Filmi niçin yaptınız?
Filmimizin içeriği absürd komedi gibi başlayıp yer yer dram sahneleri yer alacak. Sinema filmimiz aslında sadece Hataylılara değil, tüm Türkiye’ye hitap ediyor. Ben Hataylıyım. Daha önce Hatay’da film de, dizi de çekildi. Çekilen filmlerde ne Hatay konuşmasına, ne de ağzına değinilmedi. Halbuki, Hatay’ın birçok kelimesi ve çok tatlı bir ağzı var. Meselâ İstanbul’da sopa Hatay’da ‘dahnek’tir, kedi ‘pissik’tir. Bunun gibi çok örnek var. Biz Hataylı oyuncularımızla Hatay'ımızın dilini ve kültürünü dünyaya farklı bir yolla da olsa tanıtmaya çalışacağız inşallah.

Filmin hikâyesinden bahseder misiniz?
Filmimiz sokaktaki kâğıtçıların hayatını, sıradışı olsa da komik bir şekilde anlatıyor. Biliyorum ki onların hayatı acı ve dram dolu. Kar, yağmur ve soğuk demeden el arabalarıyla kâğıt toplayıp, ekmeklerini kâğıttan çıkarıyorlar. Bunu dramatize ederek de yansıtabilirdik aslında. Fakat komedi olarak yansıtmayı tercih etmememizin en büyük sebebi; insanları hayattan koparmadan yaşanmış bir olayı anlatmak istedik. Meselâ iş adamının dolandırılması, sokakta kalması, utanmayıp hayata -insanlara inat- dört elle sarılması, kâğıt toplayıp ekmeğini kazanması gerçek bir hikâyedir. Toplumumuza örnek olabilecek bir hikâyedir. İnsan azmederse ekmeğini helâl yoldan, çöpten kâğıt toplayarak da olsa kazanabilir. Çünkü bu ülkede bir milyondan fazla kâğıt toplayan insan var. Bu insanların yaşadığı komik olayları bizde beyaz perdeye taşıyoruz.

Kâğıtçılar hakkında nasıl bilgi edindiniz?
Aslında alışılmışın dışında bir şey yapıyoruz. Filmdeki çoğu kâğıtçı gerçek hayatta da kâğıtçılık yapan insanlar. Bunun içinde iki ana karakterimiz, 3 ay kâğıt toplayıp onlarla yaşadı. Kâğıtçılığın zorluklarını, kolaylıklarını, komik ve tatsız olaylarını, kavgalarını, eğlenmelerini yaşayarak gördüler. Sponsorluk görüşmelerimiz sonuçlanmadığı için, henüz genel çekime başlamadık.

Bu filmde sadece kâğıtçıları mı anlatacaksınız?
Filmimizin içinde sadece kâğıtçılar yok. Çaycısından komiserine, artistinden yakışıklısına, sürekli intihar eden, ama bir türlü ölemeyen Yaşar karakterine kadar birçok karakter var. Yaşar karakteri 34 yaşına gelmiş bir delikanlının hikâyesi. Gece hayatı, kumar, içki ve bütün kötü alışkanlıklarını bıraktığı halde geçmişi yüzünden bir türlü evlenemeyen bir tipleme.
Bunun yüzünden bunalıma giren ve intihar etmeye başlayan Yaşar, ilk olarak bir binanın tepesine çıkar. İsyan edip atlar. 5 kattan atlamasına rağmen çimento ve çuvalların üstüne düşüp burnu bile kanamadan kurtulur. Daha sonra başka bir binadan atlar. Bu defa ise kumaş kamyonuna düşer. Yine burnu bile kanamaz. Böylece mahallelinin de diline dolanır. Komik bir şekilde kız isteme ve intihar etme olaylarını da işlemiş oluyoruz. Acı, ama gerçekler diyelim. Bugüne kadar hep dramla anlatıldı bu olaylar. Biz ise absürd bir komediyle anlatacağız inşaallah.

Daha önce basında yer alan projeler gerçekleştirdiniz. Biraz bunlardan da bahseder misiniz?
Tabiî ki daha önce bir uzun metrajlı, 2 kısa film ve dizi çektim. Ama bu bambaşka olacak inşallah. Mektup filmimizin 4 milyon tıklanması, Uçurtma kısa filmimizin 23 milyon tıklanması da bize cesaret verdi diyebiliriz. Tabiî henüz bir sponsorumuz yok, ama görüşmekte olduğumuz firmalar var. Uluslar arası firmalar da var, ama biz önceliği Hataylı iş adamlarımıza vereceğiz. Onlarla görüşeceğiz ve filmimize desteklerini isteyeceğiz. Onların da hemşerilerini yalnız bırakmayacaklarına inanıyorum.