"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gülen’i bitirme planı ve MGK’laşan AKP

Kâzım GÜLEÇYÜZ
06 Mart 2014, Perşembe
2004 Ağustos’undaki MGK kararında, Gülen cemaatine ait okulların faaliyetlerinin İçişleri ve Millî Eğitim Bakanlıklarınca takibe alınması; “şüpheli ve yasadışı faaliyetler”in rapor edilmesi; cemaate ait kurumlara yaptırım getiren yasal düzenlemeler yapılması; öğrenci evleri kapsamında “sempatizan ve yandaş edinme faaliyetlerinin İçişleri Bakanlığı tarafından izlenmesi” isteniyormuş .

Bu haberle ilgili olarak iktidar cenahından yapılan açıklamalarda, söz konusu planın ve altındaki imzaların doğru olduğu ifade edildi.
İmzalama gerekçesi olarak da o günün konjonktürü gösterildi. Askerî vesayetin çok güçlü olduğu, darbe planlarının yapıldığı, dahası planın bizzat dönemin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından kurul gündemine getirilip dayatıldığı bir ortamda hükümetin buna karşı çıkma imkânı bulunmadığı gibi açıklamalar yapıldı.
Ancak sonrasında, bu kararların “tavsiye” olmanın ötesine geçirilmediği, uygulamaya konulmayıp “yok hükmünde” kalmaya mahkûm edildiği, dahası MGK’nın etkinliğini iyice azaltan adımların atıldığı ve hürriyetlerin alanını genişleten düzenlemeler yapıldığı vurgulandı.
Bu çerçevede, o günün kırmızı kitap olarak anılan Millî Güvenlik Siyaset Belgesinde irticanın bir numaralı tehdit olarak gösterildiği, ama bilâhare bunun da değiştirildiği belirtildi.
Ayrıca, 2004’ten bu yana dokuz yılı aşkın bir zaman geçtiği, o tarihte alınan bir kararın uygulanması için bugüne kadar beklenmesinin mantıklı olmadığı, dahası bu süre içinde tam tersine Gülen cemaatini rahatlatarak camianın önünü açacak icraatların yapıldığı söylendi.
İlaveten, o MGK kararına imza atan komutanların, biri dışında (Aytaç Yalman), Balyoz davasında yargılanıp mahkûm olduğu ifade edildi.
Tüm bunlar madalyonun bir yüzündeki gerçeklere tekabül ederken, diğer yüzünde başka bazı gerçekler de var. Ve bunların başında, dokuz yıl önceki MGK kararında yer alan hususların, şimdi farklı yöntemlerle ve doğrudan sivil hükümetin kararı ile hayata geçirilmekte olduğunu düşündüren gelişmelerin yaşanıyor olması geliyor. Önce yargıdaki “cemaat kadroları”nın önünün kesilmesi, ardından dershaneler operasyonu, sonra polis teşkilâtına ve iş dünyasına yönelik planların gündeme gelmesi.
Fark, MGK kararının postmodern müdahale usulleriyle değil, sivil yöntemlerle uygulanması.
***
3.12.13’teki “MGK kararından AKP uygulamasına” yazımızda böyle demiştik. Erdoğan’ın “MGK açıklamasında vurgulandı. Mesele artık devlet politikası haline geldi. Paralel yapıya karşı 30 Mart’tan sonra birçok adım atacağız” şeklindeki beyanları üzerine (Star, 5.3.14) bir kez daha hatırlatma gereği duyduk.

Okunma Sayısı: 2959
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Esra Y.

    6.3.2014 23:32:00

    sayin muhammet rumuzlu yorumcu, ’furuat’ kelimesinin lugat ve istilah manasini biliyor musunuz? ’Usul’e ve ’furuat’a dair meseleler vardir. Iman esaslari usuldendir yani bir tanesine inanmamak dinden cikma sebebidir. Diger emir ve yasaklar furuattandir - bu kesinlikle onemli degillerdir demek degildir. Yani iman esaslari yaninda basortusu furuattandir. Mesela Islamiyet’i bir gayri muslime anlatacak olsaniz once imani meseleler one cikar. Nitekim risalelerde de bu gorulmektedir. Eminim ’basortusu furuattandir’ diyenler de en az sizin kadar o kutsal deger icin canini verecek kadar bu konuyu onemsiyorlardir. Basortusunun kavga ve kutuplasma sebebi olarak kullanilmamasini istemek bu gercegi degistirmez.

  • asi

    6.3.2014 16:22:00

    bu ülke üzerinde dönen oyunlar hattı hesabı yok. allah aşkına biri bana desin ki gülen hareketi israile yada ABD ye ki bunlar islam alemine ve dünya insanlığna ne zulum yapan ülkeler. bunlar için gülen harekeri bunlara ne dedi bir bedua bile etmemiştir. çıkarına biraz dokununca hemen gercek yüzünü gösterdi

  • ABDULLAH KUL

    6.3.2014 15:04:00

    Cemaaatleri bitirme planı bu hikâye gibi olmasın mı?
    Bir Müslümanın bağına üç kişi üzüm yemek için gireler.Biri musevî,biri İsevî ve biri de Muhammedî...Bağ sahibi,üçünü bir seferde dövemeyince bir plan düşünür.Önce Musevîye:’’Muhammedî kardeşim,İsevî bana yakın,malım onlara helâl,bağıma sen niye girdin’’der ve Musevîyi saf dışı bırakır.Sonra İsevîye döner:’’Muhammedî benim kardeşim, malım ona helâl,bağıma sen niye girdin’’der ve onu da saf dışı bırakır.Deha sonra Muhammedîye döner ve der:’’Ulan hırsız herif.edbsiz herif,şerefsiz herif... Ve oracıkta onu da saf dışı bıraktıktan sonra,bağ sahibi bir ohh çeker ve kendini kahraman ilan eder.
    Ergenekon-balyoz derken,şimdi sıra nurcularda mı,ne dersiniz?

  • seyfeddin kamil d.

    6.3.2014 14:12:00

    Bu gazetenin değerli okuyucuları, Eski dostları Gülen cemaatinin inlerine gireceğiz diyenler, bizim nerelerimize girmez varın siz düşünün. Ama enseyi karartmayın. 30 Mart’tan sonra bu devran değişecek.

  • Mehmet KIZILTARLA

    6.3.2014 11:30:00

    Bu ülkede Abd, İsrail, İngiltere, Almanya, Rusya ve İran başta olmak üzere daha bir çok ülkenin ajanları cirit atarken. Bu ülkenin istihbarat teşkilatı hiç bir dönemde ülke menfaatine çalışmamışken. Ülkede olan her şeyi cemaatten bilmek, öyle göstermek insanımızın aklıyla dalga geçmektir bence. Söz konusu istihbarat örgütleri özelliklede İran ve mit işbirliği ile hükümet eliyle önce Fethullah Gülen Cemaati bitirilmek istenmekte. Allah(cc)’ın izni ile yapamacaklar, Rabbim davasına sahip çıkan bu cemaate sahip çıkacaktır. Eğer bunu becerebilseler sonrasında eminim ki sıra diğer cemaatlere gelecektir.

    Ne yazık ki İslam alemi ülkeler bazında parçalandığı gibi, ülkeler içinde de cemaatler de parçalanmış durumda. Allah (cc) yolunda olan bu cemaatlerin bir çoğunun birbirini neden sevmediğini benim aklım almıyor.

    Rabbim hak yolunda çaba sarf eden cemaatlerimizi bir beraber eylesin. AMİN

  • Salih DELİCE

    6.3.2014 10:02:00

    Yazdığımız gerçekleri birde kendimize uygulayıp bir hesabımızı yapsak. Acaba hep biz doğru başkaları yanlış yapıyor anlayışımız doğru mu? Hep isabet etmek mümkün mü? 28 Şubatçıların kimler olduğunu bu millet açıkça gördü ve yaşadı. Hayali senaryolara kimse inanmıyor.

  • muhammet

    6.3.2014 09:01:00

    Bir parti bazı vaatlerde bulunur. Çoğunluk tarafından seçilir.ve o vaatler ışığında işlerini yaptığı zaman bir sonraki seçimde tekrar seçilir.Aykırı ve yanlış işlemlerde bulunursa oy verilmez. ve devleti benim adıma yönetir. Ben devletin bir grup tarafından özelliklede dışardan etkili olarak yönlendirilmesine kesinlikle karşıyım. Seçilmiş iktidara gelince 80 yıldır bu ülke sağcısından solcusuna çok yolsuzluk olayları gördü. ve seçimlerde bulaşanlara gereken cezaları verdi. Ben ise 28 şubatta en çok üzüldüğüm başörütüsü zulmünü ortadan kaldırcağını vaat eden ve bunu başaran bu iktidara başörtüsü furuat diyenlere rağmen oy vereceğim

  • h.h.k

    6.3.2014 07:02:00

       Yirmi sekiz şubatın bin yıl süreceğini söyleyenler acaba doğrumu söylemişler..İnsan ister-istemez düşünmeden edemiyor. Parelel devlet dedikleri şayet doğruysa, bunlar meydana gelirken hükümet neredeydi? Arıncın CNN türk deki açıklamalarına göre her şey gayet iyi giderken dershaneler hususunda camatın taviz vermemesi ve bu hususta Başbakanı tehdit etmesinden dolayı iş bu duruma gelmiştir.. Olayın gürültüsüne bakılınca bunun böyle olmadığı görülüyor. Bu defa aklımıza şu geliyor. Acaba 2004 yılında MGK da alınan kararların uygulanması için kılıf mı üretiliyor. Onlardan sonra sıra kimde? Şayet bu böyleyse bu yapılması düşünülen ve yapılmakta olan tasfiye hareketi 28 şubattan daha vahim değil midir? İnşallah yanılıyoruzdur, siyasetle bu kadar iç-içe olmayan diğer hizmet ehillerine bu sıçratılmaz. Gerçi şu andaki kavganın da zarardan başka hiç bir faydası yoktur. Ehli imanın böyle birbirine insafsızca kılınç sallamasından ancak ehli nifak sevinir ve onlar memnun kalır. Allah hayretsin..

  • hamsi

    6.3.2014 00:27:00

    Arkadaşlar AKP 28 Şubatın ortaya çıkardığı sivil ve dindar görünümlü yeni bir versiyondur. Kendisine açıktan oy ve destek olmayanı asla kabul alanına almaz.
    Bu meyanda söylenecek çok şey var ama biz Fahrı Kainat Efendimizin s. a. s ’’Hesaba çakilmeden önce, kendinizi hesaba çekin’’ hadisi şerifleriyle biterelim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı