"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Var olmak

İrfan Süleymanoğlu
28 Nisan 2019, Pazar
Var olmak, yokluktan varlığa çıkartılmak, taş, ağaç, hayvan olmayıp insan sureti giydirilmek, İslâm ile taçlandırılmak, yeryüzünde halife kılındığının farkında olmak, ahir zamanda yaşayıp Kur’ân’ın mükemmel bir yorumunu iliklerine kadar tatmak, hatta onunla var olduğunun mahiyetini kavramak…

Zamanın dehşetine ve insanlığın vahşetine bakılacak olursa; bunun için seçilmiş öğreticilere ihtiyaç var. Yani, talimini Nebevî öğretiyle yapmış, yalnız nefsini ve bir şahsı değil, insanlığın ıslâhını dert edinen; gayreti, insanlık ve belki gelecek nesiller olan; büyük değil, çok büyük yol göstericilere…

Her ne kadar kuvvet, menfaat, mücadele, ırkçılık, nefsin gayr-i meşrû arzuları, firavun gibi kendini ilâhlaştıracak şekilde aklına güvenip gururlanmak gibi bileşenlerden oluşturulan felsefe balçığı; hak, hikmet, yardımlaşma, din kardeşliği, insandaki yüce hisler, kulluk şuuru gibi enerjilerle beka bulan İslâm güneşinin Tevhit hakikatini sıvamaya güç yetiremese de; kalbi mühürlülerden oluşan küresel dinsizlik akımı işin kolayını bulmuştur. O güneşe yüzünü dönenlerin yüzünü ve gözünü o balçıkla bulamaktadır inadına.

Evet, insanlığın yüzünü ak edecek, gözünü nurlandıracak temizleme vasıtalarına her zamankinden daha çok ihtiyaç bulunmaktadır. İşte, Risale-i Nur o tezkiyeyi bu zamanda en güzel yapacak eserdir. Risale-i Nur asırlar öncesinden, Hazret-i Ali (ra), Gavs-ı Azam (ks) gibi kutupların müjdesine, hatta Nebevî (asm) ve Kur’ânî haberlere mazhardır.

“Bana kalbe doğuşlar şeklinde yazdırılan bu imanî eserleri müjdeleyenler bunlardır.” demek çok büyük bir cesarettir… Eğer bir insan Asr-ı Saadetten bu yana bunu söyleyen ilk kişi olarak hayatı boyunca da arkasında durmuşsa, “fîh-i nazarûn” (ona bir bakmak tetkik etmek lâzımdır) diyen herkese eserlerini okumalarını tavsiye etmişse; ıspatının da o eserler olduğunu belirtmişse, durup da bir bakmak lâzım değil mi?..

Evet, Bediüzzaman ve Risale-i Nur’dan haberdar olup aydın olduğunu ileri sürenlerce, o eser alıcı gözle en azından bir kez okunmuş olması gerekmez mi? Onu peşin hükmünü bırakarak okuyan aklı başında bir kimse, kabul etmese de düşmanlık da edemeyecektir. Hatta kendi çapında istifade edecektir. Dinsiz felsefe balçığı ile veçhini (yüzünü – aynı zamanda yönünü) kaybetmişlerin o gayr-i meşrûluğun sancılarından kurtulması için Risale-i Nur gibi bir panzehire; henüz felsefeye bulaşmamış olanların da Risale-i Nur gibi bir aşıya ihtiyacı olduğu kanaatindeyiz.

Evet! Dinsiz felsefe balçığıyla sıvanmış yüzler yüzsüzleşiyor. İnsanlık vasfı ve dolayısıyla insanlık kaybolup gidiyor. 

Eğer İslâm inancından beslenmezse, bir serap gibi; hayatlar, “boşuna hayatlar” vasfına bürünüyor. Bir ömür sanal bir şekilde sıkıntılarla, çarpışmalarla, didişmelerle heba oluyor.

Var olmanın sırrına, Kur’ân’la, İslâm’la var olmanın hakikatine, ebedî varoluşun saadetine ermek elimizde, yanımızda, yanıbaşımızda. Malûmdur ki balçık dolu bir bataklık, debelendikçe insanı içine çeker. Henüz vakit varken, “Eyvah!” demeden, vahye dayalı urvetü’l vüskaya (kopmaz ipe) henüz ulaşabilirken…

Her şeye zaman ayıran insanlık, Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’u niçin anlamak istemez ve görmez? Ya da görmezlikten gelir? Bu bir basiretsizlik olmaz mı? Bediü’l-beyan (anlatım tarzı çok güzel) olan Risale-i Nur’a niçin kulak vermez ki? Bu aslında uyur numarası yapmak değil midir; ki kimse uyandıramıyor?

Okunma Sayısı: 1655
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı