Savaşı kazananlar da onlardır. Allah’ın rızasını kazananlar da…
Gizli kahramanı olmayan hiçbir dâvâ başarılı olamaz.
-Savaşları zaferle taçlandıranlar kimlerdir?
-Şehitler…
-Şehit verilmeden zafer kazanılır mı?
-Kazanılmaz.
-Bu durumda asıl kahramanlar kimlerdir?
-Şehitler…
O zaman neden şehit olmayanlar kahraman ilân edilir ki?
*
Cemaat içinde yapılan hizmetten her fert himmeti ve gayreti oranında hisse alır.
Cemaatin çalışması ile ortaya çıkan bir hizmeti bir şahsa veya cemaatin reisine vermek cemaate haksızlıktır. O reisin enaniyetini ve gururunu okşayarak ona da büyük zarar verir.
Doğrusu hayırlar ve iyilikler taksim edilir, yanlışlar ve zararlar yapana veya başa ve reise verilir.
Bu sebeple liderler ve önderler büyük tehlike içindedirler.
Seçilmişlik ve önde olmak hizmet içindir ve mesuliyeti ağırdır.
İstişare ile yönetilen bir kurumda/cemaatte seçilmişlerin görevi “sözcü” olmak, fikrini karıştırmadan “ortak akılla” ve “istişare” ile alınan kararları duyurmak ve takip etmektir.
Bunun ötesi haddi aşmayı ve kuruma zarar vermeyi netice verir.
*
Meziyeti olanların şahsını cemaat içinde gizleyerek hizmetini cemaate mal etmesi gerekir. Ancak bu durumda cemaatin şahs-ı manevisinden istifade eder. Cemaatin hizmetini şahsına mal etmek zulüm, hizmetini cemaate mal etmek fazilettir.
Cemaate değer katan husus meziyet ve gayret sahibi fertlerin kendilerini gizleyerek hizmetlerini cemaate mal etmeleridir. Böylece cemaatin bütün fertleri değer kazanır.
Yüce Allah Kadir Gecesini Ramazan’da, İsm-i Azamını “Esma-i Hüsnada”, eceli ömürde, saat-i icabeyi Cuma’da gizleyerek hepsine değer kazandırmıştır.
Gizlilikte büyük fazilet ve sevap vardır. Açığa çıkmakta ise büyük değer kaybı…
Bu sebeple “Şöhret ayn-ı riyadır.”
“Havuzu kazanmak buz parçası olan enaniyeti atıp eritme sırrında gizlidir.”