CHP lideri Kılıçdaroğlu, 17.11.21 günü parti grubuna hitaben yaptığı ve helalleşme konusuna ayırdığı konuşmada şöyle demişti:
“Geçen gün Diyanet’e bağlı olarak çalışan geçici Kur’an kursu öğreticileri ve vekil imam hatipler geldiler. Dediler ki: ‘Gitmediğimiz, çalmadığımız kapı kalmadı. Yahu CHP’ye gidelim, onlar bizim sorunlarımızı çözerler.’ Tabiî dedim. Bunların sayıları bir dönem 25 bin kadardı. En son 14 bin kişinin işine son verdiler. Bunlar iki yılda bir KPSS sınavına giriyorlar, ayrıca din hizmetleri alan bölümü testine de tâbi tutuluyorlar. Ayda 1000-1300 lira arasında bir para alıyorlar. Yani açlık sınırının, yoksulluk sınırının, asgarî ücretin altında bir para alıyorlar. Kadrosuz olduğu için bunlara en düşük para veriliyor. Hiçbir güvenceleri yok. Her sene istifaya zorluyor, sonra tekrar işe alırken yeniden sözleşme yapıyorlar. İşsizlik sigortasından yararlanamıyorlar. Haftalık veya senelik ücretsiz izinleri yok.”
Konuşmanın devamında grup başkanvekillerine, konuya dair soru ve araştırma önergeleri ve problemin çözümü için kanun teklifi hazırlamaları talimatı vermişti CHP lideri.
Kılıçdaroğlu’nun daha önce de Kur’an kurslarıyla ilgili müsbet beyanları olmuştu.
Özgür Özel’in gereksiz ve talihsiz sözleri, hem partiyi eski CHP üzerinden hırpalamaya çalışan iktidara yeni bir provokasyon malzemesi verdi, hem de bu açılımları gölgeledi.
Oysa o iktidar ki, Kur’an eğitimi hizmetleriyle bilinen bir cemaate, sırf kendisine biat etmediği için onca eziyet ve tacizi yapıyor.
Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, 2019 Ekim’inin son günü Kâğıthane’deki bir kurs binasının, gece vakti, öğrenciler ve görevliler kapı dışarı edilerek dozerlerle yıkılması.
Piyalepaşa’da da benzer bir olay yaşandı.
Bunların dışında birçok ilde kursların ne tür baskılara maruz kaldığını bilenler biliyor.
Hal böyle iken Özel’in eski CHP refleksiyle attığı pası gole çevirme fırsatçılığı peşindeki iktidar, ikiyüzlülüğünü bir kez daha sergiliyor. Kur’an kurslarına ve hafızlık eğitimine yaş sınırı getirilen 28 Şubat sürecinde hükümette görev almış olan ortağıyla beraber.
Her alanda dibe vuran iktidar Kur’an kursları üzerinden eleştirilecekse, ona can simidi uzatmak anlamına gelen çağdışı tepkiler vermek yerine, bu samimiyetsizliğine yüklenilmeli...