Lehistan devleti şartları bozmuştu. İstanbuldaki karışıklığı fırsat bilip Osmanlı topraklarına akınlar düzenliyordu.
Sultan 4. Murad ilk seferini Lehistan üzerine açtı. 8 Nisan 1634 Cumartesi günü Padişah, Davutpaşa’ya geçip karargâh kurdu. Bir hafta sonra da Lehistan üzerine hareket etti. Padişah Edirne’de iken, durumu öğrenip korkan Lehistan devleti, antlaşma teklifinde bulundu. Bu istek üzerine anlaşma yapıldı ve Padişah İstanbul’a döndü.
Ama fazla beklemedi. Safevilere bir ders vermesi lâzımdı. Osmanlıların karışıklık içinde bulundukları dönemde iyice şımarmışlardı. Padişah, Revan seferine çıkmak üzere 10 Mart 1635 günü İstanbul’dan hareket etti.
İstanbul halkı Padişahı sevgiyle alkışlıyor, “Padişahım çok yaşa” çığlıkları kubbeleri çınlatıyordu.
Mehter ve zafer marşları çalıyor, asker ilâhiler söylüyordu.
Ordu, 26 Temmuz 1635 Perşembe günü Revan Kalesi önlerine gelip karargâh kurdu. İki gün sonra da kuşatma başladı.
Sultan Murad sıradan bir asker gibiydi. Ön saflara gidiyor, kaleyi nişan alıp top ateşliyordu. Bunu gören asker coşmuştu. Hücuma kalktılar, kaleyi savunan Safevi askerleri (İranlı) korkuya kapıldı. Teslim olmaktan başka çare bulamadılar. (8 Ağustos)
Ardından Tebriz seferi... Ve İstanbul’a dönüş... Büyük bir zafer alayı ile şehre girdi Sultan Murad (27 Aralık). Böylece Sultan Murad’ın ilk büyük seferi başarıyla bitmiş, ordu ve millet ne zamandır özlediği zafere tekrar kavuşmuştu. Başta İstanbul olmak üzere ülkenin her tarafında zafer şenlikleri yapıldı, camilerde duâlar edildi.