“Diyanet İşleri Başkanlığı, Risale-i Nur’ların neşrini neden durdurdu? Cevabı kim verecek? Başkan mı? Başbakan mı? Cumhurbaşkanı mı? Mevcudu bitenleri de basmıyorlar.”

O zamana kadar Diyanet, Sözler, Mektubat, İşaratü’l-İ’caz ve Mesnevî-i Nuriye ile Küçük Sözler, İhlâs, Uhuvvet, Hastalar ve Ramazan-İktisat-Şükür Risalelerini basmıştı.

Ama bunların arkası gelmedi. Dahası önceki tavrın tamamen tersine döndüğünü gösteren işaretlerin belirmesi üzerine aynı zat, 2021 yazında evvela Üstadın şu ikazını aktardı:

“Bu ehl-i dünya, bu Anadolu halkı Risale-i Nur’a girmeseler de ilişmesinler. Eğer ilişseler; yakında bekleyen yangınlar, tufanlar, zelzeleler ve taunların istilâsına uğrayacaklarını düşünsünler, akıllarını başlarına alsınlar. Madem biz onların dünyalarına karışmıyoruz, onların da lüzumsuz bir halde bu derece âhiretimize karışmalarında onlara felâket getirmek ihtimali kavîdir.” (Kastamonu Lahikası, s. 131)

Sonra da şunları yazdı:

“Siyaset yalakası olmayın beyler! Diyanet’e artık kalan iki eseri (Lem’alar ve Şualar’ı) ‘Basmayın’ talimatı bu iktidardan geldi. Bazı il müftüleri ve idareciler, Diyanet’in bastığı Risaleleri kaldırdılar, ‘Resmî toplantılarda Risale-i Nur’u okumayın’ talimatı verdiler. Nur talebelerine, ‘FETÖ’yü yetiştiren Said Nursî’dir’ anlayışıyla nice zulümler eden, bu iktidar.”

Bunu tamamlayan bir anekdot olarak, iktidarın başının kendi siyaseti için bir süre kullanıp sonra harcadığı ve bandrol-devlet tekeli sürecinde aktif rol üstlenmiş bir şahsa daha sonraki bir görüşmesinde “Sizin f...’den ne farkınız var? İleride güç ve imkan bulursanız onun gibi olmayacağınızı nereden bilelim? Ayrıca, M. Kemal’le niye uğraşıyorsunuz?” gibisinden laflar ettiğini de aktaralım.

Son günlerde birilerince gündeme taşınan “Bu iktidar devlet eliyle Risale-i Nur’u bastı” muhabbeti üzerine bunları hatırlatalım dedik. Takdir ve karar okuyucularımızın.