"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Haklı şûrâ ve tesanüd

Kâzım GÜLEÇYÜZ
03 Kasım 2023, Cuma
Nur hizmetinin ve Yeni Asya ekolünün mensupları olarak, yaşadığımız herşeyi Risale-i Nur ölçülerine göre olağanüstü titiz bir dikkat ve hassasiyetle gözden geçirip değerlendirme gayreti içindeyiz.

Artısıyla, eksisiyle herşeyi...

Hizmetteki müsbet gelişmeleri, manevî fütuhat hamlelerini, müjdeli haberleri, zaferleri de; kriz, sıkıntı ve olumsuzlukları da.

İçimizi ferahlatan müjdeler, ihlâs ve tesanüdü netice veren haklı şûrâların, “ben”leri “biz” havuzunda eritip dört elife 1111 kuvveti kazandıran sağlam bir tesanüd ve dayanışmanın, müfritane irtibatın neticeleri.

Ortada dolaşan ve özellikle sosyal medyada belli merkezlerce tedavüle sokulan silik söz, iftira ve karalamalara itibar etmeyen; ard niyetli iddiaların zihinlerde doğurması muhtemel istifhamları, doğrudan kaynağına sorup tahkik ederek gideren ve yine hizmete odaklanarak yola devam eden bir özenin eserleri.

Bu kadar şiddetli ters rüzgâr ve fırtınaların estiği bir zamanda Yeni Asya’nın istikametini hiç şaşırmadan ve yeni hizmet hamleleriyle yürüyüşünü sürdürmesi bunun bir tezahürü.

Maddî şart ve sebeplerle açıklanabilmesi hiçbir şekilde mümkün olmayan bu durumun manevî izahı Üstadın şu ifadelerinde:

“Velâyetin (evliyalığın) kerameti olduğu gibi, niyet-i hâlisenin (hâlis niyetin) dahi kerameti vardır. Samimiyetin dahi kerameti vardır. Bahusus (bilhassa) lillah için olan bir uhuvvet (kardeşlik) dairesindeki kardeşlerin içinde, ciddî, samimi tesanüdün (dayanışmanın) çok kerametleri olabilir.” (Mektubat, s. 632)

Muvaffakiyet ve zaferlerin devamı, bu niyet-i hâlise, samimiyet, kardeşlik ve tesanüd manalarının muhafazasına ve inkişafına bağlı. 

Farklı alanlarda karşı karşıya gelinen sıkıntı ve zorlukların asıl sebebi ve çıkış kaynağı ise, bu manalara zarar veren arıza, boşluk, kesinti ve kopukluklar. İrtibat, tahkik ve haklı şûrâ, bunlara meydan vermemek için de önemli.

Üstadın “Evvel ahir tavsiyemiz tesanüdü muhafaza” çağrısı ve bilhassa bu noktadaki ısrarlı vurguları boşuna değil. Ve çok şükür ki, Nur’un prensiplerine sadakat ve samimiyetle bağlı olan şahs-ı manevî, bunun gereğini de hakkıyla yerine getirme gayretinde.

Bu feraset, şuur, dirayet ve kararlılıkla ortaya koyduğu sebat ve metanettir ki, bütün oyun, tertip ve tuzakları bozarak boşa çıkarıyor...

Okunma Sayısı: 1808
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • OsmanDemirel

    3.11.2023 09:21:39

    Hamdolsun!

  • Oğuz Yiğiter

    3.11.2023 07:20:45

    Elhamdülillahi hâza min fadli rabbi. Yaşasın ihlası netice veren tam mütesaid bir şahs-ı manevîye dayanan haklı şuralar...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı