben: "Cennet bahçeleri mescidlerdir, buyurdu.
Başka bir rivayette de, "Cennet bahçeleri ilim meclisleridir" 3. bir rivayette de: "Cennet bahçeleri zikir meclisleridir" buyurmuştur.
Hülâsa-i kelâm; eğer bir mekânda, namaz kılınıyor, Kur'ân ve tefsirleri okunuyor ve Esma-i Hüsna ile veya başka şekillerde Allah'ın adı anlıyorsa oralar mescid hükmündedir ve Cennet bahçesi sayılır. Evimiz bile olsa; aynı ecri, aynı sevabı ve aynı mükâfâtı alırız. Rezzak olan Rabbimizin hazırladığı azık ve rızıktan istifade ederiz.
Ebû Hüreyre radiyallahu anh'den rivayet edilen bir hadiste sevgili ve şefkatli Nebîmiz sallallâhu aleyhi ve sellem:
"Bir kimse sabah veya akşam mescide giderse, her gidişinde Allahu Teâlâ onun için Cennette ziyâfet hazırlar." buyurmuştur. (R.Sâlihîn, c.1.no:123)
İman, İslâm, ihlâs, ilim, hilim, zikir, fikir, şükür, dua, şevk, okuma, yazma, dinleme, azık, rızık, ümit, Kur'ân ve sünnet üzere kalınız.