"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Basın özgürlüğünün neresindeyiz?

Kâzım GÜLEÇYÜZ
16 Ocak 2020, Perşembe 00:01
Cumhurbaşkanı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü mesajında “Çok sesli, etkin, herhangi bir kısıtlamaya maruz kalmadan kamuoyunu bilgilendiren medya, demokrasinin olmazsa olmaz şartıdır” dedi.

Bugün Türkiye’de böyle bir medya var mı?

Cevap TBMM Başkanı Şentop’tan:

“İfade hürriyeti, demokrasi, basın hürriyeti bakımından bundan 10 yıl öncesine göre daha iyi durumda olduğumuzu söyleyemeyiz.”

Bu, bir ikrar. Demek ki iktidar canibi de bu alandaki sorunların farkında ve pembe söylemlerle gerçekleri gizleme tavrını bırakmış.

Gerçi Sarayın söylemleri aksi yönde.

Basın özgürlüğü noktasındaki eleştiriler reddedilip güllük gülistanlık tablolar çiziliyor.

Oysa medyada yaşananlar ve bunları bir ölçüde kayda alan raporlar  tersini söylüyor: 

Ardı arkası gelmeyen soruşturma ve davalar; manşet, yazı ve tweet’ler üzerinden yayın politikası sorgulamaları ve suçlamalar; her konuda otosansürü yaygınlaştıran baskılar...

Neredeyse bütün eleştirilerin “terör propagandası” yaftası vurularak cezaî yaptırımlara konu olacak adlî vak’alar haline getirilmesi.

Çok seslilikten söz edilirken, basının tümünü “yerli ve millî kalıbı”na girmeye, Saray icraatının propagandasını yapmaya zorlayan tazyikler ve uymayanlara farklı muameleler...

28 Şubat’ta askerlerin yaptığı akreditasyon ayrımcılığının “sivil” kurumlar eliyle sürdürülmesi; sürekli olanlar dahil basın kartlarının aylardır yenilenmemesi; gri pasaport başvurularının keyfî gerekçelerle reddedilmesi...

Yeni Asya’ya yapılan keyfî uygulama, son olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup konuşmasında da gündem oldu.

(Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, aylardır basın kartları yenilenmeyen Yeni Asya mensuplarına da 10 Ocak kutlama sms’leri göndermesi, böyle bir tabloda hayli ilginç bir ironi oluşturuyor. Ve CİB’in açıklamasına ayrıca cevap vereceğiz.)

Açık veya örtülü, doğrudan veya dolaylı olarak uygulanan ekonomik ambargolar...

İktidar medyasının “üvey evlât” muamelesi görenlerini dahi sahneden çekilmek mecburiyetinde bırakan ciddî ve ağır kriz ortamı...

Evet, Şentop haklı: “Demokrasi, basın ve ifade hürriyetinin alanının genişlemesi için gerekli adımları atmak mecburiyetindeyiz!”

Daha fazla gecikmeden, bir an önce...

Okunma Sayısı: 2397
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdulkadir Turan

    16.1.2020 16:28:14

    Basın kartı konusu;özellikle de medya çalışanları açısından,önemli bir konudur.Devlet yetkililerinin de,basın kartının süresi dolan ve yenilenmeyen gazetecilerin kartını,derhal yenilemesi gereklidir.

  • erhan

    16.1.2020 09:39:22

    Mehtap hanımın bu günkü yazısında belirttiği gibi;ömür treni, Doğumla başlayan yolculukta kimini bir kaç gün, kimini on-yirmi yıl, kimini altmış-yetmiş yıl, haydi en çok doksan, yüz yıl gezdirip ahiret âlemlerinin ilk kapısı olan kabir kapısında bırakıp gidiyor.

  • erhan

    16.1.2020 09:30:04

    sayın ÖZDABAK'ın çizdiği gibi, "ömür teyyaresi şimşek gibi geçiyor" zulm ile abad olunmayacağını imanı olan herkes bilir. bir adım ötesi son istasyon, ondan sonrası Mahkeme-i Kübra.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı