"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Antakya gerçekleri

Kâzım GÜLEÇYÜZ
18 Mart 2023, Cumartesi
Antakyalı bir okurumuz, köşemize yorum olarak yazmak istemiş. Ama yazının hacmi genişleyince doğrudan bize göndermiş. Bize düşen de, geldiği gibi aktarmak:

Açıklanan ölü sayısı TÜİK enflasyonu gibi. Antakya’dan ayrılmadan önce, depremin üçüncü günü üst komşum olan polis memuru “Antakya’da defnedilen cenaze sayısı 30 bini geçti” demişti. Rakamlar 40 gün sonra 11 il için toplam 50 bini gösteriyor. Nasıl inanalım ki...  Halen Antakya’da girilmemiş enkazlar, enkaz dolu sokaklar var iken... 

Kayıp ilanı da o kadar fazla ki, artık organ mafyasından şüphelenir olduk. Öyle ki; depremin ikinci günü arkadaşımın sağ olarak enkazdan çıkarıp, yürüyerek ambulansa bindirdiğimiz babasını 35 gün bulamadık, çalmadık kapı bırakmadık, Müge Anlı’ya kadar gittik, 36. gün sonra “öldü” dediler, oğlundan DNA örneği aldılar, ama ne cenazeyi, ne de mezarı gösterdiler, şimdi DNA örneğinin sonucunu bekliyoruz, tabiî gelirse. 

Antakya’ya bilerek mi ilgisiz kalınıyor şüphesini de yaşıyoruz. Halen şehirde elektrik, su, doğalgaz yok. Nihayet sokak lambaları yanmaya başladı, ama hanelere yönelik bir çalışma yok. Geçen Hafta Hatay’a giderken kimi arayıp “âcil ihtiyacın nedir?” dediysem ilk talebin bit ilacı olması temizlik ve hijyenin ne durumda olduğunu gösteriyordu. Bunu, tanıdığım varlıklı bir bayanın “Getirebileceğin bit ilacının hepsi buraya ancak yeter, ama ne kadar getirirsen getir, birini bana getir” ifadesi de ortaya koymakta idi. Yardım kuruluşlarından tedarik edemeyince, eczane eczane, ücreti mukabilinde toplayarak onlarca bit ilacı götürdüm; ama ne kadar çare olabildi, Allah bilir... Zira sadece bit ilacı ile çözülmez ki bu bela içindeki bit belası... 

İki saati aşkın süre sohbet ettiğim iktidar mensubu bir belediye başkanının “En önemli üç gün ortada kurtarma ve yardım ekibi adına kimse olmaması bir cinayetti, biz bu cinayeti işledik. Asker, AFAD, Kızılay 3 gün yoktu. Asker ilk saatlerde kurtarma işlemine inseydi on binler sağ kurtarılabilirdi” itirafı da Hatay’ın yalnız bırakıldığının teyidi idi...  

Başka bir doğrulama noktası ise Maraş’ta temel atan hükümetin Hatay’a yönelik ciddi bir çalışmadan söz etmemesi, işe başlamaması... 

(Yarın devam edelim.)

Okunma Sayısı: 3996
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Emine yüzer

    18.3.2023 08:24:09

    Aynen ben de bu yazılanlara katılıyorum bir Antakyalı olarak. Biz Antakya'da 2 günü de kaldık 3 günü sabah Ankara'ya doğru yola çıktık o zamana kadar hiçbir yardım gelmedi bir damla olsa dahi gelmedi. Bizim de kayıplarımız var hala bulunamadı. Devlet bu kadar güçlüyse neden bu depremde gücünü bize göstermedi antakya'ya 3 hafta sonra biraz eşya almak için gittiğim halde hala hiçbir değişiklik olmadan Antakya yerinde sayıyordu. Yani elektrik sadece direklerde vardı çadıra direkten elektrik tele çekmişlerdi kendi imkanlarıyla, hiçbir fırın bakkal market çalışmıyor bir ekmek almak için biz kisecik köyüne kadar gittik. 30 çadır için bir tek tuvalet bayanlar için bir tek tuvalet erkekler için var. Su yok abdest almak için tuvalette abdest almak gerekiyor.. şimdiye kadar hala soruyorum Antakya'da hiçbir gelişme hijyen konusunda da hiçbir değişiklik yok

  • Mehmet

    18.3.2023 07:30:26

    Dün depremin kırkıncı günü idi. Adıyamanda deprem sabahı arabasıyla işe giden ve üzerine bina yıkılan vatandaşım cenazesine daha yeni ulaşıldı.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı