"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sivilleşme için

Kâzım GÜLEÇYÜZ
04 Ağustos 2011, Perşembe
Allah selâmet versin, emektar yazarlarımızdan, eski komutan Erol Erşenkal’ın yeri geldikçe tekrarladığı tesbiti şuydu:
“Sonraki darbelerde önemli roller üstlenmiş subayların çoğu, 27 Mayıs’a da bir şekilde müdahil olan isimler. Bunların yerini yeni nesiller aldıkça ordu da demokrasiye uyum sağlayacak.”
Gerçekten, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, hattâ 27 Nisan’da ve 2000’li yıllarda yapıldığı söylenip dâvâ konusu olmuş darbe planlarında öne çıkan generallerin tamamı, 27 Mayıs’tan etkilenmiş.
Ve çoğu, önceki darbelerde de görev almış.
Ama zamanın akışı içinde nesiller yenilenirken, bu gerçek orduda da hükmünü icra ediyor.
Harbiye öğrencisi ve yeni teğmen iken 27 Mayıs’a yakalanmamış yeni bir jenerasyon geliyor.
“En genç Genelkurmay Başkanı” sıfatıyla TSK komuta kademesinin başına getirilen Org. Necdet Özel, bu neslin ilk örneği sıfatını taşımakta.
Onunla ilgili bazı haberlerde yer alan “27 Mayıs başta olmak üzere darbelerin hiçbirinde bulunmadı. Harbiye’den 1969’da mezun oldu. 12 Eylül’de Kıbrıs’taki Türk Barış Gücündeydi” bilgileri, Erşenkal’ın tesbitini teyid eder nitelikte.
Dileğimiz, darbecilik gölgesi taşımayan bu sicilin, orduyu tam olarak demokrasiyle uyumlu bir hale getirecek esaslı reformlarla taçlanması.
Elbette ki, o reformları yapacak olan irade sivil iktidar. Ama herkesten önce buna katkı sağlaması ve destek vermesi gereken de, bizzat ordu.
Burada, Franco sonrası İspanya’daki sivilleşme reformunun mimarı, eski Savunma Bakanı Narcis Serra’nın ifadelerini hatırlamakta fayda var:
“Ordu mensuplarını izole ederek, askere rağmen orduda reform yapamazsınız. Orduda gerçek bir reform, askerlerin desteği alınmadan yapılamaz. Ordunun demokratikleşmesi, diğer alanlardaki demokratikleşme süreci ile tamamlanması gereken kapsayıcı bir süreç olmalı.
“Askerî reform, sadece yasa değiştirmekle değil, ancak ordu içindeki düşünce tarzının değişimiyle olabilir. Yaptığınız tüm reformların bizzat ordu tarafından da kabul edilmesi gerekiyor.”
(Serra’nın daha detaylı beyanları için bkz. “İspanya’dan sivilleşme dersleri” yazımız, 30.3.11 ve Şenay Yıldız’ın röportajı, Akşam, 25.3.11)
Bu itibarla, ordudaki değişimin olumlu ve sağlıklı bir mecrada gerçekleşebilmesi, evvelâ kendi içinde bu yönde bir irade geliştirmesine bağlı.
Ki, Bediüzzaman’ın “Kahraman ordu dizginini kurtarır” tesbiti de yine bu mânâyı teyid ediyor.
Bu süreçte sivil iradeye düşen, provoke edici ve itibarsızlaştırıcı tavırlardan uzak durup, yapıcı, ikna edici ve teşvikkâr yöntem ve söylemlerle sivilleşme reformlarını gündeme taşımak olmalı.
Ordunun kendisini devlet kurucusu ve cumhuriyetin muhafızı olarak gördüğü bir ülkede bu yaklaşımı değiştirip, TSK’yı sivilleşme ve demokrasi ile uyumlu bir çizgiye çekmek, çok dikkatli, dengeli ve özenli davranılmasını gerektiriyor.
Genelkurmay’ın Millî Savunma Bakanlığına bağlanması; general ve personel sayısı azaltılıp ordu sayıca küçültülürken profesyonelleştirilip teknik donanımı tahkim edilerek güçlendirilmesi; zorunlu askerliğin kaldırılması; askerî yargının lağvı; orduevi, lojman ve sosyal tesis gibi konulardaki ayrıcalık ve eşitsizliklerin sona erdirilmesi gibi, âcilen yapılması gereken çok şey var.
Ve bunların yapılması, TSK’nın da hayrına.
Bir başka çok önemli nokta, askerî okullardaki eğitim zihniyetinin ve müfredatının yenilenip, evrensel değerler, toplumun gerçekleri, hukuk ve demokrasi ilkeleri ile uyumlu hale getirilmesi.
Keza, askerî okulların yanı sıra, sivil eğitim sisteminin ve kurumlarının da, antidemokratik ve hukuk dışı militarist zihniyetin hâlâ devam etmekte olan müdahalelerinden kurtarılması.
Okullardaki kışla düzenine son verilip, “rahathazırol” komutları ve Andımız gibi ilkelliklerin bir an önce uygulamadan kaldırılması; Millî Güvenlik derslerinin ya iptal edilmesi veya demokratik bir içerikle sivil öğretmenlerce verilmesi.
Ve tüm bunların askerin katkısıyla yapılması.
Okunma Sayısı: 1474
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa

    4.8.2011 00:00:00

    Orduyu Profesyonelleştirmek === Zorunlu Askerliğin Kaldırılması === Ayrıcalıkların ve Eşitsizlikleri Kaldırılması :

    Eğer siz gerçek mesleği askerlik olan kişileri istihdam eder ancak onlara Ordu mensubu nazarıyla bakmazsanız ki şimdi durum böyledir. Onların şehit olmaları Subayları incitmez çünkü kendilerinden bir parça olarak görmezler. Maaşlı da olsa onlar halktandır ve savaş mağlubiyeti, ordu kusuru olarak değil halk tacizi olan terör şehidi olarak anılmaya devam eder. Askeri mağlubiyet ile terör arasında büyük farklılar olmasına rağmen biz de bir türlü ayırt edilememesi bundandır.

    Orduyu Profesyonelleştirmek === Askeri Yargının Lağvı :
    Amirlerinin kusuru nedeniyle hayatlarını, uzuvlarını veya hukuklarını kaybedenler haklarını arayabilmeleri için gerçekten tarafsız mahkemeler lazımdır.

    Orduyu Profesyonelleştirmek === General ve Personel Sayısının Azaltılması :
    Rütbe emirber nefer ister, ne kadar çok rütbe o kadar nefer demektir. Nefere sayıca ihtiyaç oldukça halk barış zamanlarından bile işinin güçücü, aşını eşini bırakıp asker ocağına gitmek durumunda bıraktırılır ki bu zulümdür. Bu zulme vatan millet sakarya edebiyatı ile yüzyıl göz yumulur.

    Orduyu Profesyonelleştirmek === Teknik Donanımı Tahkim Etmek
    Bir mühendisten bir inşaat amelesine kadar hizmet üreten her bireyi askere almakla 1 liralık maaş için ürettiği 3 liralık hizmetten toplumu ve devleti muvakkaten mahrum bırakmak, akabinde onun 1 liralık iaşesini devletin kesesinden karşılamak, 3 liralık eğitim, idare ve sevkine harcamak toplamında 7 liralık kayıp demektir. Bu hesabı yaptığımız gün modern harp sanatının tüm teknik donanımına sahip oluruz inşaallah.

  • özdemiroğlu

    4.8.2011 00:00:00

        Sn. Güleçyüz;sivilleşme için sadece askerin hizaya gelmesi değil,kendileri sivil oldukları halde demilitarize olmamış kimselerin de bu esası benimsemesi gerekir.İşte dün CHP’nin temsilcisi Sn.Muharrem İnce çıktı ve sivillerin askerleşmesi diye bir söz sarfetti.Muhalefet yapacağım diye,sivilleşmeye karşı çıkmak da militer zihniyete takviye anlamına gelmiyor mu?

  • özdemiroğlu

    4.8.2011 00:00:00

            Sn. Erşenkal’ın tespitleri haklıdır.Ancak,burada bir hususu da gözden uzak tutmamak gerekir;ABD’nin bir BOP’u var.Ortadoğu’da Ilımlı İslam adı altında,dinimizi de aslından uzaklaştırıp,sulandırmaya ve ABD planları istikametinde bir bölgesel şekillendirme planı da meriyete konulmak istenmesi de gerçek dışı değildir.Yani,acaba bazen dile getirilen ABD muhalifi subaylar mı tasfiye oluyor şüphesi de akıl dışımıdır?Bunu da hesap ederek,teenni gerekir ve beklemek lazımdır derim.

  • şakir kalyoncuoğlu

    4.8.2011 00:00:00

          Selamün Aleyküm!
    Demokrasiyi tanımayanlar veya demokratikleşmenin adresini bulamayanlar bir zahmet Kazım Güleçyüzü okuyunuz...Tebriklerimle..

  • halil

    4.8.2011 00:00:00

    Özdemiroğlu kardeşimiz haklı, dereyi görmeden paçaları sıvamamamız gerekir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı