Üstad “Leyle-i Kadir’de ihtar edilen bir mesele-i mühimme” bahsi başta olmak üzere, eserlerinin birçok yerinde İsveç, Norveç ve Finlandiya’ya atıfta bulunuyor.
Ve bu ülkeleri Kur’an’ın mesajlarına en açık ve yakın olan ülkeler olarak değerlendiriyor.
Dünya çapındaki evrensel Nur hizmetinin mensupları olarak, Üstadın çizdiği yol haritasındaki bu önemli işarete özellikle dikkat etmeli ve bu ülkeleri yakın takibe almalıyız.
Bu noktada, “İslamîlik endeksi” araştırmalarına göre, adını koymadan İslamın prensiplerini en fazla hayata geçiren ve uygulayan ülkeler listesinde yine bu ülkelerin ilk sıralarda yer alması tesadüf olmasa gerek.
İskandinav ülkeleri olarak da bilinen İsveç, Norveç, Finlandiya ve Danimarka’nın en çok öne çıkan özelliklerinden biri de demokrasi.
Demirel kendisiyle yaptığımız demokrasi konulu mülakatta “İskandinav demokrasisini övmeliyim. Gerçekten imrenilecek özellikleri olan bir idareyi büyük ölçüde gerçekleştirebilmişlerdir İsveç, Norveç, Danimarka” diyerek özellikle bu hususun altını çizmişti.
Üstadın 1946’da CHP Genel Sekreteri Hilmi Uran’a yazdığı mektupta “Kur’an’ın mesajına kulak verme hususunda İsveç, Norveç, Finlandiya’nın gerisinde kalmayın” anlamında bir çağrıda bulunması da çok manidar.
İsveç’in eski İstanbul Başkonsoloslarından Ingmar Karlsson’un Türkçeye de çevrilen “Avrupa İslamı” adlı kitabında, Avrupa’nın bilhassa Endülüs medeniyetinden çok şey öğrendiğini nazara verip, Üstadın Endülüs için ifade ettiği “Avrupa’nın üstadı” tesbitini tasdik ve teyid etmesi konuyu tamamlıyor.
Bütün bu işaretler, sosyal demokrasinin beşiği İskandinav modelini iyi inceleyip örnek almamız gereğini önümüze koyuyor.
Aktif görevde iken gazeteleri iyi takip edip katıldığı televizyon programlarında farklı kesimlerden entelektüel isimlerle bire bir muhatap olmuş olan Kutlular Ağabeyin özel sohbetlerinde zaman zaman dile getirdiği şu kanaati de bu çerçevede yerini buluyor:
“Memleketimizde demokrasinin yerleşmesi sol cenahtaki demokrat düşünceli aydınların gayret ve katkılarıyla mümkün olacak.”
Sağdaki nicelerinin devletçi reflekslerle resmî ideolojiye, ihtilallere ve tek adam rejimine arka çıktığı ülkemizin bir gerçeği de bu...