Geçen ayın son günlerinde gündeme gelen 4. yargı paketinde yer verildiği ifade edilen bir düzenleme için şunları yazmıştık:
“AKP’nin verdiği, şimdiye kadarki duruşundan çok farklı bir teklif Meclis gündeminde. Buna göre, cezası 10 yıldan az olan ve 15 yaşından küçük çocukları bulunan kadınlara, baba da tutukluysa veya vefat etmişse, infaz ertelemesi getirilecek. Bu teklif geçerse, geride kalmış zehir edilen yılları telâfi etmez, ama hiç değilse bu zulüm bitmiş olur. Ama işi babaya bağlayan şartlar kaldırılmalı. Çünkü baba da olsa annenin yerini tutmaz. Annelerin ve bebeklerin yeri zindan değil.” (28.5.21)
İnfaz ertelemesi gibi pek içe sinmeyecek bir formülle de olsa hapisteki anne ve bebeklere tahliye yolunu açacak bu düzenlemenin iktidar medyasında haber yapılması ve herhangi bir tepkiye konu olmaması şaşırtıcıydı.
Çünkü iktidarın bu meselede şimdiye kadar sergilediği tavır belli. Malûm yaftanın yapıştırıldığı insanlara reva görülen hukuk, insanlık ve vicdan dışı muameleler biliniyor ve “Acırsak acınacak hale geliriz” mantığına dayalı inanılmaz bir duyarsızlıkla devam ettirilip savunuluyorken, aksi yönde müsbet bir yaklaşımın işareti sayılabilecek bir adıma ister istemez temkinle bakmak icab ediyordu.
Bu yüzden sosyal medyada “Geçen yılki adaletsiz infaz yasasında olduğu gibi ‘terör suçları’(!) yine hariç bırakılırsa zaten konuşmaya bile değmez. Terörle hiç ilgisi olmayan insanları ‘terör’den mahkûm edip zindanda süründüren zihniyet bertaraf edilmeli ki, bu vicdansız uygulamalara gerçekten son verilsin” şeklinde bir kayıt düşme ihtiyacı duyduk.
Ve Mecliste gelinen nokta ne yazık ki endişemizi doğruladı. Yeneroğlu’nun “15 yaş 18’e çıksın” temennîsini dile getirdiği bir aşamada söz konusu maddenin tamamı sessiz sedasız şekilde kaşla göz arasında metinden çıkarıldı. Gerekçe: “Suiistimale açık olması...”
Anne ve bebeklerin tahliyesinde kim neyi nasıl suiistimal edecek? Teklifi hazırlayanlar bunu düşünemediler mi? Neredeyse bir ay boyunca konu gündemdeyken ve itirazsız ilerliyorken ne oldu da bir anda iş değişti?
Belli ki, son dakika talimatı öyle geldi!
Böylece tek adam rejiminin kendi partisini de, TBMM’yi de ne duruma düşürdüğü bir defa daha görülmüş oldu. Yazıklar olsun!!!